Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2251 E. 2021/1941 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı ve davalı vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; mahkememizin… sayılı ilamı ile davalı kooperatifin iflasına karar verildiğini, davalıdan 237.811,83TL alacaklarının bulunduğunu, bu miktarın iflas masasına kaydı için yaptıkları başvurunun reddedildiğini, davalıya ait inşaatların sıva, şap, alçı, fayans ve duvar işlerinin davacı tarafından ikmali için taraflar arasında üç adet sözleşme imzalandığını, toplam 152 dairenin sözleşmede yazılı işlerinin ikmal edildiğini, yapılan işlerin bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, toplam 237.811,83TL alacaklarının davalı/müflis kooperatifin iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili; davacının kooperatif kayıtlarında üye olarak gözüktüğünü, kayıtlarında yapılan işler karşılığında davacıya daire verildiği ve fazlaya ilişkin imalatlar için nakden ödeme yapıldığının anlaşıldığını, davanın haksız olduğunu ve reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Talep, taraflar arasında akdedilen inşaat sözleşmelerine istinaden yapıldığı bildirilen işlerin (eserin) bedelinin tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasında 09.04.2011 tarihli “…..”, 30.05.2007 tarihli……. 10.11.2006 tarihli ….” imzalanmıştır. 09.04.2011 tarihli sözleşme ile davacı taşeron olarak davalıya ait inşaatların A bloğunda yer alan kısımlarının, ……. işçiliğini yapmayı taahhüt etmiştir. İş bedelinin nasıl hesaplanacağı ve ödeneceği sözleşmede yazılıdır. İş bedelinin senetlerle ödeneceği kararlaştırılmıştır. 30.05.2007 tarihli sözleşmede ise davalıya ait inşaatların A-B-C bloklarındaki sıva, alçı, şap, dış sıva, küpeşte vb. işlerin davacı tarafından yapılması kararlaştırılmış, bedel olarakda A bloktaki 10 nolu dairenin 86.350,00TL karşılığı verileceği belirlenmiş, 10.11.2006 tarihli sözleşme ile de, A-B-C bloklardaki bodrum kat+katlar+çatı katlarında yapılacak olan duvar ve baca işlerinin yapımı üstlenilmiş, bedel olarakta A bloktaki ….. nolu dairelerin verileceği kararlaştırılmıştır.
Mahallinde yapılan keşif neticesinde uzman bilirkişi heyetinden bir adet ana ve iki adet ek rapor alınmıştır. Ayrıca bilirkişi tarafından davacı ve davalının ticari kayıtları incelenmiştir.
Davacının taşeron olarak davalıya ait inşaatların (yukarıda anılan sözleşmelerde yazılı) bir kısım işlerini imal ettiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, davacının ödenmeyen alacağının kalıp kalmadığı ile kaldıysa miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır. Mahallinde bilirkişi kurulunca yapılan inceleme neticesinde, davacının yaptığı işlerin (mimari proje ve metrajları esas alınarak) bedelinin 236.443,00TL olduğu belirlenmiştir. Davalının dosyaya sunduğu “……” başlıklı belgede 09.04.2011 tarihli sözleşmeye istinaden davacının 40.000,00TL’ye yapmayı taahhüt ettiği işi yapmaktan vazgeçtiğinin kayıt altına alınması karşısında bu miktar düşülmüş, (236.443,00 – 40.000,00) 196.443,00TL alacağının kaldığı belirlenmiştir. Dosyaya getirtilen tapu kayıtlarının tetkikinde, 30.05.2007 tarihli sözleşmede iş bedeli olarak davacıya verileceği yazılı olan Ankara ili,….mahallesinde kain… dairenin tapusunun davacıya verildiği belirlenmiş, davacının ödenmeyen alacağı olarak belirlenen 196.443,00TL’den anılan dairenin bedeli olarak sözleşmede yazılı olan 86.350,00TL düşülmüş (194.443,00 – 86.350,00) bakiye ödenmeyen 110.093,00TL alacağının kaldığı anlaşılmış ve davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, 110.093,00TL davacı alacağının iflas masasına kaydına…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran- davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, sözleşmeler ile iş karşılığı verilen dairelerin birbirine karıştırıldığını, müvekkilinin işleri eksiksiz teslim ettiğini, bilirkişinin atladığı iki nokta olduğunu, birincisinin duvar işlerinin hesaplanmadığını, değerinin ise B Blok fayans işlerinin malzemeli ve işçilik olarak yapılması olduğunu, bu hesaplananın yapılmadığını, bu eksik bedelin hesaplanarak teslim alınan dairelerin bu bedelden düşülmesi gerektiğini, iflas müdürlüğüne teslim edilen dosyalardan … dosyasının da incelenmesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran- davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, sözleşme de yer alan hususların ne kadarının yerine getirildiği, sözleşmeye uygun kalite ve metrajda yapılıp yapılmadığının irdelenmediğini ve belgelenmediğini, eksik ve hatalı imalatların değerlendirilmediğini, farazi değerlendirme yapıldığını, davacının üyelikten kaynaklanan borçlarının tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyasında, 27.01.2016 tarihinde 30.000,00 TL bedelli alacak talebinde bulunduğunu, davacının kooperatif üyesi olduğunu, üye değil ise önceki tarihli ödemeleri nasıl ve niçin yaptığının belirsiz olup izahı gerektiğini, davacının hiçbir ödeme almaksızın talep konusu miktardaki işi yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kooperatif 01.01.2012 – 31.12.2012 arası mizan kayıtlarının 2. sayfasında …’nin 21.017,68 (borç), 17.000,00TL (alacak) 148.982,32 TL (bakiye alacak) kaydı mevcut olduğunu, bu kaydın dosyaya sunulduğunu ancak değerlendirilmediğini, davacının 40.000,00 TL’lik imalattan kendi rızası ile vazgeçtiğini, davacının alacaklı değil davalı kooperatife 30.000,00 TL borçlu olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 16/05/2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.12.2021

.. …