Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2098 E. 2021/1938 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : …… …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davalı/karşı davacı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. Maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı/karşı davalı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu ancak üyelik aidatlarını ödememesi üzerine takibe geçtiğini, davalının takip tarihinden sonra müvekkili hesabına 3.500,00-TL yatırıp, borca itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı, takip tarihinden önce davacı kooperatife ödeme yaptığını, davacı kooperatifin 10.04.2016 tarihli genel kurulunda aylık %1,5 gecikme faizi kararlaştırıldığını, bu oranın bu tarihten sonraki aidatlar için geçerli olacağını oysa davacı kooperatifin 2014 tarihli aidatlar içinde uyguladığını, davacının keyfi tutum içinde olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davacı kooperatifin borcu olmadığını, tam tersine ondan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddi ile karşı davanın kabulüne ve davacı kooperatiften alacaklı olduğu miktarın tespiti ile bu miktarın davacı/karşı davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm deliller toplandıktan sonra dosya kooperatifler konusunda uzman (mali müşavir) bilirkişiye tevdi edilerek, kooperatifin 2010 yılından 2016 yılına kadar yaptığı tüm genel kurul toplantılarında alınan kararlar ve kooperatif kayıtları ile üyenin ödeme iddiasına ilişkin olarak sunduğu dekontlar ve banka kayıtları üzerinde ve de Ankara 15 Asliye Ticaret Mahkemesi ilamı da nazara alınarak yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda; 31.12.2010 tarihi itibariyle davanın 3.105,96-TL fazla ödemesinin borcuna mahsup edilmek suretiyle bu tarihten 30.09.2016 tarihine kadar genel kurulca kararlaştırılan aidat ve ek ödeme miktarları ile TBK’nun 88 ve 120. maddeleri hükümleri de nazara alınarak aylık %5 yerine 1.5 (yıllık %18 temerrüt faizi) oranları üzerinde yapılan hesaplama ve sunulan hesap tablosunda takip talebinde kooperatif vekilinin 30.09.2016 tarihi itibariyle ödemeleri düştükten sonra talep edebileceği bakiye miktarın 11.880,04-TL, işlemiş gecikme faizin 1.840,79-TL olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, karşı dava, cevap, karşı dava cevap dilekçeleri, icra takip dosyaları, Ankara 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Karar sayılı dosya kapsamı, kooperatife ait 2010 yılından itibaren yapılan genel kurul toplantı tutanakları ve bu toplantılarda kararlaştırılan aidat alacağı miktarları, ek ödemeler ve de BK’nun 88-120. maddeleri hükümleri ile üyenin kooperatifin… hesaba yaptığı ödemeler, dosyaya sunulan dekontlar, icra takip dosyası borcu için takipten sonra yapılan ödemeye ilişkin 09.11.2016 tarihli 3.500,00-TL’lik dekont ile hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı kooperatifin üyesi davalı karşı davacının kooperatif genel kurullarında alınan aidat ve de ek ödemeye ilişkin kararların iptali yönünde herhangi bir dava açıldığını ve iptal edildiğini ileri sürmediği, bu nedenle tüm üyeler gibi alınan bu kararlara uymak zorunda olduğu ve bu kararlar doğrultusunda tüm ödemeleri yapması gerektiği halde kısmi ödemeler yaptığı, yaptığı ödemeler düşüldükten sonra 30.09.2016 tarihi itibariyle ödemediği bakiye borcunun 11.888,04-TL, gecikme faizinin 1.840,79-TL olduğu ,ancak takip dosyasında davacı kooperatif vekilinin kabul ve beyan ettiği 3.500,00-TL’nin 09.11.2016 tarihinde ödendiği yönündeki beyanı ve bu miktarı düştükten sonra, Ankara 6 İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasın bakiye kalan asıl alacak miktarının 10.201,83-TL olduğu ve bu miktar yönünde itirazının haksız olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle asıl davada davacı kooperatifin itirazın iptali, takibin devamı ve kabul edilen miktarın likit olduğu nazara alınarak davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davasının kabulü ve karşı davacının alacağının bulunmadığı nazara alınarak karşı davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı/karşı davacı istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkemenin ek rapor alma taleplerini reddettiğini, hatalı ve tek yanlı rapora göre karar verildiğini, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, yapı kullanma izni belgesini almak için sözleşme ve imzalanan firmanın bu işi yerine getirmesinin mümkün olmadığını, alacağın likit olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacı/karşı davalı kooperatifin üyesi olan davalı/karşı davacının kooperatife borçlu olup olmadığı, karşı davada ise, davalı/karşı davacının kooperatiften alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl dava, davacı/karşı davalı kooperatifin üyesi olan davalı/karşı davacının kooperatife borçlu olmadığının tespiti; birleşen dava ise, davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalı kooperatife yaptığını iddia ettiği fazla ödemenin tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı/karşı davacının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 24.05.2018 tarihli kararına yönelik davalı/karşı davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Asıl davada, davalı/karşı davacıdan alınması gereken 696,89-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 175,00-TL harcın düşümü ile kalan 521,89-TL harcın; birleşen davada, alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı/karşı davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.12.2021