Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1857 E. 2022/236 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.02.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacılar vekili, 01.09.2012 tarihinde müvekkillerinin ikamet ettikleri konutta kullandıkları … marka piknik tüpünün gaz kaçırması ve ateş ile temas ederek patlaması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı yangın meydana geldiğini, patlama sonucu müvekkillerinden … yüzünde her iki el, kol ve bacakları ile sırtında ileri derece yanık meydana geldiğini, müvekkillerinden … yüz, her iki kol ve elleri ile vücudunun çeşitli yerlerinde yanık ve doku kaybı oluştuğunu, davalılardan … A.Ş.’nin kendi ürettiği malın sebep olduğu zarardan TBK’nun ilgili maddeleri gereği kusursuz sorumlu olduğunu, diğer davalı … A.Ş.’nin tüpgaz zorunlu sorumluluk sigortacısı olduğunu, zararı sigorta poliçesi ile teminat altına alan sigorta şirketinin müvekkillerinin maddi zararlarından davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, yangında hasar gören eşyaya ilişkin olarak 21.11.2012 tarihinde 8.642,00-TL ödeme yapıldığını, bunun dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını, yangın nedeni ile müvekkillerinin hem iş gücü kaybına uğradıklarını, hem de yaşadıkları travma nedeni ile ağır bir depresyona maruz kaldıklarını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için 1.000,00-TL olmak üzere şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; yine müvekkillerinin duydukları acı ve sıkıntıları hafifletmek adına her bir müvekkili için ayrı ayrı 20.000,00-TL toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 16.10.2017 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talebini sadece … A.Ş. yönünden arttırarak davacı … … yönünden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 116.490,52-TL’nin, davacı … … yönünden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 103.716,46-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davacıların manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, her durumda poliçe azami teminatını aşan taleplerden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacıların ve üçüncü kişinin müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kalıcı maluliyetin olup olmadığının ve oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin ancak temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyen faizden sorumlu olabileceğini beyan ederek haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, dava konusu zararların meydana gelmesindeki tek ve asli kusurun davacılara ait olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu zararın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, herkesçe bilinmesi gereken asgari güvenlik kurallarına uyulmamasının ağır ve üzücü sonuçları olan bu olaya sebebiyet verdiğini beyan ederek yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…a) Davacıların maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Öncelikle davalı sigorta şirketinin 01.01.2012-2013 tarihli “Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile kaza tarihi itibariyle sakatlık ve ölüm durumunda kişi başına 225.000,00-TL teminat limiti ile zarardan sorumlu olduğu, mahkememize ibraz edilen aktüer bilirkişi raporuna göre davaya konu kaza nedeniyle davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 103.716,46-TL zararının oluştuğu, yine davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 116.490,52-TL zararının oluştuğu, davalı … A.Ş.’nin %25 kusur oranına göre davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 25.929,11-TL’lik kısmından, … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 29.122,63-TL’lik kısmından sorumlu ise de, bedel arttırım dilekçesinin sadece davalı sigorta şirketi yönünden verildiği, bu suretle taleple bağlı kalınarak davalı … A.Ş.’nin her iki davacının zararının ayrı ayrı 1.000,00-TL’lik kısmından sorumlu olduğu, yine davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ve teminatı kapsamında kalan davalı … A.Ş.’nin kusur durumundan bağımsız olarak davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 103.716,46-TL’den, yine davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 116.490,52-TL’den sorumlu olacağı, davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihinin kaza tarihi olan 01.09.2012 olduğu, TTK. 1475. maddesi delaleti ile 1427. maddesi gereğince rizikonun gerçekleştiğinin sigortacıya ihbarı ile davalı sigorta şirketinin temerrüte düşeceği, davacıların sigorta şirketini temerrüte düşürdükleri tarihi ispat edememişlerse de, sigorta şirketinin en geç kesin ekspertiz raporunun tanzim edildiği 11.10.2012 tarihi itibariyle temerrüte düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, TTK.19. maddesi gereğince davacıların avans faizi talep edebileceği nazara alınarak;
-Davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 103.716,46-TL maddi tazminatın 11.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine, (Davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.000,00-TL maddi tazminata 01.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sınırlı olmak üzere)
-Davacı … … geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam da 116.490,52-TL maddi tazminatın 11.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine, (Davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.000,00-TL maddi tazminata 01.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sınırlı olmak üzere),
b) Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi ile TBK.nın 50, 52, 58 ve TMK.nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmek suretiyle,davacılar için zenginleşme, davalılar için fakirleşme aracı olmaksızın, davacıların olaydan duyduğu acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek, davacılara olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamak amacına yönelik olarak, tarafların kusur durumu davacıların kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmaları gözetilerek her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacılara verilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Zarar meydana geldiğinde sigorta ettirenin kusurlu olup olmadığına bakılmadan zarara uğrayan üçüncü şahısların tazminatının ödeneceğini, zararın …. tüpünün takılması sırasında servis, kullanıcının kullanma, tüpün imalat, dolum, hortum, kelepçe, dedantör, cihaz, musluk hatalarından meydana gelmesinin durumu değiştirmeyeceğini, görüldüğü üzere davalı … A.Ş. yönünden kusur durumunun bir öneminin bulunmadığını, tüpgaz sorumluluk sigortacısı olarak kusurlu olsun veya olmasın müvekkillerinin maddi zararının tamamından sorumlu olduğunu, davalı tarafın ekonomik olarak çok güçlü bir şirket olduğunu, dolayısıyla hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu beyan ederek talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. vekili, yerel mahkemenin müvekkili şirketi borcun tamamından, sigortalı … A.Ş.’yi kusuru oranında sorumlu tuttuğunu, sigortalı %25 kusurlu iken işbu davada borcun tamamından sorumlu tutulmalarının kabul edilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş. vekili, tüpün üreticisi konumunda olan müvekkili … A.Ş.’ne tali de olsa kusur izafe edilebilmesi için, tüpün üretiminden kaynaklanan bir kusurun tespiti gerektiğini, yerel mahkeme tarafından itibar edilen bilirkişi raporunda ise, müvekkiline izafe edilen kusurun kaynağı olarak,…. standardı gereği tüp üzerine konulması gereken uyarı işaretlemelerinin yapılmamış olması” gibi ne tüpün üretimi ile ne de dava konusu olayın meydana gelmesi ile ilgili olmayan bir sebep gösterildiğini ve yerel mahkemece de bu kabule göre hüküm kurulduğunu, söz konusu uyarı işaretlerinin, tüpün gövdesine yapıştırılan elastik bir malzemeden ibaret olup, dava konusu olayda olduğu gibi bir yangına maruz kalması halinde yanıp yok olacak bir malzeme olduğunu ve bir yangına maruz kaldıktan sonra, yangın öncesinde, tüp üzerinde bu türden bir işaretlemenin var olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, kaldı ki her iddia ve kabulün usulüne uygun delillerle ispatı gerektiğini, dava konusu olaydaki Lpg tüpünün bulunmamasına ve doğal olarak da anılan bilirkişi heyetinin bu tüpü incelememiş olmalarına rağmen tüp üzerinde gerekli uyarı işaretlemelerinin yapılmamış olduğu ve netice itibariyle de müvekkiline %25 kusur izafe edilmesi yönünde kanaat bildirilmesinin usulsüz, gerçeğe aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkemece dosya içeriğinde dayanağı ve delili bulunmayan bu varsayıma dayalı olarak hüküm tesis edilmesinin müvekkili firmanın davadaki kusursuzluğu açık olduğu halde, birbiriyle çelişen raporlar arasındaki çelişkiyi gidermeksizin, müvekkiline kusur izafe etmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı bulunduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, LPG tüp gaz patlaması sonucu davacıların uğradığı maddi ve manevi zararın …. tüp gaz üreticisi ile tüpgaz zorunlu sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/736 E., 2018/72 K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.02.2018 tarihli kararına yönelik taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken (80,70×2=) 161,40-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 125,50-TL harcın davacılardan; alınması gereken 819,72-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 204,93-TL harcın düşümü ile kalan 614,79-TL harcın davalı … A.Ş.’den; alınması gereken 15.042,34-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 3.760,58-TL harcın düşümü ile kalan 11.281,76-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacılar ve davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak ilgili tarafa iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
16.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022