Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2466 E. 2021/1787 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirketin yapmış olduğu sözleşme uyarınca, müvekkili şirketin 01.07.2012 tarihinden itibaren davalı şirket personeline yemek servis ve hizmetinde bulunduğunu, hizmet karşılığında davalıya 21 adet fatura kesildiğini, bu faturalardan 31.07.2013 tarih ve 019266 seri numaralı 21.567,73-TL bedelli fatura ile 30.09.2013 tarih ve …. seri numaralı 9.540,76-TL bedelli faturanın davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı şirketten satın aldığı tüm yemek bedellerini ödediğini, icra takibine konu edilen 2 adet fatura içeriğini kabul etmediklerini, davacının 2 adet faturaya konu mal/hizmeti müvekkili şirkete teslim ettiğini ispat etmek zorunda olduğunu, davacının talep ettiği %40 icra inkar tazminatının hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Öncelikle her ne kadar davalı şirket vekili davaya konu olan 9.540,76-TL bedelli faturadaki mal/hizmeti teslim almadığını iddia etmiş ise de anılı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olması karşısında davacının 9.540,76-TL’lik fatura yönünden alacağının varlığını ispat ettiği, yine her ne kadar davalı şirket vekili davaya konu 21.567,73-TL bedelli faturadaki mal/hizmeti almadığını iddia etmiş ise de, davaya konu 9.540,76-TL’lik fatura ile birlikte dava konusu yapılmayandavalı şirket ticari defterlerine kaydedilen ve ödenen 30.06.2013, 31.01.2013, 28.02.2013, 31.03.2013, 30.04.2013, 31.05.2013 tarihli faturaların davalı şirket çalışanı olan …’a teslim edildiği aynı zamanda her bir fatura için …’ın faturaya konu mal/hizmetit teslim aldığına ilişkin tutanak tanzim ettiği ve imzaladığı, davalı şirket ticari defterlerine kaydedilmeyen 21.567,73-TL’lik faturanın da davalı şirket tarafından ticari defterlerine kaydedilen ve ödenen faturaları teslim alan aynı kişi … tarafından teslim alınıp aynı zamanda 31.07.2013 tarihli tutanak ile faturadaki 3670 adet ana yemek ve 1072 adet kahvaltının teslin alındığına ilişkin tutanak tanzim edilmesi karşısında davalının 21.567,73-TL bedelli faturadaki mal/hizmeti teslim almadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği, böylelikle davacının her iki fatura bedeli kadar alacaklı olduğunu ispat ettiği, davacının alacağını ispat etmesi karşısında faturaların ödendiği konusundaki ispat külfetinin davalı üzerinde olduğu, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre keşidecisi davacı şirket olan muhtelif tarihli 11 adet çek ile davalının ticari defterlerine kaydetmediği 21.567,73-TL bedelli fatura dışındaki davaya konu 9.540,76-TL bedelli fatura ile birlikte davacı tarafından tanzim edilen tüm faturaları ödediğini ispat ettiği, davalının 21.567,73-TL bedelli faturayı ödediği konusunda herhangi bir iddiası bulunmadığı gibi delil dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığından ödeme konusunda davalı vekiline yemin teklif etme hakkının hatırlatılamadığı, böylelikle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 31.07.2013 tarih ve ,,, seri numaralı faturaya istinaden 21.567,73-TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı vekili takip konusu asıl alacak üzerinden harç yatırarak işbu itirazın iptali davasını açmış ise de dava dilekçesinde açıkça faiz ile birlikte davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemesi karşısında davacı vekiline mahkememizin 13.02.2017 tarihli celsesinde itirazı iptali davasının takip konusu faizi kapsayıp kapsamadığı sorulmuş, davacı vekili Mahkememize ibraz etmiş olduğu 22.02.2017 tarihli dilekçesi ile eldeki davanın takibe konu faiz alacağınıda kapsadığını, dava değerini 44.296,15-TL olarak göstererek eksik harcı ikmal etmiş, bu suretle mahkememizce öncelikle 31.07.2013 tarih ve ….. seri numaralı 21.567,73-TL bedelli fatura üzerinde açıkça 60 gün vadeli olduğu belirtilmesi karşısında TTK’nun 1530/4. maddesi gereğince faturanın teslim tarihi olan 31.07.2013 tarihine 60 gün ilavesi ile bulunan 30.09.2013 temerrüt tarihinden takip tarihi olan 02.09.2014 tarihine kadar davacının talebi ile bağlı kalınarak yasal faiz oranı üzerinden 1.792,19-TL faiz isteyebileceği nazara alınarak davalının Ankara 6. İcra Müd… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 21.567,73-TL asıl alacak, 1.792,19-TL işlemiş faiz ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla, İİK’nın 67. maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20’si olan 4.671,98-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının davaya dayanak olan 30.09.2013 tarih ve ,,, seri numaralı 9.540,76-TL bedelli fatura bedelinin davalı tarafından ödenmiş olmasına rağmen kötüniyetli olarak takibe konu etmesi karşısında davanı reddedilen kısmının %20’si olan 2.130,06-TL kötüniyet tazminatının İİK’nın 67. maddesi gereğince davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirketin bir süre davacı yandan yemek hizmeti satın aldığını ve satın aldığı tüm yemek bedellerine karşılık kendisine fatura kesilldiğini, bu fatura bedellerinin de ödendiğini, fatura altında, şantiyede çalışan birinin imzasının yer almasının salt bu durumun faturaya konu mal/hizmetin verildiği anlamına gelmemekte olup aynı çalışanın mal ve hizmet alındığı iddiasını tutanak altına aldırmasının da bir bağlayıcılığı bulunmadığını, 21.567,73-TL’lik faturaya konu hizmetin müvekkili şirket tarafından alınmadığını, onun haricinde alınan tüm hizmet bedellerinin ise davacı yana ödendiğini, ayrıca davacı yanın faturalara ilişkin bilgileri deftere işlemesinin de o faturalara konu hizmetin verildiği anlamına gelmediğini; müvekkili şirket aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, taraflar arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; …göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 21.05.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 2.125,02-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 400,00-TL harcın düşümü ile kalan 1.725,02-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30.11.2021

….