Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/245 E. 2021/383 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 18/01/2017
ESAS/KARAR NUMARASI : ….

Davacı ve davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesi kararına karşı açmış oldukları davanın ret ile sonuçlanması üzerine temyize gidildiğini, kararın bozulduğunu ve mahkemece de bozma kararına uyulmasına karar verildiğini müvekkillerinin halen davalı kooperatif üyesi olduklarını ve devam eden üyelikleri gereğince de yapılacak tüm genel kurullardan haberdar edilmeleri gerektiğini, devam eden üyeliklerine rağmen davalı kooperatif tarafından davacıların genel kurullara davet edilmediklerini, müvekkilleri ile kopoeratif arasında akdedidilen protokolün hükümsüz sayıldığını ve protokol çerçevesinde yapılan ödemelerin bilançolardan ve muhusebe kayıtlarından çıkarılması yönünde oylama yapıldığını, alınan bu kararların açıkça hukuka aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olarak yapılan 23/02/2014 tarihli olağan 23/03/2014 tarihli olağanüstü genel kurulların ve genel kurullarda alınan kararların iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıların kooperatif üyeliklerinin sona erdiğini, davacıların hem kooperatif üyesi olduklarını iddia ettiğini ve hem de ödemiş olduklarını iddia ettikleri paranın iadesi için hukuki yollara başvurduklarını, bir kooperatif üyesi, üyesi olduğu kooperatiften ödediğini iddia ettiği parayı alacak davası yoluyla takip ediyorsa üyeliğinin bittiğini kabul ettiği anlamına geldiğini, genel kurul kararlarının hukuka uygun olduğunu, davacılar ile imza edilen 31/10/2008 tarihli protokolün geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “… davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici …. arasında inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği, davacıların her birinin…. 240.00,00’er TL alacaklarının bulunduğu, dava dışı yüklenici şirket ile davalı kooperatif arasındaki inşaat yapım sözleşmesinin feshinin kararlaştırıldığı protokolde davacılar ile birlikte karşılıklı alacak ve borçların düzenlendiği, davalının yüklenici Şirkete 781.500,00 TL borcu olduğunu kabul ettiği, davalı kooperatifin yüklenici Şirkete olan borcunun 240.000,00’er TL’lik kısmını davacılara ödemeyi kabul ettiği, bunun karşılığında da davacıların her birine davalı kooperatif yönetim kurulunca kooperatif üyeliği tahsis edildiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun davacıları tercihli üye olarak kabul etme yetkilerinin bulunmadığı, söz konusu tercihli üyeliğin yetkili organ olan genel kurulda onaylanmadığı, bu açıdan her bir davacının davalı kooperatifte mali yükümlü olarak 3’er adet normal üyeliklerinin bulunduğu, davacıların 3’er üyelik için kooperatife ödediği varsayılan 240.000,00’er TL’lik bedellerin davacılara isabet eden mali yükümlülüklerden mahsup edilmesi gerektiği, bu açıdan buna aykırı olarak 23/02/2014 tarihli davalı kooperatifin genel kurulunun 6. gündem maddesinin 3 ve 4. bendlerinde alınan bu ödemelere ilişkin makbuzların yok sayılması ve bu ödemelerin bilanço ve muhasebe hesaplarından çıkartılmasına ilişkin alınan genel kurul kararlarının eşitlik ilkesine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 23/02/2014 tarihli genel kurulunun 6. Gündem maddesinin 3 ve 4. bendlerinde alınan kararların iptaline,
Herne kadar; davacı vekilince 23/02/2014 ve 23/03/2014 tarihli genel kurullarda alınan diğer kararların da iptali istenmişse de; söz konusu genel kurullarda alınan diğer kararların kooperatifin genel işleyişine ilişkin kararlar olduğu, davacıları etkileyici mahiyette kararlar olmadığı, bu açıdan davacıların yukarıda belirtilen ve iptaline karar verilen karar dışındaki diğer kararların iptalini talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığı kanısına varıldığından buna yönelik talebine değer verilmeyerek davanın kısmen kabülüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin devem eden üyeliklerine rağmen davalı kooperatif tarafından gerçekleştirilen 23.02.2014 tarihli ve 23.03.2014 tarihli genel kurullara davet edilmediklerini, bu genel kurullardan 23.02.2013 tarihinde yapılan genel kurulun 2013 yılı olağan genel kurulu olup, 23.03.2014 tarihinde yapılan genel kurulun ise olağanüstü genel kurul kararı olduğunu, genel kurullarda müvekkilleri ile davalı kooperatif arasında akdedilen protokolün hükümsüz olduğunu ve protokol çerçevesinde yapılan ödemelerin bilançolardan ve muhasebe kayıtlarından çıkarılması yönünde oylama yapıldığını, yapılan oylama neticesine alınan karar müvekkillerinin aleyhine olduğunu, alınan bu kararların açıkça hukuka aykırı olup iptal edilmelerinin gerektiğini belirterek kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olarak 23.02.2014 tarihli olağan genel kurul ve 23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulların ve genel kurullarda alınan kararların iptaline karar verilmesini, 23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulda tamamen kötüniyetle yokluklarında yapılan taşınmazların paylaştırılması, tapu ve ferdileştirme işlemlerine ilişkin olarak alınan kararların iptaline gerek olmadığı gerekçesiyle hükmettiği kısmen ret kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme tarafından eksik inceleme sonucu karar verildiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, çelişkinin giderilmesi için konusunda uzman kişiler arasından seçilecek yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmasının gerektiğini, davanın … sayılı yasa uyarınca hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacıların tercihli üyelik istemlerinin genel kurul tarafından reddedildiğini, yönetim kurulunun bu şekilde üye kaydetme yetkisi bulunmadığına göre davacılar tarafından geçerli bir üyelik durumları söz konusu olmadığını, kaldı ki kooperatifin yüklenici …. olan borcunun davacılar tarafından üstlenilmesi konusunda bir protokol yapıldığının belirtildiğini, söz konusu protokolün sadece bir yönetim kurulu üyesi tarafından imzalandığını, protokolün geçersiz olduğunu, kooperatifin bilanço kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını, kooperatif hesabına giren bir para bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kısmen kabulüne ilişkin bölümünün kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
I-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına, davacıların üyeliklerinin niteliğinin tartışılmasının bu davanın konusu olmamasına, davacıların toplantılara davet edilmemiş olmasının toplantı ve karar yeter sayısına etki etmemesine göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
II- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/3, 4. ve davalı kooperatif anasözleşmenin 14/2, 3. maddelerinde “Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.” denmiştir. Ayrıca genel kurul kararları aleyhine hangi usullerle dava açılabileceği Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi ile belirlenmiştir ancak, kooperatif genel kurullarında ortağın şahsını ilgilendiren bir karar alınması halinde ortağın toplantıya katılıp katılmadığına bakılmaksızın bu kararın ortağa tebliği gerekir ve dava açma süresi bu tarihten başlar. Ayrıca ortağın şahsını ilgilendiren kararın tebliğ edilmemesi halinde bu karar ortağı bağlamayacaktır.
Somut olayda, dava konusu edilen genel kurul toplantılarına davacıların çağrılmadığı ve kararların kendilerine tebliğ edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 23.02.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların bir kısmının davacıların şahsını ilgilendirdiği ve kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle bu kararlar yönünden davanın süresinde açıldığının kabulünün doğru olduğu ancak, 23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların davacıların şahsı ile alakalı olmadığı, dava dışı başka üyeler ile sınırlı olarak karar alındığı görüldüğünden bu genel kurul kararları yönünden davanın yukarıda anılan hak düşürücü yasal süresi içinde açılmadığının kabulü ile talebin reddine karar verilmesi gereklidir.
Bu durumda; dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından Dairemizce HMK m. 353/1/b/2 maddesine uygun olarak yerel mahkeme kararının gerekçesi yönünden düzeltilmesi ile yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ….sayılı dava dosyasında verilen 18.01.2017 tarihli karara yönelik davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
II- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ….. sayılı dava dosyasında verilen 18.01.2017 tarihli KARARIN GEREKÇESİ YÖNÜNDEN DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
” Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı kooperatifin 23/02/2014 tarihli genel kurulunun 6. gündem maddesinin 3 ve 4. bendlerinde alınan KARARLARIN İPTALİNE,
Diğer taleplerin reddine,
Alınması gerekli 31,40 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,20 TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye irad kaydına, peşin alınan 25,20 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 13,00 TL müzekkere gideri, 700,00 TL Bilirkişi ücreti ile 155,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 897,00 TL’nin davanın kabul ve red olması dikkate alınarak 448,50 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan tebligat gideri olarak 63,00 TL, 539,70 TL Bilirkişi ücreti ve talimat gideri olmak üzere toplam 602,70 TL giderin davanın kabul ve red olması dikkate alınarak 301,35 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, “

III- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 31,40 TL.’nin mahsubuyla kalan, 27,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
IV- Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
V- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
VI-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
10.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır