Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2184 E. 2022/533 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2018/2184 – 2022/533
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2018/2184
KARAR NO : 2022/533

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/811E., 2018/445K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, dava dışı … Taah. İnş. ve San. A.Ş.’nin 13.02.2012 – 2013 tarihleri arası işyeri paket yangın poliçesi kapsamında müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, dava dışı sigortalı … İnş. A.Ş’nin Afyon-Denizli’yi birbirine bağlayan demiryolunun modernizasyon çalışmalarını üstlendiğini, sigortalı ile davalı idare arasında akdedilmiş bulunun 26.11.2010 tarihli sözleşme gereği olarak … İnş. A.Ş.’nin taahhüdü altındaki işi … San. ve Tic. A.Ş. firması ile yapmakta olduğu, Dazkırı-Aşağıyenice köyünde bulunan tesiste demiryolu nişaatı çalışmalarnıda kullanılan betonarme travers ekipmanları yapılmakta iken 10.10.2012 tarihinde davalı idareye ait bakım onarım atölyesinde bulunun vagonların kurum personeli tarafından birbirine bağlanması esnasında boşa çıkan vagonların hızla fabrika sahasına gelerek portal vince çarpmaları sonucu riziko meydana geldiğini, olayda davalı kurum çalışanlarının kusurlu olduklarını ve rizikodan dolayı müvekkili şirketin 89.996,61 TL hasar bedeli ödemek suretiyle Türk Ticaret Kanunu 1301. Maddesi gereği sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 84.996,61 TL’nin avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin 17. Maddesinde işyerinde ve çalışma esnasında olabilecek her türlü deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı yapım işleri genel şartnamesindeki hükümler çerçevesinde “All Risk” sigorta yaptırmak zorunda olduğunu, müvekkili idarenin pasif husumeti olmadığını, olay günü dava dışı sigortalıya ait lokomotif personeli, 12 adet vagonu kendi şantiye sahasında bulunan iltisak hattına (ana yol ile fabrikayı birleştiren hat) bırakıldığını, yüklenici firmanın sözleşme hükümlerine aykırı olarak manevra yaptığını, kendi vagonlarını kendi lokomotif ve personeli ile iltisak hattına bıraktığını ve gerekli çekme mesafesine kadar çekmeden ayrıca da vagonların el frenlerini sıkmadan vagonları güvenliksiz bir şekilde bıraktığını, vagonların hereket ettiğini ve vince çarparak hasar meydana getirdiğini, kazanın meydana gelmesinde yüklenici şirketin %100 kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…İltisak hattı İşletme Sözleşmesi,poliçe, hasar dosyası ve ilgili belgeler celp edilmiş, bilirkişi incelemeleri yaptırılmış;ilk raporda sigorta ettiren şirketin % 70,… nin % 30 kusurlu olduğu ,itiraz üzerine alınan ikinci raporda üçlü heyetin makine mühendisi ve hukukçu raporuna göre yüklenici şirketin % 85,davalının % 15 kusurlu olduğu,inşaat mühendisi bilirkişinin yüklenici şirketin % 100 kusurlu ,davalının kusursuz olduğu şeklinde görüş bildirdiği,kusur konusundaki çelişkiler nedeniyle üçüncü bilirkişi raporunun alındığı,bu raporun önceki heyetin çoğunluk görüşü ile uyumlu olduğu,mahkemece denetime elverişli son rapora itibar edildişği,bu rapora göre;10.10.2012 tarihinde … trenin … Tren İstasyonu … iltisak hattındaki manevrası esnasında kontrolsüz olarak hareket ederek fabrika sahasında işçilerin çalıştığı duran vagona çarpması sonrasında vinç ayağına verilen zararda ;13 yük vagonunun yüklenici personel tarafından trenlerin Hazırlanması ve Trafiğine ait Yönetmeliğin 133.maddesi gereği ana hattı tehlikeye düşürecek şekilde manevra sınıfı /limiti içinde bıraktığı,öncelikle frenlerin sıkılması prosedürünün yerine getirilmediği,sadece takoz yerleştirme işlemleri ile yetinildiği, vagonların frensiz harekete geçmesini önleyecek tedbirler alınmaksızın meyilli iltisak hattı üzerinde ve ana hatta yakın pozisyonda bırakıldığı,vagonların harekete geçmesi nedeniyle travers fabrikasına ulaştığı işçilerin travers yüklemesi yaptığı duran vagona şiddetli şekilde çarptığı duran vagonun raydan çıktığı,çarpan 13 vagonun makas değiştirip diğer raya geçtiği,ray üzerinde devam ederek yükleniciye ait 30 ton kapasiteli Vinç ayağına çarparak vincin devrilmesine ve hasara neden olduğu,yüklenici şirketin % 85 kusurlu olduğu, davalı … personelinin olay günü13 vagonun tren trafiği için engel teşkil ettiğinin tespit edildiği,tehlikeyi bertaraf etmek için manevra yapılmaya çalışılırken Yönetmeliğin 123-124 ve 126 maddeleri uyarınca fren denemesi yaparak hareket etmesi gerekirken hava freni ve el frenini kontrolü yapılmaksızın peşinen sıkılı olduğu varsayımı ile hareket edilmesi nedeniyle % 15 oranında kusurlu olduğu,emniyet olarak yüklenici şirket elemenlarınca eğimli alanda sadece takoz önlemi ile bırakılan vagonların takozun yerinden çıkması sonucu harekete geçtiği ve vinç hasarına sebep olduğu ,yüklenici şirketin % 85, davalının % 15 oranında kusurlu olduğu, 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açıldığı,kusur oranında davalının sorumluluğunun olduğu ödeme tarihi itibarı ile talep hakkının bulunduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne…” 12.457,10 TL nin tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini ve taleplerinin değerlendirilmediğini, olay mahallinde keşif yapılması gerektiğini, tanıkların hepsinin dinlenmediğini, … kurumu çalışanlarının varsayımla hareket ettiğini, kompresör içinde yeterli havanın bulunduğunu varsaydıklarını, bu durumun kazanın oluşumunda asli kusura temel oluşturduğunu, tüm raporların birbirinden farklı olduğunu, herşeyden önce hepsi birbirinden farklı 3 rapor ve eksper raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, …’nin %15 kusurlu bulunmasının kabul edilemeyeceğini, … … Fabrikası çalışanlarının, … personeli tarafından verilecek talimatlara göre hareket etmek ve uymak zorunda olduğunu, asli sorumlunun … olduğunu, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, husumet itirazlarının olduğunu, teşekkülleri ile yüklenici … Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ arasında imzalanan sözleşmenin ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi’ nin ilgili maddeleri gereğince İnşaat Sigorta Sözleşmesi yapıldığını, bu İnşaat Sigorta Sözleşmesi’nde Teşekküllerinin işveren olarak … Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ’nin ise müteahhit olarak sigortalı olduğunu, sigorta sözleşmesinin sigortalısı olan davalıya rücu edilmesinin TTK’ya aykırı olduğunu, teşekkülleri ile … Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ arasında imzalanan İltisak hattı Sözleşmesinin İltisak hattında Trafik Güvenliği ve Sorumluluğu Başlıklı 4. Maddesinde; yüklenicinin iltisak hattında trafik emniyetinin sağlanması için …” nin bu konudaki mevzuatına ve … personeli tarafından verilecek talimatlara uymak zorunda olduğunu, yüklenici firmanın sözleşme hükümlerine aykırı olarak manevra yaptığını, kendi vagonlarını kendi lokomotif ve personeli ile iltisak hattına bıraktığını ve gerekli çekme mesafesine kadar çekmeden ayrıca da vagonların el frenlerini sıkmadan vagonları güvenliksiz bir şekilde bıraktığını, daha sonra bu vagonların iltisak hattından kendi fabrikalarına götürülmesi sırasında vagonların el frenlerinin sıkılı olmaması nedeniyle vagonların hareket ettiğini ve vince çarparak hasar meydana getirdiklerini, iş bu nedenle yüklenici firmanın %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili idareye yüklenebilecek bir kusurun olmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, işyeri paket yangın poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davacı ödemesinin inşaat sigorta poliçesi kapsamında değil, sigortalısı …AŞ olan işyeri sigorta poliçesi kapsamında yapılmış olmasına göre; davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/811E., 2018/445K. sayılı dava dosyasında verdiği 27/06/2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile kalan 44,80-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
b)Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 850,94-TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
30/03/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

Başkan Üye Üye Katip