Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1938 E. 2021/1980 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :… … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.06.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı, kendisinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu ancak davalının gönderdiği taahhütlü mektupta üyeliğinin bitirildiğinin bildirildiğini oysa davalının bu işleminin hukuka ve Kooperatif Hukuku’na aykırı olduğunu, davalı kooperatifin yöneticilerinin kötü niyetli davrandığını, genel kurul kararı olmadan böyle bir kararın alındığını ileri sürerek kooperatif üyeliğinin tespitine ve kendisine ait dairenin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı adına 23.04.2013 tarihinde ….. nolu bağımsız bölüm üzerinde yönetim kurulunca üyelik tesis edildiğini ancak tesis edilen bu ortaklığın yasal prosedüre aykırı olduğunu, davacının meşru bir ortaklığı bulunmadığını, bu nedenle üyeliğin usulsüz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Kooperatif tarafından düzenlenen ortaklık senedi ve üye kayıt defterine göre davacının 23.04.2013 tarihinde üye olarak kaydının bulunduğu, üye aidat tahsilatlarına dair açıklama kısmında ödemelerin belirtildiği, sayfa örneğinin kooperatif iki yetkilisince imza edildiği, 05.02.2014 tarihli davacıya hitaben yazılan kooperatif üç imza ve kaşeli yazıda, davacıya tapu devrinin yapılması için rıza gösterildiği, kooperatifin yüklenicisi olan … ile davacı arasındaki 07.01.2013 tarihle sözleşmede 8 nolu dairenin satışına dair sözleşme yapıldığı açıktır.
Davacının ortaklığına dair kooperatif kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi raporu alınmıştır. 18.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda; kayıtlar üzerinde inceleme yapıldığı, davacının kooperatif kayıtlarına yansımış ödemesinin bulunmadığı, 18.10.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında usulsüz ortak alımına dair işlemlerin iptaline karar verildiği, 08.01.2016 tarih 12 nolu yönetim kurulu kararı ile davacının da içinde olduğu 19 ortağın ortaklıklarının iptal edildiği, 01.03.2015 günü yapılan genel kurul hazirunda davacının adının yer aldığı, çıkarma kararının tebliğine dair evraka rastlanmadığından davanın süresinde olup olmadığı yönünde tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Üyeliğin sonlandırılmasına dair 08.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararının tebliğine dair evrakın sunulması için davalı yana kesin süre verildiği halde evrak sunulmamıştır. Davacı da bu belgeyi sunamayacağını belirtmiştir. Ancak, davacının sonuç talebi, üyeliğin tespitine yönelik olduğundan ve yönetim kurulunun “19 ortağın kaydının silinmesi”ne dair 08.01.2016 tarihli kararı teknik anlamda bir ihraç kararı niteliğinde olmadığından ve davalı kooperatifçe kararın tebliğ edildiği ispat edilemediğinden, işin esası irdelenmiştir.
Sonuç olarak; genel kurul hazırun cetvelleri, sunulan ortaklık evrakı, bilirkişi incelemesine göre davacı ile kooperatif arasında kooperatif kayıtlarına göre ortaklık ilişkisinin kurulduğu, üyeliğin sonlandırılmasına dair kooperatifçe usulüne göre ihtarlar yollanmaksızın karar alındığı, oysa, açık kapı ilkesi gereği, varsa eksik belge ve ortaklık şartlarının tamamlanması ya da eksik aidatların ödenmesi için usulünce ihtar çekilmesi gerektiği ancak, kooperatif tarafından böyle bir yol izlenmediği gözetilerek, davacının ortaklığının devam ettiği kanaatiyle davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının ortaklığa kabul ve devir işleminin onandığına ilişkin bir yönetim kurulu kararının olmadığını, davacının bir talebinin de olmadığını, devir işleminin yönetim kurulu kararı ile olabileceğini, davacının bir ödemesinin de olmadığını, davacıya üyeliği devreden davadışı … tarafından yapılan devir ile ilgili bir kaydın mevcut olmadığını, davanın reddi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının davalı kooperatife üye olup olmadığı ve davacının üyelikten ihracına ilişkin 08.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacının kooperatif üyeliğinin tespiti ile üyeliğin sonlandırılmasına dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 29.06.2017 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22.12.2021

….