Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2008 E. 2022/88 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken ihraç edildiğini, çıkarma kararında belirtilen iki ihtarnamenin tarafına tebliğ edildiğini, bu ihtarnamelerde 5.900,56 TL borcunun olduğunun belirtildiğini ancak kendisinin de aynı tarih itibariyle kooperatiften 5.389,55 TL alacaklı olduğunu, borçluluk durumu saptanırken alacağının mahsup edilmediğini iddia ederek davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.08.2016 gün ve 2016/7 sayılı üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının, müvekkili kooperatife 2016 yılı Mart ayı dahil 5.410,45 TL aidat ve 490,11 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 5.900,56 TL borcunun bulunduğunu, gönderilen ihtarnamelere rağmen belirlenen sürelerde ve sonrasında borcunu ödememesi nedeniyle davacı hakkında üyelikten çıkarma kararı verildiğini,
Davacının daha önce müvekkili kooperatifin yöneticisi olduğunu ve bu dönemde birtakım usulsüzlükler yaptığı gerekçesi ile Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/197 E sayılı dosyasında zimmet suçundan yargılandığını; davacı hakkında başlatılan hukuki süreç devam etmesi nedeniyle muhasebe kayıtlarında yer alan 5.389,55 TL asıl ve bu tutara işletilen 1.909,89 TL gecikme zammı alacaklarının mahsubunun yapılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16’ncı maddesindeki usul de göz önüne alınarak davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen ihtarnamelerde aidat borcu ve buna işletilen faizin doğru hesaplandığı, ödeme için verilen sürelerin de yasaya uygun olduğu ancak bütün bunlar yapılırken varlığı davalı kooperatifin kabulünde olan davacı alacağının mahsup edilmediği,
Davacının kooperatif kayıtlarında fazladan ödemesi var iken, ceza kavuşturmasının varlığı gerekçe gösterilerek bu tutarın aidat borcuna mahsup edilmeksizin işlem yapılması yasaya aykırı bulunmuş ve davanın kabulü ile davacı hakkında davalı kooperatifin yönetim kurulunun verdiği 18/08/2016 gün ve 2016/7 sayılı üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Davalı kooperatif vekili istinaf dilekçesinde:
– Mahkemece dava konusu uyuşmazlığın dışına çıkıldığı, ihraç kararı iptali konusunda inceleme yapılmak gerekirken davacının dava konusu olmayan alacağı üzerinde durulduğunu, oysa ihtarların ve dolayısıyla ihraç kararının yasaya uygun olduğunu, ilk derece mahkemesinin bu çerçevede inceleme yapması gerektiğini,
– Usulüne uygun biçimde yapılan iki ihtara rağmen davacının dönüş ve ödeme yapmadığını,
– Bilirkişi raporunun “sonuç ve kanaat” kısmında da kooperatif lehine değerlendirme yapıldığını,
– Dava dışı bir kooperatife yapılan ödemelerin de dikkate alındığını ileri sürerek ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2E., 2018/247K. sayılı dava dosyasında verdiği 18/04/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL. istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 44,80-TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
26/01/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2022