Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2036 E. 2021/669 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davalı tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı tarafça konutun erken teslim alınması nedeni ile ana sözleşmenin 61/e maddesinde düzenlenen kesin maliyet bedelinin %10’unun eksik alınmasından dolayı davalı hakkında Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, ana sözleşme değişikliğinin mutlak butlan ile batıl olduğunu, herhangi bir yanlış maliyet hesabı varsa da kendisinin sorumlu olmadığını, zamanaşımı süresinin de dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Davalı, davacı kooperatife üye iken kesin maliyet bedelini ödeyerek kura sonucu kendisine çıkan dairenin tapusunu alarak kooperatiften ayrılmıştır. Davacı kooperatifin 61/e maddesine göre, tüm konutların yapımı tamamlanmadan önce kura neticesi kendisine tahsis edilmiş ve tamamlanmış olan ortağın tapusunu alarak ayrılmak istemesi halinde tamamlanmış ve tahsil edilmiş konutların kesin maliyeti belirlenerek tapusu verilebilir. Bu şekilde konutunu teslim almak isteyen ortaktan ilerde ortaya çıkabilecek müşterek giderler ile erken konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin %10’u ayrıca alınır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede, davalı için kesin maliyet bedeli 128.031,45TL olarak hesaplanmış ve kooperatiften ortağın kooperatif devam ettiği sürece katlanması gereken yükümlülükler yerine kesin maliyet bedelinin %10 bedeli olan 12.803,00 TL.yi ödeme zorunda olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından mahkememizin görevsiz olduğu belirtilmiş ise de, kooperatifler kanunu madde 99 gereğince mahkememizin görevli olması ve görev dava şartının bulunması nedeni ile yargılamaya devam edilerek karar verilmiş ve yine davalı tarafından dava konusu talep yönünden zamanaşımının gerçekleştiği belirtilerek zamanaşımı defiinde bulunulmuş ise de, 30/06/2011 tarihinde davalıdan kesin maliyet bedeli çıkarılarak tahsil edilmiş olup, takip tarihi olan 29/03/2016 tarihi itibari ile 5 yıllık zamananaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış ve zamanaşımı süresinin dolmadığı alınan bilirkişi raporunda da belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davacıya borçlu olmadığından bahisle takibe itiraz edilmiş ve aynı gerekçeler mahkememizde ileri sürülmüş ise de; davacı kooperatiften getirtilen belgeler ve bilirkişi heyetinden alınan 24/04/2018 havale tarihli raporda dikkate alınarak, davalının kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesi gereğince genel giderler ile erken konut tesliminde sağlanan faydanın karşılığı olarak kesin maliyet bedelinin %10’unu ödemek zorunda olduğunu anlaşılmakla; davanın kabulü ile, Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 12.803 TL üzerinden devamına karar verilmiş ve davacı tarafça her nekadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, İİK madde 67 gereğince borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığı yanında alacağın likit olmasının da gerekli olması ve dava konusu alacağın ise bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olması nedeni ile likit bir alacağın olmaması dikkate alınarak, alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin İİK madde 67 gereğince reddine karar vermek vermek gerekmiş…” gerekçesiyle “…Davanın KABULÜ ile, Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 12.803,00-TL üzerinden devamına karar verilmiş ve davacı tarafça her nekadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, İİK madde 67 gereğince borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığı yanında alacağın likit olmasının da gerekli olması ve dava konusu alacağın ise bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olması nedeni ile likit bir alacağın olmaması dikkate alınarak, alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin İİK madde 67 gereğince REDDİNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı istinaf dilekçesinde özetle:
Kabul anlamına gelmemek üzere, ana sözleşmenin 61/e fıkrasında “konutun teslim tarihindeki birim fiyatlarına göre kesin maliyet hesaplanır” denildiğini, aynı maddeye göre maliyet hesabının konutların teslim ve tahsis tarihinin genel kurul tutanakları ve yönetim kurulu kararlarında açıkça belli olan 2009 yılı birim fiyatlarına ve varsa %10 çıkacak rakama göre hesaplanması gerektiğini, oysa hesaplamaların 2011 bakanlık birim fiyatlarına göre yapıldığını, 61/e fıkrasına göre ayrıca alınması gereken %10 ödemenin zaten üyelerden alındığını, kat mülkiyeti, elektrik ve su aboneliği vb. giderler için hesaplanan 9.431,94-TL’nin nasıl ve neye göre hesaplandığı, niçin 4 yıl sonra konutunu alan üyelerin kesin hesaplarında 8.951,42-TL’ye düştüğü, bu miktarın içinde erken konut tesliminden sağlanan faydanın eklenip eklenmediği konusunda hiç açıklık getirilmediğini, bilirkişi raporunda zaman aşımı süresinin dolmadığının belirtildiğini, ancak süreyle ilgili bir açıklama getirilmediğini, beyan ve itirazlarının hiçbir şekilde araştırılmadığını, kooperatif ana sözleşmesinin 20. maddesinde üyelikten ayrılanların sorumluluğunun 2 yıl olduğu belirtilmiş iken bununla ilgili bilirkişi raporunda hiçbir açıklama olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 61/e maddesi uyarınca kesin maliyet bedelinin %10 tutarının tahsili talebiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … K. sayılı dava dosyasında verdiği 06.06.2018 tarihli kararına yönelik davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 874,00-TL istinaf karar harcından peşin alınan 219,00-TL’nin düşümü ile kalan 655,00-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
21.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır