Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 06.05.2015 tarihli dava dilekçesinde; davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin tüm üyeliklerini yerine getirmesine rağmen kooperatifin 2011 yılı olağan genel kurulunun 11. maddesi ile öncesinde her hangi bir bildirim yapılmaksızın usule aykırı olarak ortaklıktan çıkarıldığını öğrendiklerini, müvekkilinin ortaklığa geri dönmesi için menfaati kalmadığından alacağının tahsili için iş bu davanın açıldığını, müvekkilinin kooperatife 55.000,00 TL. Yatırdığını, davalı kooperatifin ……. sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatiften olan alacağının işleyecek faizleri ile birlikte tespitini, kooperatiften tahsiline karar verilmesini, alacağın işleyecek faizinin iflas masasına kayıt kabulü konusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müflis davalı şirket adına iflas müdürlüğü cevap dilekçesinde; Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesinin …. sayılı kararı ile tasfiyenin basit tasfiye usulüne dönmesi için alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verildiğini, yapılan olağanüstü toplantı sonucunda ilgili Mahkeme kararının temyiz sonucunun beklenilmesine karar verilmiş olduğundan sıra cetveli tanzimi ve ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadığını, toplantı tarihi belirlenmediğini, bu süre içinde iflas idare memurlarından istifa eden olup, yeniden iflas idaresi oluşturulmadığından işlemlerin Müdürlükleri tarafından re’sen yürütüldüğünü, ayrıca henüz sıra cetveli tanzimi yapılmamış olduğundan sıra cetveline kayıt kabul davası usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca davacının kooperatif üyesi olduğu kendi beyanlarından da anlaşılacağından alacağının sıra cetveline kayıt ve kabulünün de yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Kooperatif kayıtlarının incelenmesi ile düzenlenen 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı kooperatife 14/09/2005 tarihinde üye olduğu, 31.12.2010 tarihinde kooperatiften ihraç edildiği, çıkarma kararının 31.03.2011 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından sunulan belgelere, banka yazılarına, senet ödemesi açıklamalarına ve kooperatifin ortaklar hesabındaki davacı adına kayda göre davacının 53.000,00 TL ödemesinin bulunduğu, davacının senetleri elinde bulundurması nedeniyle senetlerin ödenmiş olduğunun kabulü gerektiği, senetler gözetildiğinde davacının 55.000 TL ödemesinin bulunduğunun açık olduğu, genel giderin mahsubu ile davacı alacağının 52.653,31 TL olacağı, alacağın ise 24/07/2012 tarihinde muaccel hali geldiği, iflas tarihi itibariyle 3.661,21 TL, dava tarihi itibariyle ise 13.190,74 TL faiz alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının kooperatif üyeliği nedeniyle senet yoluyla ödemesinin bulunduğu, yapılan yazışmalara, davacının sunduğu delillere ve kooperatifin kayıtlarına göre davacının toplam ödemesinden genel giderin mahsubu ile bakiye 52.653,31 TL alacağının bulunduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafından hesabın afaki olduğu yönünde itirazda bulunulmuşsa da; davacının elinde bulundurduğu (ödediğine karine teşkil ettiğinden) senetlere ve tüm kayıtlara göre değerlendirme yapıldığından tekrar inceleme yapılması düşünülme”diği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 52.653,31 TL asıl alacak, iflas tarihine kadar işlemiş 3.661,21 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 56.314,52 TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, asıl alacağa dair fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı şirket iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; 12.03.2018 tarihli bilirkişi ek raporuna itirazlarının kabul görmediğini, raporda yer alan ödeme kalemlerinin toplamı 41.000,00 TL olmasına karşın, Kooperatif hesabında 53.000,00 TL göründüğü, ancak toplam ödemenin 55.000,00 TL olduğu kanaatine ulaşdığını, bu tespitin nasıl ve hangi şekilde yapıldığının belirli olmadığını, keza, raporda “…Kooperatif kayıtlarında banka ve ortak hesapların topluca yapıldığından, davacıya ait senet ve ödemelerin ayıklanması mümkün olmamıştır” ifadeleri ile bu tespitin kanaate dayalı olduğunun belirtildiğini, bu hali ile 55.000,00 TL olarak yapılan hesaplamanın Mahkemece dikkate alınmasının yerinde olmadığını, kooperatife ait bir kısım defter ve kayıtların, 2010, 2011 ve 2012 yılı kayıtlarının Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dosya içerisinde olduğunu, bir kısmının Ankara 5. Ticaret Mahkemesinin….E. sayılı dosyasında, bir kısmının da iflas dosyasında olduğunu, karardaki elinde bulundurduğu senetlerin ödeme karinesi teşkil ettiği değerlendirmesine katılmadıklarını, kooperatifin bir tüzel kişilik olduğunu ve yapılan ödemelerin kayıtlara işlenmesi için tahsilat makbuzu ve senetlerin iadesine ilişkin kayıtların olması gerektiğini, davacının ödeme iddiasını ispatlayamadığını, şartları oluşmadığından faiz yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, müflis davalı iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Dava, çıkma payı alacağının kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalının davacı kooperatifin 31.12.2010 tarih ve 28 sayılı yönetim kurulu kararıyla ihracına karar verildiği, 30.10.2011 tarihli Olağan Genel Kurulun 11. gündem maddesiyle, “Ödeme yapmadığı için Yönetim Kurulu tarafından ihracı istenilen …, …, …, Nural Temel ve Seyide Uyar’ın ihraçları oya sunuldu ve oybirliğiyle kabul edildi.” şeklinde karar alındığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir.
İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 31.12.2010 tarih ve 28 sayılı Yönetim Kurulu karar tarihine göre, davacının çıkma payı alacağının 31.03.2011 tarihinde muaccel olduğu görüşüyle iflas tarihine kadar olan işlemiş faiz alacağı hesaplanmıştır. Oysa bu karara itiraz söz konusu olmaksızın davacının ihracı konusu genel kurul gündemine alınmış ve 30.11.2011 tarihli genel kurulun 11 nolu gündem maddesiyle davacının ihracına karar verilmiştir. Her iki ihraç kararının da davacıya tebliğ edildiği iddia edilmemekte, savunulmamaktadır. Genel kurul karar tarihi esas alınsa bile davacının ihracının 30.02.2012 tarihinde kesinleştiğinin buna göre davacının çıkma payı alacağının, ayrıldığı yıl olan 2012 yılı bilançosunun görüşüldüğü genel kurul toplantısından 1 ay sonra muaccel olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda 2012 yıla ilişkin bilançonun görüşüldüğü genel kurulun yapılmadığı, davalı kooperatifin 02.05.2013 tarihinde iflasının açılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 195. maddesi uyarınca davacının çıkma payı alacağının iflasın açılması tarihinde muaccel olduğu gerekçesiyle alacağın aslı yönünden kayıt kabul kararı verilmesi gerekirken, işlemiş faiz tutarı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda Dairemizce, müflis davalı iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, müflis davalı iflas idaresi vekilinin diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, müflis davalı iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.05.2018 tarih ve … sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacının 52.653,31 TL alacağının müflis davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, asıl alacağa dair fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 59,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 264,10 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 864,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 827,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
III-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde, yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
01.12.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2021
…