Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1931 E. 2021/613 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.12.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 19.12.2008 tarihli sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya danışmanlık hizmeti verildiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının düzenlenen fatura bedellerini ödemediğini, çekilen ihtarnamelerden de sonuç alınamaması üzerine takibe geçildiğini, davalının takipten sonra 17.02.2012 tarihinde müvekkiline haricen 36.384,80-TL ödediğini ancak bakiye borcu ödenmediğini ileri sürerek, bakiye borç yönünden itirazın iptali ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını, müvekkili tarafından ödenen bedel yönünden dava açılamayacağını, davacının alacağını ispat etmesi gerektiğini, alacağın likit nitelikte olmadığı için icra inkar tazminatı talebinin yerinde bulunmadığını ayrıca davacının mükerrer fatura düzenlediğini, müvekkilinin davacıya alacağını ödediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında danışmanlık hizmet sözleşmesinin yapıldığı, bu sözleşme gereğince davacının davalıya sözleşmenin yüklemiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirerek danışmanlık hizmeti verdiğinin sabit olduğunu, davacının hizmet karşılığı olan bakiye alacağını tahsil edemediğini, alacağın tespiti amacıyla değişik hesap uzmanı olan bilirkişilerden birden çok rapor alındığını, alınan bilirkişi raporlarına göre, davacının bakiye alacağına ilişkin düzenlediği faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, icra takibinden sonra davalı tarafın 36.384,40-TL ödeme yaptığını, davalı tarafın yapmış olduğu ödeme düşüldükten sonra bilirkişi raporlarına göre yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan 66.837,70-TL asıl alacak, 2.761,00-TL işlemiş faiz olmak üzere 69.598,70-TL alacaklı olduğu bu nedenle davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar verilmesine, takibin 66.837,70-TL asıl alacak, 2.761,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 69.598,70-TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 66.837,70-TL üzerinden 06.02.2012 olan takip tarihinden itibaren %17,75 değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine, 17.02.2012 tarihinde ödenen 36.384,40-TL’nin icra takibinden sonra ödendiği ve bu ödemenin haricen yapıldığı tespit edildiğinden ödeme tarihi dikkate alınarak bu miktar için ferileri icra aşamasında davalının sorumlu tutulmasına ayrıca davacının alacağının faturaya dayalı alacak olduğu, faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarında da işlenmiş olduğu dikkate alınarak davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının haksız olduğu, itirazı ile davacının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu dikkate alınarak davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatının haksız olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini, faturaya itiraz edilmemiş olunmasının kabul anlamına gelmeyeceğini, davacının akdi ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 19.12.2008 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafından verilen danışmanlık hizmeti nedeniyle davacının edimi yerine getirip getirmediği, alacağın miktarı ve likit nitelikte olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan 19.12.2008 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafından verilen danışmanlık hizmet bedelinin tahsiline yönelik olarak girişilen takibe davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davalının davacı tarafından düzenlenen faturaları alıp, defterlerine kaydetmiş bulunmasına, bu durumda davacının faturaya dayalı alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi uyarınca kanıtlamış olduğunun kabulünün gerekmesine göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… sayılı dava dosyasında verdiği 22.12.2017 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 4.754,29-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.189,00-TL harcın düşümü ile kalan 3,565,29-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
14.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır