Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1937 E. 2021/1097 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacılar vekili, davalı kooperatifin 27.05.2017 tarihli olağan genel kurulunda ….. adet ticari konut yapılması hususunda oy çokluğu ile karar alındığını, aynı nitelikte önceden alınan kararın mahkemenin …., dosyasında iptal edildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kooperatifin amacının ana sözleşmeye göre konut üretmek olduğunu, ticari bir amacının bulunmadığını, tüm bunlara rağmen ticari amaçlı konut üretmenin kooperatifin amacına ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, ayrıca alınan bu kararla yeni bir inşaat yapılması öngörülmekle ortakların 2/3 oranında çoğunluğu ile alınması gerektiğini, yapılacak konutlarla ortakların yeşil alanının eksiltileceğini, inşaatların plan ve projesinin olmadığını beyan ederek davalı koopetifin 2016 yılına ilişkin olmak üzere 27.05.2017 tarihinde yaptığı genel kurulda alınan 10 nolu kararın iptaline hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davacılara konutlarının tahsis edildiğini, nizalı genel kurulda yapılması düşünülen yıkım ve yeni inşaat için plan ve proje üretilmesine, gerekli çalışmaların başlatılmasına yönelik yetki verilmesine ilişkin bir karar alındığını, daha sonra da hazırlanacak projeye göre … yıkılarak yerine 12 adet ticari konut yapılmasına ilişkin maddenin genel kurul gündemine alınıp, burada karara bağlanacağını, bu kararla ortakların şahsi sorumluluklarının artırılmadığını, onlara ek ödeme yükümlülüğü getirilmediğini, yine davacıların ve “….” diye adlandırılan üyelerin manzara ve yeşil alanlarında eksilmelere sebep olunacağı iddiasının da doğru olmadığını, kararın yasal nisaplara uygun alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve bilirkişi kurulu raporunun birlikte değerlendirilmesinde; mülkiyeti davalı kooperatife ait olan … üzerinde ticari amaçlı konut yapılmasının düşünüldüğü, proje çalışmalarının tamamlanarak genel kurulda üyelerin bu taslaklar üzerinde bilgilendirildiği, inşaatların kurulu bulunduğu taşınmazın tek parselden oluşması nedeniyle imar planında parselin bir bölümünün ticari alana dönüştürülmesinin mümkün olmayacağı, inşaat sonunda yeşil alan, otopark, çocuk bahçesi ve sosyal alanlarda azalmaya meydan vermeyeceği ve yeni yapılan projede…. olan emsal alanının değişmeyeceği ileri sürürülmüş ise de, aynı emsale sahip 12 katlı binanın zemindeki oturum alanı ile aynı emsalde yapılacak tek katlı yapıların zeminindeki toplam oturum alanının aynı olmayacağı, dolayısı ile yapılacak proje değişikliğinin yeşil alan, otopark, çocuk bahçesi ve sosyal alanlarda azalmaya meydan verilmeden uygulanmasının fiilen de mümkün olmadığı, görüşme sonunda yönetim kuruluna verilen yetkinin “gerekli çalışmaların başlatılmasına yönelik” olduğu belirtilmekte ise de, fiilen uygulama için genel kuruldan yeniden yetki alınacağına ilişkin husus, kararda yer almadığından; parselin bir kısmının tek katlı konuta göre plan değişikliği onayının alınması (önceki madde de belirtildiği üzere çok katlı konutların tek katlı konutlara dönüştürülmesine yönelik plan değişikliğinde belediye tarafından sorun oluşturulmayacağı) taslak projelerin uygulama projesine dönüştürülmesi ve inşaat ruhsatının alınmasına müteakip A bloğun yıkılarak dünüşümün sağlanması için mevcut durum itibariyle bir engelin bulunmadığı da tespit edilmekle, yönetim kuruluna burada verilen yetkinin sadece ön çalışmalar kapsamıyla sınırlı olmadığı, uygulama yetkisinide kapsadığı, belediyeden gerekli izin alınıp alınamayacağı da belli olmadan davalı kooperatifin yapılmış bulunan bir binayı yıkarak ticari bir bina yapması sonucunda mevcut parseldeki yeşil alan, otopark ve çocuk bahçesi gibi sosyal tesislerde azalma meydana getirecek bir proje tadilatı yapmak istemesinin ve bu paralelde yetki istemesinin ana sözleşmenin 6 numaralı amaç maddesi ile KK’nun 23. maddesinde açıklanan eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanaatine varıldığından, davalı kooperatifin 27.05.2017 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 10 nolu kararın İPTALİNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacıların davayı açmakta hiçbir hukuki yararlarının bulunmadığını, inşaat projesi ve arsa sahipleri ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği genel kurul kararına konu olan blokun arsa sahiplerine ait olduğunu, dolayısıyla…. üzerinde kooperatif üyelerinin herhangi bir tasarrufunun söz konusu olmadığı gibi, bu blok ile ilgili olarak yapılması planlanan değişiklik ile davalı kooperatif ortaklarının yeşil alan, otopark ve çocuk bahçesi gibi sosyal alanlarında bir azalmanın da meydana gelmeyeceğini, esasen davalı kooperatif ortaklarına ait olmayan bu blokta kooperatif ortaklarının herhangi bir sosyal alanının da bulunmadığını, bununla birlikte iptale konu olan genel kurul kararının dosya üzerinde inceleme yapan bilirkişilerce yanlış yorumlandığını, rapordaki değerlendirmeleri temel alan gerekçesi ile yerel mahkemece verilen kararın da hatalı olduğunu, henüz ortada bir yıkım ve yeniden inşaat kararı yok iken alınan kararın bu şekilde yorumlanarak iptal davasına konu edilmesinde herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını; yerel mahkemece de genel kurul kararının hatalı yorumlandığını ve iptaline karar verildiğini, davalı kooperatifin genel kurulunda alınan bu yetki ile hazırlanacak olan projeye göre iptale konu maddenin bir sonraki genel kurul gündemine alınıp, burada karara bağlanacağını, bununla birlikte iptale konu olan genel kurul kararının, ortakların ek ödeme yükümlülüklerini arttıran veya şahsi sorumluluklarını ağırlaştıran nitelikte bir karar olmadığını, yerel mahkemenin hukuki bir konuda mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişilere dosyayı tevdi ederek inceleme yaptırmasının hatalı olduğunu, bu kişilerin hukuki değerlendirmelere varan, eksik incelemeye dayanan hatalı görüşlerini huzurdaki davada karara gerekçe olarak alınmasının da hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … K. sayılı dava dosyasında verdiği 06.06.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
07.07.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.