Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2223 E. 2022/1036 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 19.01.2015 tarihli dava dilekçesinde; davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/87198 sayılı Soruşturma dosyasına da konu olduğu üzere 21.12.2014 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu ve faaliyet raporunun ibrasına ilişkin kararlara muhalefet şerhi koyduğunu, davalı kooperatifin … sicil kayıtlarındaki son adresinin yönetim kurulu üyesi … …’ın ev adresi olduğunu, davalı kooperatifin yönetici ve denetçilerinin yakın unvanlar taşıyan ve aynı adresleri paylaşan S.S. … Kooperatifi’nin, S.S. … … … Kooperatifi’nin, S.S. … … Kooperatifi’nin ve S.S. … … … Kooperatifi’nin kurucusu, yönetim kurulu ve/veya denetim kurulu üyeleri olduklarını, davalı kooperatifin kurucu yönetim kurulu üyeleri …, … ve … …’ın henüz üye kayıtları başlamadan ve kooperatif kasasına para girmeden … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve S.S. … … Kooperatifi ile anlaşmalar yaparak 1.100.000,00 TL.’ye mal olan örnek daireyi yaptırdıklarını, davalı kooperatifin 23.06.2013 tarihli genel kurulunda üyelikten ayrılmak isteyen üyelerden ödemiş oldukları peşinat tutarlarını isteyip istemediklerinin sorulduğunu, isteyen üyelerden bu konuda dilekçeler alındığını ve “…Kooperatiften ayrılmak isteyen üyelere yatırmış oldukları aidat ve peşinatın en geç 9 Temmuz 2013 tarihine kadar aynen iadesine ve tüm bu işlemlerin yürütülmesi konusunda Yönetim Kuruluna yetki verilmesine…” karar verildiğini, müvekkilinin de yatırmış olduğu peşinatın iadesi halinde üyelikten ayrılacağına ilişkin dilekçe vermesine rağmen kendisine ödeme yapılmadığını, davalı kooperatife müvekkilince keşide edilen 29.05.2014 tarihli ihtarname ile bazı soruların sorulduğunu, yönetim kurulu üyesi … … tarafından ihtarnameye verilen cevaptan, genel kurulun 29.06.2014 tarihinde yapılacağı, kooperatifin yönetim kurulu adresi olarak bildirilen adresin beyin rahatsızlığı geçirdiği ve bazı vücut fonksiyonlarını kaybettiği bildirilen yönetim kurulu başkanı … …’ın ev adresi olduğu, önceki yönetim kurulu başkanı … ile mevcut yönetim kurulu başkanı … …’ın isimlerinin hem üye listesinde hem de üyelikten ayrılanlar listesinde bulunmadığı, genel yönetim giderlerinin fahiş bir rakama ulaştığı, iş avansları adı altında yöneticilerin uhdesinde bulunan tutarla üyelikten ayrılmak isteyenlerin peşinatlarının derhal ödenebileceği hususlarının anlaşıldığını, müvekkilinin bildirilen tarihte genel kurula katılmak için gittiğini ancak üyelere yasal süresi içerisinde genel kurul çağrısı yapılmadığından ve Bakanlık temsilcisi de gelmediğinden toplantının yapılamadığını, buna rağmen üyelerce önceki yönetim kurulu başkanı … ile mevcut yönetim kurulu üyesi … …’a sorular sorulduğunu, verilen cevaplardan; benzer unvanlara sahip kooperatiflerin aynı kişilerce kurulduğu, bu kooperatiflerden bazıları ile yüklenici … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında inşaatların süresinde yapılmaması nedeniyle uyuşmazlıklar olmasına rağmen bu şirket ile davalı kooperatifin inşaatları için sözleşmeler yapıldığı, 1.100.000,00.TL.’na mal olduğu iddia edilen örnek dairenin … birim fiyatlarına göre azami 185.000,00 TL.’na mal edileceği hususlarının tespit edildiğini, yönetim kurulu faaliyet raporundaki rakamların çelişkili olduğunu, raporda müvekkilince yapılan şikayet üzerine yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında başlatılan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/97198 sayılı soruşturma dosyasından, kooperatif yönetimince yüklenici … İnş. Ltd. Şti ve sahibi … aleyhine başlatılan icra takibinden, aynı kişilerce kooperatif aleyhine başlatılan menfi tespit davasından söz edilmediğini ileri sürerek; 21.12.2014 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu ve yönetim kurulu faaliyet raporu ile denetim kurulu ve raporunun ibrasına ilişkin kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; tarafların tacir olmaması nedeniyle TTK 4/2. maddenin “a-f” bentlerindeki hususlara ilişkin olmayan davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava dilekçesinde iptali istenen ibra kararlarıyla ilgisi olmayan, çeşitli dedikodu ve asılsız ithamlara dayalı olarak Kooperatifin kuruluşundan itibaren yapılan tüm işlemlerin ve hesapları konu edilerek bunların usulsüz olduklarının iddia edildiğini, ilk genel kurul kararına uygun olarak arsa sahibi S.S. … … Kooperatifi ve yüklenici … İnş. ve Tic. San. Ltd. Şti. ile müekkili arasında üçlü bir ön protokol imzalandığını, buna göre yapılacak 303 konutun 172’sinin müvekkili kooperatife, kalan 131 adedinin ise arsa sahibine ait olacağını, ayrıca müvekkili kooperatif ile yüklenici firma tarafından müştereken bir adet örnek daire yapılarak arsa sahiplerinin beğenisine sunulacağını, eş zamanlı olarak mania engeli ortadan kaldırılarak derhal … ruhsatının alınması için resmi ve özel kurumlar nezdinde işlemlere başlanacağını, üçlü protokole dayalı olarak yüklenici ile sözleşme imzalandığını, müvekkili kooperatifin üyelerden toplanan peşinatlarla üçlü protokolle yapılması kararlaştırılan örnek daire ve satış ofisini imal ve tefriş ettiğini ve yükleniciye teslim ettiğini, karşılığında güvence olarak 01.06.2012 vadeli 820.000,00 TL.’lık bir adet bono aldığını, davacının bu hususu bilmesine ve her genel kurulda bu konu müzakere edilmesine rağmen üyelerden toplanan paraların yöneticilerin uhdesinde olduğunu ileri sürmesinin gerçeği yansıtmadığını, daha sonra arsa sahibince yüklenicinin vecibelerini yerine getirmediği gerekçesiyle üçlü protokolü feshedildiğini ve örnek dairenin kaldırılmasının istendiğini, müvekkilinin bunun üzerine derhal üye kaydını durdurduğunu ve arsa sahiplerinin kabul edebileceği yeni bir yüklenici arayışına başladığını, diğer yandan yükleniciden alınan bononun tahsili için harekete geçtiğini, konuyu 23.06.2013 tarihli genel kurul toplantısına getirerek üyelerin kararına başvurduğunu, genel kurulda yüklenici firmanın yetkilisi …’ın da bulunduğunu ve bono bedelini en geç 09.07.2013 tarihine kadar ödeyeceği sözünü verdiğini, genel kurulda yüklenici ile sözleşmenin feshine ve senet bedeli olan 820.000,00 TL’nin tahsiline, kooperatiften ayrılmak isteyen üyelere yatırmış oldukları aidat ve peşinatın en geç 09.07.2013 tarihine kadar iadesine, bu işlemler için yönetim kuruluna yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildiğini, davacının iadelerin o dönem itibariyle kooperatif kasasında para bulunmadığı için bononun tahsiline bağlı olduğunu bildiğini, 23.06.2013 tarihli genel kurula davacıyı temsilen eşi …’ın katıldığını ve … üyesi olarak görev yaptığını, yönetim ve denetim kurulu raporlarının davacının da olumlu oyuyla ibra edildiğini, yüklenicinin 11.10.2013 tarihinde 290.000,00 TL.’lık kısmî bir ödeme yapması üzerine davacının da aralarında bulunduğu kooperatiften ayrılmak için dilekçe veren tüm üyelerin telefonla tek tek arandığını ve ayrılmak istediğini belirten tüm üyelerin paralarının iade edildiğini, davacının ise yeni bir … firmasıyla sözleşmenin imzalanma ihtimali ortaya çıktığı için kooperatiften ayrılmak istemediğini beyan ettiğini, 01.08.2013 tarihinde hem arsa sahipleriyle müvekkilinin önerdiği … … … Sözleşmesi, hem de aynı anda … Ortaklığı ile müvekkili ve arsa sahipleri arasında protokoller imzalandığını, 09.11.2013 tarihli genel kurulda yeni yönetim kurulu seçildiğini, davacı bu tarihte kooperatiften ayrılmak isteseydi yatırmış olduğu peşinatının kendisine iade edilebileceğini, müvekkili kooperatifin tüm iş ve işlemlerinin Kanuna, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına ve genel kurul kararlarına uygun bir şekilde yapıldığını, davacı tarafça fahiş olduğu iddia edilen genel yönetim giderlerindeki artışların normal olup fahiş olmadığını, yöneticilerin zimmetinde olan bir para bulunmadığını, yükleniciden alınan bononun tahsil aşamasında olduğunu, “üye iadeleri” ile “Ortaklığı sona eren ortaklara yapılan ödemeler” kalemlerinin birbirinden farklı olduğunu, ortaklığı devam ettiği halde kendisine iade yapılan üye ile ortaklığı sona eren üyenin karıştırılmaması gerektiğini, dolayısıyla iki rakam arasında uyumsuzluğun söz konusu olmadığını, Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun sonuç kısmında devam eden ve sonuçlanan davaların mahkeme ve dosya numaraları ile suç duyuruları “Yoktur” olarak yer aldığını, bahse konu Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun 2013 yılı hesap ve işlemlerini kapsamadığını, 2013 yılı hesap döneminde müvekkili kooperatifin devam eden ve sonuçlanan herhangi bir faaliyeti bulunmadığını, davacının bahsettiği savcılık soruşturmasının kendisinin şikayeti üzerine başlatıldığını ve henüz sonuçlanmadığını, takip dosyası ve Asliye … Mahkemesindeki davanın ise 2014 yılı Faaliyet Raporunda yer alması gereken hususlar olduğunu, bu hususların genel kurulda tüm üyeler huzurunda ayrıntılı olarak görüşülerek Yönetim ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporlarının ayrı ayrı ibra edildiğini, genel kurulun toplantı prosedürü, toplantı ve karar nisabları yönünden kanuna ve ana sözleşmeye uygun şekilde yapıldığını savunarak, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Dava konusu genel kurul 21.12.2014 tarihinde yapılmış, iş bu dava harçları da ikmal edilerek 19.01.2015 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davanın 1163 sayılı yasanın 53. maddesinde bildirilen yasal süre içerisinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı üyesi olduğu davalı kooperatifin nizalı genel kuruluna katılmış, iptalini istediği kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa işletmiştir. Bu durumda iptal davası açmaya ilişkin koşulları yerine getirdiğinin kabulü gerekmiştir.
Nizalı genel kurulda gündemin 5. maddesinin görüşülmesi neticesinde, bilanço ve gelir gider hesabı ile yönetim kurulu raporunun ibrası oylanmış; gündemin 6. maddesinin görüşülmesi neticesinde, denetim kurulu faaliyet raporunun ibrası kararlaştırılmıştır. Bilirkişilerin marifeti ile yapılan incelemede, ibra kararları alınırken yasal oy çoğunluğunun sağlandığı, yöneticilerin ibra kararlarında oy kullanmadıkları tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan tetkiklerde, davalı kooperatif ile bağlantılı olduğu söylenen dava dışı SS … …, SS … … … ve SS … … …’nin farklı tarihlerde kuruldukları, farklı sayı ve nitelikli üyeliklerinin bulunduğu, … Sicil kayıtlarında farklı merkez adreslerinin yazılı olduğu tespit edilmiştir. Anılan kooperatifler arasında bağlantı bulunduğuna yönelik iddialar yerinde görülmemiştir.
Nizalı genel kuruldan önce 29.06.2014 tarihinde toplantı yapılmasına ilişkin çağrı yapıldığı ancak toplantının icra edilemediği bildirilmiş ise de, anılan olayların niza konusu edilen genel kurulun geçerliliğine bir etkisinin olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı kooperatifin 10.10.2012 ve 12.12.2012 tarihinde ikili ve üçlü anlaşmalar yaptığı, bu anlaşmalara istinaden 1.100.000,00 TL’ye örnek daire yaptırıldığı, 16.01.2013 tarihli tutanakla örnek dairenin müteahhit … ….Ltd. Şti.’ne devir edildiği ve müteahhitten 820.000,00 TL’lik senet alındığı, senedin icra takibine konu edilmesi neticesinde icra takibine itiraz edildiği ve neticesinde dava açıldığı, ortakların bu yollarla mağdur edildiği, davalı kooperatif yöneticileri ile müteahhit şirketin sahibi …’ın ticari ilişkide bulunduğu, bir kooperatif dairesinin 215.000,00 TL’ye ikmal edilebileceğinin taahhüt edildiği iddiaları yönünden yapılan tetkikte; davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici … …..Ltd. Şti. ve arsa sahibi SS … … arasında 10.10.2012 tarihinde ön protokol düzenlendiği, protokolün konusunun, mülkiyeti SS … …’ye ait bulunan arsa üzerine müteahhit … …..Ltd. Şti. tarafından inşası düşünülen toplam 303 adet konut yapımı için gerekli şartlar oluştuktan sonra imzalanacak olan ‘düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı … sözleşmesi’nin temel esaslarını belirlemek ve mania onayı çıkıncaya kadar ön hazırlıkların yapılmasını sağlamak olduğu, tarafların mania planının onaylanmasını ön koşul saydıkları, ön koşul yerine gelmezse 10.10.2012 tarihli (ön) protokolün geçersiz olacağını kabul ettikleri, protokolde taraflara verilecek dairelerin belirlendiği, ayrıca protokolde tarafların haklarının da yazılı olduğu, müteahhit tarafından yapılacak bir adet örnek dairenin niteliklerinin de belirlendiği, mania planının onayına ve noterden sözleşme yapımına kadar yapılacak tüm masraflar ve örnek daire harcamalarının … …..Ltd. Şti. tarafından karşılanacağı, mania planının onaylanmaması halinde sözleşmenin hükümsüz hale geleceği, tarafların birbirlerinden talepte bulunamayacaklarının bildirildiği, 12.12.2012 tarihinde ise davalı ile müteahhit olan … …..Ltd. Şti. arasında sözleşme imzalandığı, arsa sahibi SS … …’nin mülkiyetindeki taşınmazlar üzerine yapılacak konutların devrine ilişkin olduğu, burada sözleşmeye konu her bir bağımsız bölümün satış bedelinin anahtar teslimi 220.000,00 TL olarak belirlendiği, bu sözleşmenin 10.12.2012 tarihli ön protokole dayalı olarak imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen devir teslim tutanağı ile işin müteahhitte teslim edildiği, işe başlamadan önce müteahhitten verebileceği zararlara karşılık 01.06.2013 vadeli 820.000,00 TL bedelli bono alındığı hususları tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 10.10.2012 tarihli ön sözleşmenin dava dışı SS … …’ne ait olan arsalar üzerine … …..Ltd. Şti. tarafından yapılacak konutlar için taraflar arasında imzalanması düşünülen ‘düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı … sözleşmesinin’ temel esaslarını belirlemeye yönelik olup, davalı kooperatifin zararına olabilecek, onu yükümlülük altına sokabilecek bir hüküm içermediği görülmüştür. Yine ön protokolün 5. maddesinde, örnek daire harcamalarının tamamen müteahhit firma tarafından karşılanacağı belirtilmiş olmasına rağmen, sözleşmenin diğer hükümler kısmında, müştereken bir adet örnek daire yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Buradan, örnek daireye ilişkin masrafların birlikte karşılanacağı anlaşılmaktadır. Kooperatif ile müteahhit arasında 12.12.2012 tarihli sözleşme yapıldıktan sonra kooperatifin muhtemel zararlarına karşılık yukarıda açıklanan 820.000,00 TL bedelli bono alınmış, sözleşmenin feshinden sonra senet bedelinin 290.000,00 TL’lik kısmı tahsil edilmiş, bakiyesi olan 530.000,00 TL’lik kısmı içinde icra takibi başlatılmış, borçlu, Ankara Asliye … Mahkemesinde, iş bu senetten dolayı borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açmıştır. Tüm bu yapılan işlemlerin değerlendirilmesinde, anılan 10.12.2012 ve 12.12.2012 tarihli sözleşmeler ve fesih işlemleri neticesinde kooperatifin zarara uğratılmadığı, teminat olarak alınan senedin tahsili için icra takibi girişimlerinin bulunduğu görülmüştür. Bilirkişi marifeti ile yapılan tespitte; ortaklar için yapılacak konutun maliyetinin 219.661,20 TL olarak hesaplandığı görülmüş, bu miktarın sözleşmede yazılı olan 220.000,00 TL ile örtüşmesi karşısında, kooperatif ortaklarının zararına bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Kooperatifin genel yönetim giderlerinin 2012 yılına nazaran 2013 yılında önemli bir miktarda artış gösterdiği açık olmakla birlikte, bu durumun kooperatifin 2012 yılında kurulup devam eden 2013 yılında faaliyetlerinin artması neticesinde masraflarının da buna bağlı olarak artmasından kaynaklandığı, burada kooperatifin yöneticilerine atfedilecek kusurlu bir eylem neticesinde kooperatif masraflarının arttırıldığına yönelik bir durumun tespit edilmediği görülmüştür.
31.12.2013 günlü ayrıntılı bilançoya göre iş avansları tutarının 604.778,57 TL olduğu, bu rakamın 496.412,89 TL’sinin yönetici … … üzerinde göründüğü, anılan tutarın örnek daire, satış ofisi ve bunların tefrişinde harcandığı, yapılan harcamalar karşılığında müteahhitten 820.000,00 TL tutarında senet alındığı, senedin 290.000,00 TL’lik kesiminin tahsil edildiği, kalan kesim için 3 adet kooperatif hissesinin devir alındığı, bu paralelde söz konusu tutarın zimmet olarak nitelenmesinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Davalı kooperatif tarafından ortaklara yapılan ödeme tutarının 549.000,00 TL olarak gözüktüğü, toplam ödemenin 562.500,00 TL olduğu, aradaki fark olan 13.500,00 TL’nin fazla ödemesi olan ortak … …’a yapılan ödemeye ilişkin olduğu, bu durumda, iddiaların aksine, ayrılan ortaklardan isteyenlere aidat iadelerinin yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Yönetim kurulu faaliyet raporlarında, kooperatifin yöneticileri hakkında başlatılan hazırlık soruşturması ve açılan ceza davası ile hukuk davaları hakkında bilgi verilmediği ileri sürülmüş ise de, 21.12.2014 tarihli genel kurulun 01.01.2013 tarihi ile 31.12.2013 tarihi dönemini kapsadığı, anılan tüm hazırlık soruşturması, ceza davası ve hukuk davalarının 2014 yılından itibaren açılmaya başladığı, bu durumda, faaliyet raporunda yer almamasının doğru olduğu, mevcut yönetim kurulunun ve denetim kuruluna atfedilecek bir kusur bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde yazılı iddialarla yapılan suç duyurusu neticesinde, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/323 E. ve 2016/126 E. da ‘Kooperatif Hakkında Yanlış Bilgi Vermek, Zimmet, İrtikap ve 1163 Sayılı Kanuna Muhalefet Etmek’ suçlarından davalı kooperatif yöneticileri hakkında kamu davası açıldığı, 2016/126 E., dosyasının 2015/323 E. dosya ile birleştirilmesi neticesinde yapılan yargılamada, 2015/323 E., 2016/286 K. sayılı ilam ile sanıkların beraatlerine karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 10.12.2012 tarihli ön sözleşmenin arsa maliki kooperatif tarafından fesh edildiği, müteahhit firma tarafından işin bir başka şirkete 2.600.000,00 TL karşılığında devir edilip, davalı kooperatifin zarara uğratıldığı hususunda iddiayı teyit eder hiç bir delil sunulmadığı gibi, bilirkişiler marifeti ile yapılan tetkiklerde, bir veriye ulaşılamamıştır. Bu durumda anılan iddiaların ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu genel kurulda, … …..Ltd. Şti. ile olan ticari ilişkinin yeterince görüşüldüğü, yönetim ve denetim kurulu raporlarının yeterli açıklıkta düzenlendiği, bilanço ve gelir/gider tablosunun muhasebe kural ve uygulamalarına uygun düzenlendiği, kooperatif hesaplarında görünen avansın, örnek daire, satış ofisi ve bunların tefrişi için harcandığının anlaşıldığı, karşılığında müteahhitten 820.000,00 TL tutarında senet alındığı, senet bedelinin 290.000,00 TL’lik kısmının tahsil edildiği, kalan kısım için söz konusu şirketten 3 adet kooperatif hissesinin alındığı, dolayısıyla zimmete geçirilen bir tutardan söz edilmesinin mümkün olmadığı ve kooperatif zararının bulunmadığı, bu paralelde ortakların verdiği ibra kararının mevzuat hükümlerine ve iyi niyet esaslarına uygun düştüğü” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, yetersiz bilirkişi raporları esas alınarak verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatif yönetiminin Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı … Sözleşmesi olmaksızın taahhütler altına girdiğini ve harcamalar yaptığını, inşa ettirdiği örnek daire için 1.100.000,00 TL. harcamış gibi hesaplarına yansıtıp maliyeti tam beş kat yüksek gösterdiğini, örnek daire için yapıldığı savunulan rakamın izah edilemediğini, yönetim kurulu faaliyet raporundaki yöneticilerin zimmetinde bulunan tutarla ilgili farklılığın izah edilemediğini, yöklenici ile yapılan sulhun kooperatifin zararını karşılamadığını, bilirkişi kurulu raporundaki “…bakiye 530.000,00.TL’lık kısmı için yapılan icra takibi sonunda … … – … ve…’dan 3 adet kooperatif hissesi alındığı belirtilmiştir. Ancak devir sözleşmeleri dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda, devir edilen hisselerin ait olduğu kooperatif yönetim kurulu tarafından onaylı devir sözleşmelerinin dosyaya sunulması gerekmektedir”, “…yükleniciden alınan senet bedelinin tamamının tahsil edildiğinin kanıtlanması halinde…”, tespitleri doğrultusunda davalı kooperatiften yüklenici … İnş. Ltd. Şti. tarafından davalı kooperatife devir edildiği bildirilen üç adet kooperatif hissesinin … ve…’a ait olup olmadığının, üyeliklerinin devam edip etmediğinin; üyelikleri devam etse bile aidat borçları olup olmadığının ve bu borçlarının tutarının, hisse devirlerinin geçerli olup olmadığının sorulmasını istediklerini ancak mahkemece bu haklı taleplerinin kabul görmediğini ve eksik inceleme sonucu karar verildiğini, kooperatif yöneticilerin yargılandığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/323 E. sayılı dosyasından beraat kararı verilmiş olmakla birlikte bu dosyanın halen istinafta olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına ve özellikle ceza dosyası kapsmına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubuyla kalan 44,80 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
15.06.2022 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022
….