Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2353 E. 2022/966 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2018/2353
KARAR NO : 2022/966

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31.10.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/814 E., 2017/806 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkili birliğin üyesi bir kooperatif olduğunu, birlik ana sözleşmesinin 11. maddesi uyarınca birlik tarafından gerçekleştirilen hizmet ve işlerle ilgi giderlere birlik üyelerinin payları oranında katılmak zorundu olduğunu, bunun yanı sıra müvekkili birlik ile davalı kooperatif arasında 14.04.2008 tarihli “Arsa Tahsis Protokolü” imzalandığını, protokol uyarınca mülkiyeti müvekkiline ait … ada … parselde kayıtlı 1.124 m2 arsanın davalıya tahsis edildiğini, tahsis edilen arsanın tapusunun verilmesi aşamasında davalının 22.03.2011 tarihli bir taahhütname imzaladığını, taahhütnamede tahsis edilen arsaların yer aldığı Bahçekent 1 projesi kapsamında ada dışı yollar, kanalizasyon, yağmur ve içme suyu, elektrik, telefon vb. teknik altyapı projeleri, sosyal donatılar, parklar vb. ortak alanlarda yapılmış ve yapılacak imalatlar, teknik hizmetlerle ilgili olarak birlik tarafından yapılmış giderlere davalının hissesi oranında katılmayı taahhüt ettiğini, bu kapsamda davalı kooperatifin altyapı vb. gider katılım payı borcunun 14.651,69-TL olduğunu, keşide edilen ihtara rağmen davalının bakiye borcu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/11495 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı birlik arasında 14.04.208 tarihli arsa tahsis protokolü imzalandığını, protokol ile … ada … parsel sayılı arsanın müvekkiline tahsis edildiğini, tahsis protokolü ve 22.03.2011 tarihli taahhütname gereğince müvekkili kooperatifin davacı tarafından yapılacak alt yapı giderine hissesi oranında katılmayı taahhüt ettiğini, bu taahhüt kapsamında 04.07.2011 tarihinde 17.800,00-TL avans ödemesi yaptıklarını, müvekkili kooperatifçe verilen taahhüdün, davacı tarafından belirlenecek bedelin kayıtsız şartsız kabul edileceği anlamına gelmediğini, davacı tarafça belirlenen bedelin fahiş olduğunu, alacağın dayanağı belgelerin müvekkilinden gizlendiğini ayrıca müvekkiline gönderilen ihtarda müvekkilinin önceden maliki olduğu …. ada … parseldeki arsa için dahi bedel tahakkuk ettirilmiş olduğunu, hal bu ki 4 parselin 1.200,00-TL bedelli Telekom projesi dışındaki tüm alt yapı işlerinin müvekkili tarafından yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Taraf iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı kooperatif davacı birlik ile yaptığı sözleşmeler ve birliğe verdiği taahhütname gereği davacı birlikçe gerçekleştirilen alt yapı hizmetlerinden dolayı 4 ve 1 nolu parsellerdeki katılım payları oranında davacı birliğe karşı sorumludur. Ancak davalının sorumlu olduğu tutarın belirlenebilmesi için harcama belgelerinin sunulması gerekir. Davalı tarafından avans olarak 17.800,00-TL’nin ödenmiş olması davacı birlik tarafından ileride talep edilecek tutarın koşulsuz olarak kabul edildiği anlamına gelmez. Davacı birlik davalıya gönderdiği 07.08.2012 tarihli yazıda 53.654,91-TL katılım payının ödemesini isterken, davalının 04.09.2012 tarihli itirazı üzerine bu defa 16.08.2013 tarihli yazıyla toplam 14.651,69-TL tutarındaki katılım bedelinin ödenmesini istemiştir. Katılım bedeline yönelik davacı tarafından öne sürülen taleplerin tutarlı ve denetime elverişli olmadığı açıktır. Davalı tarafından birliğe gönderilmiş ihtarların tamamında talep edilen bedellere ilişkin dayanak belgelerin gönderilmesi istenmiş olmasına rağmen davacı tarafından söz konusu taleplerin karşılanmadığı görülmüştür. Keza söz konusu harcama belgelerinin ibrazı için mahkemece davacı vekiline süre verilmiş olup verilen sürede harcama belgesi ibraz edilmediği gibi bilirkişi heyeti tarafından davacı birlik kayıtları üzerinde yapılan inceleme sırasında söz konusu harcama belgelerinin bilirkişi heyetinin incelemesine sunulmadığı görülmüştür. İspat yükü davacıda olup talep edilen alt yapı hizmetlerine ilişkin olarak davacı tarafından talep edilen tutarın denetimi mümkün olmamıştır. Davacının alacak talebi içinde yer alan 250,00-TL aidat borcuna ilişkin olarak davacı birliğin 2011 yılına ilişkin 16.06.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında; yılda bir kez olmak üzere 250,00-TL aidat alınması, aidatların yıl sonunda ödenmesi, ödemenin zamanında yapılmaması halinde aylık %1,5 gecikme cezası uygulanması kabul edilmiştir. Davacı tarafından 2012 yılı aidatı olarak tahakkuk ettirilen 250,00-TL alacağın ödendiğine ilişkin davalı tarafından her hangi bir ödeme belgesi ibraz edilmemiştir. 250,00-TL aidat alacağı için öngörülen 31.12.2012 vade tarihinden 28.05.2015 takip tarihine kadar yıllık %18 üzerinden işlemiş faiz tutarı 108,25-TL olup davalının itirazının 250,00-TL asıl alacak, 108,25-TL işlemiş faiz yönünden haksız olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak 4 ve 1 nolu parseller yönünden gerçekleşen alt yapı hizmetlerine ilişkin ispat yükü üzerinde olan davacının davasını kanıtlayamadığı 250,00-TL aidat borcu ve işlemiş faizi dışındaki talepler yönünden davanın reddi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin davalı kooperatifte mevcut alacağını davalıya gönderilen ve dosyaya sunulan belgeler ile kanıtladığını, davalı kooperatifin ödediği avanslar düşüldükten sonra kalan altyapı vb. gider katılım payı borcunun 14.651,69-TL olduğunu, bu borcun tüm altyapı için tüm alanı kapsayacak şekilde yüklenici firmalarla yapılan sözleşmeler, düzenlenen hakedişler ve kesilen faturalarla belirlenmiş tutarların her bir kooperatifin konut sayısı ve arsa alanı esas alınarak ve yine konut sayısı ve alanlarla orantılı olarak hesaplandığını, bu borcun anasözleşme, yönetim kurulu ve genel kurul kararları ile …’in iç önergeleri sözleşmeler ve taahhütname uyarınca davalıdan talep edildiğini, bu hesaplamanın sadece davalı için değil tüm kooperatifler için geçerli olduğunu, müvekkilinin kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişilerce de altyapı giderlerinin birliğin yasal defterlerinde yer aldığının ve her bir kooperatif için belirlenen alacak-borç kalemlerinin usulünce muhasebeleştirildiğinin görüldüğünü, buna göre rapor düzenlendiğini, davalı kooperatifin müvekkiline sunduğu taahhüt ve yapılan sözleşmelerdeki hükümlerin dikkate alınmadığını, her bir altyapı kalemi için altyapı imalat ve montaj işlerinin ayrı ayrı firmalara sözleşmelerle verildiğini ve bedellerin de düzenlenen, taraflarca kabul edilen hakedişler ve buna göre düzenlenen faturalara dayanılarak ödendiğini, yani her bir kooperatifin alanı için ayrı ayrı düzenlenmiş altyapı sözleşmesi, hakediş, fatura bulunmadığını ve buna olanak da olmadığını, yapılan imalat ve montajların her bir hizmet birimine göre tek sözleşmesinin mevcut olup buna göre düzenlenen hakedişler ve faturalar olduğunu, bunların da doğal olarak üye kooperatiflerin adlarına değil müvekkili adına düzenlenmiş olduğunu, davalının aldığı hizmet bedelini ödemeyerek bir nevi ödüllendirildiğini, hatta şantiyesine elektrik alamadığı için müvekkiline ait abonelikten kullandığı elektrikten kaynaklanan 1.322,00-TL elektrik tüketim bedelini ve bunun işlemiş faizini dahi ödemekten kurtulmuş olacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, aidat alacağı ve altyapı katılım bedelinden davalı payına düştüğü belirtilen kısmın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … ana sözleşmesinin 11. maddesi, “….. yaptığı ya da yaptırdığı veya öncülük ettiği hizmet ya da işlerle yatırımlar karşılığında … yönetim kurulunun belirleyeceği, genel kurulun onaylayacağı ücreti ve gider karşılığından kendilerine isabet eden payları, ortak kooperatifler, en geç yine genel kurul veya yönetim kurulunca belirlenecek zamanlarda …e ödemek zorundadırlar” hükmünü; 22/3. m. ise “…. ortak kooperatiflere tahsis ve devredilecek arsaların bedelleri ile bu arsaların altyapı bedelleri … tarafından saptanacak koşullara göre ödenir” hükmünü içermektedir.
Diğer yandan, taraflar arasında akdedilen ön tahsis sözleşmesi, imarlı arsa kesin tahsis sözleşmesi ve noterce onaylanarak davalı tarafça davacıya verilen 22.03.2011 tarihli taahhütnamelerde de benzer hükümler mevcuttur. Davacı tarafça yapılan altyapı harcamalarının, ödemelerin ve aidat alacaklarının genel kurul ve yönetim kurulunca alınan kararlara istinaden davacının yasal defterlerine kaydedildiği, muhasebeleştirilmiş olduğu bilirkişiler tarafından bildirilmiştir.
Ayrıca, davacının … olduğu, bu niteliği gereği imalat ve montaj işleri, altyapı işlerine ait hakediş ödemeleri, faturalar vb gibi dayanak belgelerin her bir kooperatif alanı için ayrı ayrı düzenlenmemiş olmasının olağan olduğu, davalının bunlardan payına düşenlerden sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken anılan şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış, HMK m 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/814 E., 2017/806 K. sayılı dava dosyasında verdiği 31.10.2017 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Davanın kabulü ile:
Davalı borçlunun Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/11495 E. sayılı takip dosyasında 14.651,69-TL asıl alacak, 4.339,51-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.991,20-TL’ye ilişkin itirazının iptaline.
Asıl alacak 14.651,69-TL’ye icra takip tarihi olan 02/06/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu koşullarla devamına.
İ.İ.K. m. 67 uyarınca kabul edilen 18.991,20-TL üzerinden %20 oranında icra inkâr tazminat tutarı olan 3.798,24-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine.

Karar ve ilam harcı:
Alınması gereken 1.297,28-TL harçtan peşin alınan 324,33-TL harcın düşümü ile kalan 972,95-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Yargılama giderleri ve gider avansı:
Davacı tarafça sarf edilen 324,33-TL harç, 244,78-TL posta masrafı, 133,00-TL tebligat gideri ve 2.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.802,11-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine.
Vekalet ücreti:
A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.”

II-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.06.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.06.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …