Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2020 E. 2021/1320 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.04.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı kooperatifin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı aşabilmesi ve borçlarını ödeyebilmesi için, müvekkilinin diğer bazı üyelerle birlikte kooperatife ilave ödemeler yaptığını, borç para verdiğini, kooperatifin 26.12.2010 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, hesap tetkik komisyonu kurulmasına, tüm hesap ve kayıtların incelenmesine karar verildiğini, hesap tetkik komisyonu tarafından görevlendirilen … tarafından düzenlenen raporla, kooperatifin 2008, 2009 ve 2010 hesaplarının incelendiğini, anılan rapora göre müvekkilinin davalı kooperatiften 31.12.2010 tarihi itibariyle 22.685,37 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin talepleri üzerine söz konusu alacağının ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı kooperatifin itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalarının kabulü ile Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası üzerinden takibin devamına, haksız olarak takibin durmasına sebebiyet veren borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; görev ve zamanaşımı yönünden itirazda bulunduktan sonra davacı tarafın, müvekkili kooperatife borç verdiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili kooperatifin davacı tarafa borcu bulunmadığı gibi aksine davacı tarafın müvekkili kooperatife 70.000,00 TL civarında borcunun bulunduğunu, … raporundaki tespitlerin değil kooperatif kayıtlarının esas olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce
“Davacı davalı kooperatif üyesidir. Mahkememizce davalı kayıtlarında bilirkişiye inceleme yaptırılmış, hükme esas alınan son raporda icra takip tarihi itibariyle davacı alacağının 14.735,37 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan, davalının davacıdan daha fazla alacaklı olduğu iddiasında bulunmuş ise de iddiasını ispat edememiştir. Bu nedenle davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir. Öte yandan, İİK’nun 67/2 nci madde hükmündeki düzenlemeye göre, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacının alacağına ilişkin tüm belgelerin kooperatif kayıtlarında mevcut olup, alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu sonucuna varılarak, davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiştir….” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece, 05.09.2016 ve 17.07.2017 tarihli bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazlarının dikkate alınmadan ve yanlış hesaplamalar doğrultusunda verildiğini, davacının kooperatifi zarara uğratan ve bu nedenle yargılanan eski yöneticilerle birlikte hareket ettiğini, davacıya 5.110,00 TL’lik kooperatife ait demirbaş eşyanın adeta hediye edildiğini, bu durumun yönetim kurulunun 10.08.2009 tarihli ve…. kararı ile kayıtlara geçtiğini ancak bilirkişi raporunda bu yönetim kurulu kararının gözden kaçırıldığını, dikkate alınmadığını, kooperatifin davacıya borcu olmadığını, aksine alacaklı olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, fazla ödenen kooperatif aidatlarının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 12.04.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.006,571 TL harçtan peşin olarak alınan 252,00 TL ‘nin düşümü ile kalan 754,57 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29.09.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …