Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2407 E. 2021/1708 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin … … yetkili servisi olup, davalı şirket araçlarınına bakım hizmetini verdiğini, davalı borçlunun yapılan hizmetlere ilişkin olarak borcunu ödemediğini, müvekkili şirketi oyaladığını, müvekkili şirketin alacağını tahsil etmek için icra takibi başlattığını, davalı borçlunun yapılan icra takibine ilişkin tebligatı aldıktan sonra haksız itiraz ettiğini, davalının itirazının borcu ödememek ve zaman kazanmak için yaptığını, itirazında kötü niyetli olduğunu belirterek davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili arasında uzun bir süredir devam eden bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkiline ait araçlar için davacı şirketin servis hizmeti verdiğini, ancak son dönemde yapılan tüm görüşmelere rağmen taraflar arasında hesap mutabakatının sağlanamadığını, müvekkilinin davacı şirket tarafından … 8. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında takip konusu edilen miktar kadar borcunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin yapılan icra takibine haklı olarak itiraz ettiğini, davacı tarafın alacağını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, kapsamlı tutulan defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğini belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı şirkete ait araçların bakımını yaptığını, fatura kestiğini, davalının bakım ücretini ödemediğini, bedelin tahsili için … 8. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 31/05/2016 tarih…. Karar nolu ilamında da belirtildiği gibi, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapıldığının ispat yükünün yükleniciye, işin bedelinin ödendiğinin ispat yükünün ise iş sahibine düştüğü, davacının bir kısım fatura ve iş emirleri sunduğu, bunlarda ismi geçen kişilerin davalının çalışanı olmadığı, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacı tarafından davalıya sunulan faturalar yönünden yemin teklifinde bulunulduğu, usulüne uygun yemin davetiyesine rağmen davalı şirket yetkilisinin duruşmaya gelmediği, bu nedenle davacının sunduğu faturalar yönünden işin yapıldığını ispat ettiği, dava konusu faturaların davalıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından davacının talep edebileceği miktarın belirlenmesi amacıyla makine mühendisi bilirkiden rapor alınmış, bilirkişi raporuna göre faturalardaki miktarların rayiç değerlerle uyumlu olduğu, buna göre davacının 15.253,37-TL talep edebileceği, davacının bunun üstündeki miktar yönünden davasını ispat edemediği…” gerekçesiyle “…Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davalının … 8. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında yapılan takipte takibin 15.253,37-TL’lik kısmına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktara değişen ve değişecek oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin ve icra inkar tazminatı TALEBİNİN REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Usulüne uygun tutulmuş ve tasdiklenmiş ticari defterlerin ticari davalarda taraflar açısından kesin delil olarak kullanıldığını, ilk bilirkişi raporunda tarafların aralarında tutmuş oldukları ticari defterlerin birbirleri ile uyumlu olduğunun anlaşıldığını ve en nihayetinde müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun ispatlandığını, fakat buna rağmen hazırlanan bilirkişi raporu dikkate alınmayarak usul ve yasalara aykırı karar oluşturulduğunu; ayrıca yerel mahkemenin gerekçeli kararında faturaların davalı tarafa iletilmediğinin ifade edildiğini, oysa faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin ise bu kişilerin sigortalı çalışanları olmadıklarını ifade ettiğini; somut olayda, davalı tarafça, takip konusu faturaların, ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafın süresinde faturalara itiraz ettiğine ya da faturaları iade ettiğine dair delil ve belge ileri sürülmediği dikkate alındığında, davacının faturalara dayalı alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi uyarınca ispatlamış olduğunun kabulü gerektiğini; davalı borçlu firmanın icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durmasından sonra müvekkili şirketin hizmet verdiği araçları firmanın kayıtlarında bulundurmamak için dava dışı 3. şahıslara sattığını, davalı firmanın bu şekilde elindeki malların mevcudiyetini azalttığını, kötü niyetli olarak müvekkilinden almış olduğu hizmetlere yönelik eksik ödeme yapmak adına hareket ettiğini, her ne kadar bu durum yerel mahkemede taraflarınca ifade edilmiş olsa da mahkemenin bu husustaki iddiaları değerlendirmeye almayarak hatalı karar oluşturduğunu; yerel mahkemenin gerekçeli kararında davalı tarafa yemin teklifinde bulunulduğunu, fakat davalının, yemin teklifini duruşmaya katılmayarak reddettiğini ve müvekkili şirketin sunduğu faturalar yönünden işin yapıldığını ispatladığını ifade ettiğini, fakat hemen arkasından faturaların davalıya tebliğ edilmediği yönünde hatalı kanaat oluşturduğunu, oysa davalıya sunulan yeminin faturalara ilişkin olduğunu, davalının usulüne uygun olarak teklif edilen yemine rağmen beyanda bulunmadığına göre artık bu faturaları kabul etmiş sayılması gerektiğini, fakat yerel mahkemenin bu konuda hatalı tespitte bulunarak makine mühendisi bir bilirkişi atadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davalıya ait araçların davacıya ait işyerinde servis ve bakımlarının yapılması konusundaki hizmet ilişkisine dayalı olarak, ödenmediği belirtilen hizmet bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, yemin metnini mahkemeye ibraz etmiş, davalı şirket yetkilisine ihtarlı yemin davetiyesi çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davalıyı temsilen şirket yetkilisi yemin için tayin olunan günde mahkemede hazır bulunmadığı gibi geçerli bir mazeret de bildirmemiştir. Bu durumda HMK’nın 229/1. maddesi uyarınca davalının yemin konusu vakıaları ikrar ettiği varsayılarak faturalar konusu mal ve hizmetin ifa edilerek davalıya teslim edildiğinin kanıtlandığı kabul edilmelidir. Mahkemece davalının yeminden kaçındığı gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulü doğru olmamış, HMK m 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Yukarıda (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 28.06.2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:

“Davanın kabulü ile:
Davalı borçlunun … 8. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasında 24.738,50-TL’ye ilişkin itirazının iptaline.
24.738,50-TL’ye icra takip tarihi olan 19/03/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu koşullarla devamına.
İcra inkar tazminatı talebinin reddine.

Karar ve ilam harcı:
Alınması gereken 1.689,89-TL harçtan peşin alınan 422,48-TL harcın düşümü ile kalan 1.267,41-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Yargılama giderleri ve gider avansı:
Davacı tarafça sarf edilen 29,20-TL başvurma harcı ve 422,48-TL peşin harç toplamı 451,68-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine.
Davacının 168,00-TL posta-davetiye gideri, 800,00-TL bilirkişi gideri olarak sarf ettiği toplam 968,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine.
Vekalet ücreti:
A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.

II-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
17.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19.11.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …