Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2340 E. 2021/1318 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.05.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :….

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifte görev yapan yetkili … … hakkında zimmet, görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık, kooperatif müdürü … … ve yetkili memur … hakkında ise zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından Kayseri C. Başavcılığı’nca soruşturma baladığını ve….numarasını aldığını, yüzlerce çiftçinin de mağdur olduğunu…. numaralı senetlere ilişin itirazlarının olduğunu, müvekkilinin imzası bulunan ilgili senetlherin konusu oluşturan 128 TL ve 114 TL toplam bedeli 1.089,00 TL olan motorinin müvekkili tarafından hiçbir şekilde alınmadığını, …. numaralı senede ilişkin itirazlarında ise ilgili senede ilişkin borcun konusunu oluşturan 3,5 ton ağırlığında ve 3.850,00 TL bedelli amonyum nitratın (fenni gübre) müvekkili tarafından hiçbir şekilde alınmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davaya konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, dava konusu farklı tarihli 3 adet senedin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının …. nolu senetlere konu malları almadığını iddia etmesine rağmen söz konusu senetleri imzalamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “Dava; davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, davalı kooperatifin üyesi olduğunu beyan etmiş, davalı tarafça da bunun aksi savunulmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde davalı kooperatif nezdinde yaptıkları araştırmalara göre… nolu senetlerden dolayı borçlu göründüklerini öğrendiklerini, her ne kadar bu senetlerdeki imzaların kendisine ait olduğunu kabul ediyorlarsa da senetlerin karşılığı olarak davalı kooperatiften motorin ve amonyum nitrat ( fenni gübre) nin müvekkili tarafından hiçbir şekilde teslim alınmadığını, kooperatifin o dönemdeki çalışanının hileli davranışları nedeniyle bu şekilde imzalatıldığını bundan dolayı borçlu olmadıklarını iddia etmiştir.
Davalı kooperatifçe sunulan sözleşme, senetler ve belgelere göre de davacının davalı kooperatifle üyelik sözleşmesi yaptığı, dayanak senetlerin davacının borcuna karşılık düzenlendiği, senetlerin miktarına ve davacıya atfen atılı görünen imzalara bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Delil olarak dayanılan Kayseri C. Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası yönünden yazılan müzekkereye verilen cevaba göre; soruşturmanın halen devam ettiği, somut olarak davacının iddiaları yönünden herhangi bir ceza- kamu davası açılmadığı anlaşılmıştır. Ortada davacının iddiaları yönünden açılmış bir ceza davası olmadığından, usul ekonomisi de gözetilerek savcılığın hazırlık soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmemiştir.
Davacının tanıkları … ve … mahkememizce dilenmişlerdir.
Davacının imzasını ve miktarını inkar etmediği ve sahtelik iddiasında da bulunmadığı senetlerin vasfına göre davalı kooperatifin alacağını yazılı delil olarak kesin şekilde ispata yarayan belge vasfında olmaları, senedin vasfına göre karşılığı malın davalı kooperatifçe davacıya teslim edildiğine ve bir borcun tasfiyesi ile ödeme aracı olarak verildiğine karine teşkil etmesi, senetlerin karşılığı motorin ve gübrenin teslim alınmadığının yani karinenin aksinin ispat yükünün davacıda olması, dayanak belgelerin senet vasfında olması nedeniyle bu iddiaların yazılı delillerle ispatının gerekmesi, tanık beyanlarının davacının bu konudaki iddialarını kesin olarak ispata yeterli ve elverişli olmaması nedeniyle, davacının bu konudaki iddialarının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Dinlenen tanık beyanları, davacının hile iddialarını da kesin olarak ispata yeterli görülmemiştir.
Davacı taraf davalı kooperatifin kayıtlarına da delil olarak dayandığından ve kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin incelettirilmesinin de konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla olabilmesi, HMK 266. maddesi gereğince hakimin hakimlik mesleki bilgi ve tecrübesiyle incelenip tespit edilebilecek hususlardan olmaması nedeniyle, mahkememizin 25/04/2016 tarihli celsesinin (2) nolu ara kararında ayrıntılı olarak belirtilen sebepler ve hususlarda, davalı kooperatifin ilgili tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Gerekli masraflar ara kararda belirtilerek davacı vekiline kesin süre verilmiş ve sonuçları da açıkça ihtar edilmiştir. ( HMK 324). Davacı taraf kesin süre içinde söz konusu eksik delil avansını yatırmamıştır. Bu nedenle davacının, davalının defter, kayıt ve belgelerinin bilirkişiye incelettirilmesine ve bilirkişilerden bu konularda rapor alınmasına dair talep ve delilinden vazgeçmiş sayılmıştır. Nitekim davacı vekili, 24/04/2014 tarihli celsedeki beyanında da müvekkilinin masrafı yatırmadığı için dosyanın bilirkişiye gönderilemediğini ve davalı kooperatifin o dönemdeki çalışanı…’in zaten davalı kooperatifin defter ve kayıtlarını kendince usulüne uygun olarak tuttuğunu, bu nedenle kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının kendileri açısından bir mana ifade etmediğini söylemiştir. Ara kararıyla verilen kesin ve sonuçları ile davacı vekilinin iş bu beyanları da birlikte dikkate alındığında, davacının davalı kooperatif kayıtlarıyla ilgili iddialarının da ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm sebeplerle davacının davalı kooperatife olan borcundan dolayı menfi tespite ilişkin iddialarının yazılı, kesin ve yeterli kanıtlarla ispatlanamaması nedeniyle sübut bulmadığından reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin, davalı kooperatiften senetler karşılığı herhangi bir ürün almadığını tanık beyanları ile ispat ettiğini, … ve … … hakkındaki Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, senetteki imzaların davacıya ait olduğunu ancak imzaların müvekkili davacının iradesi sakatlanarak alındığını, bu yönde dinlettikleri tanık beyanlarının HMK 203/1.ç. bendine aykırı olacak şekilde mahkemece itibar edilmediğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 29.05.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’den peşin olarak alınan 35,90 TL ‘nin düşümü ile kalan 23,40 TL ‘nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29.09.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2021