Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2146 E. 2022/537 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2018/2146
KARAR NO : 2022/537

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/1539 E., 2018/312 K.
Asıl davada:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
Birleşen Ankara 3. ATM 2017/187 E. sayılı davada:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl ve birleşen davada davacı kooperatif vekili, davalıların müvekkili kooperatifin ortağı iken 11.05.2014 tarihinde yapılan genel kuruldan sonra ortaklıktan ayrılma dilekçesi verdiğini,14.06.2014 tarih ve 24 sayılı yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkma taleplerinin kabul edildiğini, kooperatifin, 73 ortağına konut edindirmek üzere …’a ait … İli, … İlçesi, … bulunan … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan … blok inşaattan 4. ve 5. blokları alan … Tic. Ltd. Şti. ile yaptığı sözleşme gereğince bedelini ödeyerek aldığı konutları ortaklarına dağıttığını, ancak bedeli ödenmediğinden bahisle 4. bloktaki 3-4-5-6-7-10-22-24-37 ve 38 numaralı bağımsız bölümler ile 5. bloktaki 28 ve 29 numaralı bağımsız bölümlerin devrinin halen yapılmadığını, bütün dairelerin bedelinin ortaklardan toplanan aidatlarla ödendiğini, davalıların konutlarının da aynı şekilde ödendiğini, 12 daire dışında diğer dairelerin ortaklar adına tescilinin sağlandığını ve konutlarda oturduklarını, bütün ortakların ve ayrılan ortaklarında devri yapılmayan 12 dairenin bedelinden payları oranında sorumlu olduğunu, her bir dairenin bedelinin şimdilik 185.000,00-TL olduğu düşünüldüğünde 73 ortağın her birine 30.410,00-TL borç düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her bir davalıdan 30.000,00-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, ekte sunulan tapu senedinden görüleceği üzere adreste belirtilen bağımsız bölümü 125.000,00-TL bedel ile …’den 16.11.2012 tarihinde satın aldığını, bedelini nakden ve tamamen ödediğini, ancak davacı kooperatif tarafından 11.05.2014 tarihli genel kurulda müvekkilinden 2 yıl için (2014 ve 2015) 10.000,00-TL talep edildiğini, yine ekte sunulan tahsilat makbuzlarından görüleceği üzere müvekkilinin iyi niyetli olarak 400,00’er TL ödeme yaptığını, genel kurul kararının iptali için açılan davanın Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1334 E. sayılı dosyasında halen derdest olduğunu belirterek huzurdaki davanın bekletici mesele yapılmasına, önce husumetten, aksi halde esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, kooperatif ortaklığından ayrılmakla ortaklığa bağlı ilişkinin son bulduğunu, ortaklık sıfatına bağlı tüm alacakların tahsil edildiğini, herkese dairesinin teslim edildiğini, devri yapılmayan dairelere ilişkin borç bildirimi yapılmadığını, bu dairelerin inşaat ve imalat bedellerinin ortaklıktan ayrılma öncesinde ödendiğini, geleceğe yönelik borç çıkması halinde bu borcun kooperatife ait olacağını, sitede kat mülkiyetine geçilmediğini, kooperatifin ayrıca 43192 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kat karşılığı inşaat yaptığını ve kooperatife kalan dairelerin halen durduğunu, bildiği kadarıyla 22 dairenin satışından elde edilecek gelirle dava konusu 12 dairenin borcunun fazlasıyla karşılanacağını, 43192 ada 4 ve 5 parsellerde bulunan 8 dairenin kooperatife devri için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/261 esasında kayıtlı tapu iptal ve tescili davası bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, … ve … vekili, davacı kooperatifin 11.05.2014 tarihli genel kurulunda alınan kararlar incelendiğinde ihtiyaç fazlası bulunan dairelerden bahsedildiğini ve bu dairelerin satışı için kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiğini, dolayısıyla kooperatifin ihtiyaç fazlası dairesi olmasına rağmen halen tapusu alınamayan dairelerden bahsedilmesinin açık bir çelişki olduğunu, davacı kooperatif tarafından Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/162 E. sayılı dosyası ile açılan davada 12 adet dairenin kooperatif adına tescili için dava açıldığını, davacı kooperatifin eski yöneticileri … ve …’ın zimmetlerine para geçirdiklerinin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/122 E. sayılı dosyası ile sabit olduğunu, …’ın uhdesinde 1.104.214,35-TL, …’ın uhdesinde ise 201.409,76-TL olduğu tespit edilmiş iken bu iki eski yönetici hakkında tazminat davası açmayıp istifa eden üyeler hakkında dava açılmasının yıldırma politikasından başka bir şey olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davalıların noterden gönderdikleri ortaklıktan istifa istemleri davalı kooperatifin yönetim kurulunun kararları ile kabul edilmiş olmakla ortaklık sıfatlarının sona erdiği bu hususta taraflar arasında bir niza bulunmadığı, uyuşmazlığın parası ödenemediği için henüz alınamamış 12 dairenin parasından ortaklıktan ayrılan davalıların sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı, bu hususta genel kurulca alınmış bir karar olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. 11.05.2014 tarihli olağan genel kurulunun gündeminin 5. maddesinde “… ve Bankalarda olan kooperatife ait tapuların alınabilmesi için ortaklardan toplu para istenmesinin görüşülerek karara bağlanması müzakereye açıldı. Yapılan oylama sonucunda söz konusu konutların tapularının alınabilmesi için 2014 yılı Haziran ayında başlamak ve 2014 Ekim ayı sonuna kadar ödenmek üzere hisse başına toplam 10.000,00-TL ödenmesi önerisi oylamaya sunuldu. Yapılan oylama sonucu 7 ret oyuna karşılık 28 kabul oyu ile oyçokluğu ile kabul edildi.” şeklinde karar alındığı, buna göre genel kurulda sadece 2014 Haziran-Ekim döneminde 10.000,00-TL aidat alınmasına karar verildiği bunun dışında akçalı bir yükümlülük kararlaştırılmadığı, genel kurul gündemin 6. maddesinde ise bankalardaki kooperatife ait tapuların mezattan satın alınacak konutların her birinin 250.000,00-TL’den yukarı olmamak üzere satın alınması yönünde yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verilmesine karar verildiği fakat bu yetkinin para toplama yetkisini içermediği, nitekim genel kurul gündeminin 8-9 bileşik maddesinde gündemin 5. maddesinde kararlaştırılan ödemelerin dışında herhangi bir ödeme talep edilmemesine karar verildiği, tip sözleşmenin 21. ve 23. maddelerinin nazara alındığında toplanacak aidat miktarının yönetim kurulunca belirlenmesinin mümkün olmadığı, bu yetkinin genel kurulda olduğu, davalıların konut tahsis edildikten sonra istifa eden ortaklar olup 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 81/2. maddesi uyarınca kooperatif tasfiye oluncaya kadar ki gider aidatlarına katılmasının gerektiği, fakat bu davada genel kurulca kararlaştırılan giderler değil sadece hacizli konutların alınarak tahsis yapılmayan ortaklara verilmesi amacıyla davalılara payları oranında düşen miktar istenildiği, bu hususta da genel kurulca henüz bir para toplama kararı alınmadığı, dava tarihi itibariyle davalıların bu yönde doğmuş bir borçlarının bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, ayrılan ortakların ayrıldıktan sonra da borçtan sorumlu olduklarını, 11.05.2014 tarihli olağan genel kurulda kooperatifin tasfiyesi ile ilgili tüm borçlar hakkında karar alındığını, sadece … aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasına konu 3, 4, 5, 6, 7, 10, 22, 24, 37 ve 38 nolu bağımsız bölümler için ödenecek paranın genel kurulun gündem konusu olmadığını, tasfiyeye ilişkin bütün borçların, ortaklar ayrılmadan önce ortaklarca ödeme konusu yapıldığını ve bu kararın kesinleştiğini, 11.05.2014 tarihli olağan genel kurul gündeminin 6. maddesine göre bankalardaki kooperatife ait tapuların mezattan satın alınacak konutların her birinin 250.000,00-TL’den yukarı olmamak üzere satın alınması hususunda yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildiğini, yönetime verilen yetki ile kooperatif adına olan ve ortaklara dağıtılan konutlardan hacizli olanların kurtarılması için, dava dilekçesinde yazılı 12 adet hacizli dairenin icraca satışı sırasında ortaklardan toplanacak paralarla satın alma ve bu paraları ortaklardan toplama hakkında görevlendirildiğini, 73 ortağına konut edindirmek üzere öncesi …’a ait … İli, … İlçesi, … bulunan 43192 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan 5 blok inşaattan 4 ve 5. blokları alan ……Ltd. Şti. ile yaptığı sözleşme gereğince bedelini ödeyerek aldığı konutları ortaklarına dağıttığını, ancak bedeli ödenmediğinden bahisle 4. bloktaki 3, 4, 5, 6, 7, 10, 22, 24, 37 ve 38 numaralı bağımsız bölümler ile, 5. bloktaki 28 ve 29 numaralı 12 adet bağımsız bölümün devrinin yapılamadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun eşitlik ilkesi gereğince, bütün ortakların tapuları kendilerine her türlü takyidattan âri olarak verilmesinden bütün ortakların sorumlu olduğunu, ortaklıktan çıkanların amacının bu borçtan kurtulmak ve kendi edimini yerine getirmek olduğunu, bu itibarla ortaklıktan çıkmalarına bağlı olarak davaya karşı çıkılmasının doğru olmadığını, aksi halde dairelerinin tapuları kendilerine verilmemesinin gerekeceğini, davalıların konutları da dahil, bütün dairelerin bedelinin ortaklardan toplanan aidatlarla ödendiğini, kuraların çekildiğini ve her ortağa dairesinin teslim edildiğini, ancak mevcut sorunlar ve davalar sebebiyle tasfiyeye gidilemediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı kooperatifçe ortaklarına devri yapılamayan 12 adet daire bedelinin ortaklıktan ayrılan ortaklardan payları oranında tahsili istemine ilişkindir.
Ortaklıktan çıkan ortak, bu sıfatının sona ermesine kadar tahakkuk eden aidat borçlarından sorumlu olup, bu sıfatın sona ermesinden sonraki aidat borçlarından sorumlu olmayacağı açıktır.
Davalı kooperatifin 11.05.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, 5 nolu gündem maddesinde “…… ve Bankalarda olan kooperatife ait tapuların alınabilmesi için ortaklardan toplu para istenmesinin görüşülerek karara bağlanması müzakereye açıldı.
Yapılan oylama sonucunda söz konusu konutların tapularının alınabilmesi için 2014 yılı Haziran ayında başlamak ve 2014 Ekim ayı sonuna kadar ödenmek üzere hisse başına toplam 10.000,00.TL. ödenmesi önerisi oylamaya sunuldu. Yapılan oylama sonucu 7 ret oyuna karşılık 28 kabul oyu ile oyçokluğu ile kabul edildi.” yönünde karar alınmıştır. Söz konusu genel kurul aleyhine açılan davanın usulden reddedildiği anlaşılmış, başkaca herhangi bir dava açıldığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Dolayısıyla genel kurul kararı kesinleşmiştir. Davalılar her ne kadar tapularını almış iseler de söz konusu genel kurul tarihi itibariyle ortaklıkları devam etmekte olup istifaları işbu genel kurul tarihinden hemen sonra gerçekleştiğinden söz konusu kararla bağlıdırlar. Bu nedenle mahkemece yanılgılı gerekçe ile davaların reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Söz konusu genel kurulda, ilgili konutların ödenmeyen bedellerine yönelik olarak 10.000,00-TL aidat alınmasına karar verilmiş olup başkaca bir tahakkuk yapılmamıştır. Davalılar söz konusu aidat borcundan sorumlu olup ibraz edilen 27.02.2017 tarihli bilirkişi raporu ve buna bağlı 04.10.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda borç miktarları belirlenmiştir. Genel kurulda tahakkuk eden miktarla bağlı olarak asıl davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmekte; birleşen davada ise davalının borcunun 5.999,80-TL olarak belirlendiği saptanmakla işbu miktar üzerinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmekte olup HMK m 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan nedenlere yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1539 E., 2018/312 K. sayılı dava dosyasında verdiği 29.03.2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:

“A-Asıl davada:
a-Davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00’er TL’nin her bir davalıdan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine.
Fazlaya ilişkin istemin reddine.
b-Alınması gereken 4.781,70-TL harçtan peşin olarak yatırılan 3.586,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.195,40-TL harcın davalılardan(her bir davalıdan 170,77-TL olmak üzere) tahsili ile Hazineye gelir kaydına.
c-Davacı tarafça yatırılan 3.586,30-TL peşin harcın davalılardan (her bir davalıdan 512,32-TL olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine.
ç-Davacı tarafça sarf edilen posta, davetiye, bilirkişi gideri toplamı 7.410,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.470,00-TL’sinin davalılardan (her bir davalıdan 352,85-TL olarak) alınıp davacıya verilmesine. Kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına.
Davalı … tarafından sarf edilen 54,00-TL posta giderinin 36,00 TL’sinin davacıdan alınıp işbu davalıya; diğer davalılar tarafından sarf edilen 55,00-TL posta giderinin 36,65-TL’sinin davacıdan alınıp işbu davalılara verilmesine. Kalan masrafın davalılar üzerinde bırakılmasına.
Gider-delil avanslarının kullanılmayan kısımlarının gideri içerisinden karşılanarak ilgili tarafa iadesine.
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00’er TL vekalet ücretinin her bir davalıdan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine.
e-Davalılar …, …, …, …, … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T uyarınca her bir davalı için 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davacıdan ayrı ayrı alınarak işbu davalılara verilmesine.
B-Birleşen davada:
a-Davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.999,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Alınması gereken 409,84-TL harcın peşin alınan 512,33-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 102,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine.
c-Davacı tarafça yatırılan 409,84-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
ç-Davacı tarafça sarf edilen posta, davetiye gideri toplamı 55,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 11,00-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine. Kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına. Gider avansının kullanılmayan kısmının gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine. “

III-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.

30.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 31.03.2022

Başkan Üye Üye Katip