Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2088 E. 2021/2067 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ….

Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı müflis kooperatifin…., aksesuar ve bir kısım tuhafiye ve hırdavat malzemeleri satılan bir kooperatif olduğunu, belediye ile yapılan anlaşma ile pazaryeri tezgahının bölünüp faaliyete geçildiğini, tezgah açanların da bu vesileyle kooperatif üyesi yapıldığını, kooperatifin sadece üyelerine tezgah yeri tahsis ettiğini, diğer tüm ihtiyaçları üyelerin kendi imkanları ile karşılandığını, müvekkilinin de tezgah kiraladığını ancak davalı kooperatifin yönetiminde usulsüzlükler ve yolsuzluklar başladığını, yöneticilerin Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, daha sonra 2008-2009 yılında davalının pazaryerinden tahliye edilip, kooperatifin faaliyetinin sona erdiğini ve müvekkilinin 15.02.2010 tarihli noter ihtarı ile üyelikten istifa ettiğini, davalı kooperatifin 04.09.2010 ve 06.07.2011 tarihli genel kurul toplantıları yapıldığını ancak bu toplantıların yok hükmünde olduğunu, zira üye sayısı 143 olmasına rağmen 04.09.2010 tarihli genel kurula 8 üyenin katıldığını ve bakanlık temsilcisinin toplantıda bulunmadığını, 06.07.2011 tarihli toplantıya ise 6 kişinin katıldığını, her iki toplantının çağrı kuralına uyulmadan yapıldığını ileri sürerek, dosyanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin üye olmadığının tespiti ile genel kurul kararlarının yok hükmünde mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket iflas idaresi vekili, davanın HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini ayrıca davanın zamanaşımı süresi sonunda açıldığını, davacının iddialarının somut dayanağı olmadığını, istifa ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Toplanan delillere göre davacı üye olduğu müflis kooperatiften istifa etmesi nedeni ile bunun tespitini ve genel kurulda alınan kararların mutlak butlan ile batıl olduğunu ve iptalini talep etmiş ise de davacının istifaya ilişkin herhangi bir belge sunmaması nedeni ile araştırma yapılmamış, kaldı ki geçerli bir istifa olsa dahi kooperatife bildirim tarihi göz önünde bulundurularak kooperatife ait borç bu tarihe göre belirleneceğinden mahkememizden bu şekilde talepte bulunmakta davacının herhangi bir hukuki menfaati yoktur. 2009 yılının işlem ve hesaplarının görüşülmesi planlanan 04/09/2010 tarihli genel kurulda hükümet komiserinin olmaması nedeni ile alınan kararlar mutlak butlan ile batıl olup, geçersizdir. 2009 yılının işlem ve hesaplarının da görüşüldüğü 06/07/2011 tarihinde yapılan genel kurul ise usul ve yasaya uygun olarak yapılmakla mutlak butlan ile batıl olmayıp iptal talebi de süresinde olmadığından bu genel kurul kararı ile ilgili davacı talebi yerinde değildir. Bu nedenle…” davalı kooperatifin 04.09.2010 tarihli genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine, 06.07.2011 tarihli genel kurulunda alınan kararlara ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Aleyhlerine Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığını, bu davada tüm itirazlarını sunduklarını, bu dosyanın incelenmesi gerektiğini, bu dosyada hatalı rapor verildiğini ve halen derdest olduğunu, birleştirilmesi gerektiğini, mahkeme kararının eksik inceleme sonucu verildiğini, Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olmadığını, 04.09.2010 tarihli genel kurul kararı için gerekçe yönünden istinaf ettiklerini, bu genel kurulun mutlak butlanla batıl olduğunu, 06.07.2011 tarihli genel kurul kararına yönelik red kararının hatalı olduğunu, genel kurul çağrısının müvekkiline tebliğ edilmediğini, istinaf taleplerinin kabulü gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının, müflis davalı kooperatifin üyesi olup olmadığı ve davalı kooperatifin 04.09.2010 ve 06.07.2011 tarihli genel kurul toplantılarının usul ve yasaya uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararlarının batıl olup olmadığının tespiti veya iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davacının davalı kooperatif üyeliğinden istifasına ilişkin noter ihtarının davalıya tebliğ edilmediğinin anlaşılmış olmasına göre; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 21.03.2018 tarihli kararına yönelik taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
28.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.12.2021

….