Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1850 E. 2021/545 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.02.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı ve davalı vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davacının davalı kooperatifin 3.Etap dairelerinden birini almak için 2008 yılından bu yana üyesi olarak üyelik aidatı ödediğini, davalı kooperatifçe, 3.Etap dairelerinden hiçbirinin yapılmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından, 17/04/2012 tarihinde davalı kooperatife ayrılış dilekçesi verildiğini fakat müvekkilinin ödediği üyelik aidatları toplamı olan 26.515,00 TL’nin kendisine iade edilmediğini, bunun üzerine üyelik aidatlarının iadesi için Konya 13. İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalı kooperatifin takibe itiraz ettiğini, davalı kooperatifin 26.515,00 TL aidat alacağı ile 6.825,61 TL gecikme faizinden sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine İİK 67.maddesinde öngörülen orandan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “…Davalı kooperatifçe davalının yerine yeni üyenin alınmadığı, davacının kooperatiften ayrıldığı yıl ve daha sonraki yıl mali verileri dikkate alınarak ayrıca davalı kooperatifte kayıtlı bulunan toplanan üye aidatları dikkate alındığında davacıya yapılacak ödemenin kooperatifin mevcudutiyetini tehkileye düşüreceği anlaşıldığından, ortaklıktan çıkma pay ödemelerinin 3 yıl süreyle ertelenmesine ilişkin kararın kanuna uygun olduğu, erteleme kararı uyarınca davacının üyelikten istifa dilekçe tarihi olan 17/04/2012 tarihinden itibaren 3. yılın son günü olan 17/04/2015 tarihinde muaccel olup ödenebilir duruma geldiği, davacı tarafça keşide edilen Konya 3.Noterliği 03/12/2015 tarihli ihtarname ile ortalıktan çıkma pay alacağının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde iadesinin istendiği, ihtarnamenin davalı kooperatife 29/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, TBK 117/1 madde ve bendi uyarınca davalı kooperatifin verilen süre itibariyle 06/01/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, 3095 sayılı kanunun 2/1.maddesi uyarınca davalı kooperatifin temerrüt tarihi 06/01/2016 ila 01/02/2016 takip tarihine kadar talep edebileceği kanuni işlemiş faiz alacağının 151,00 TL olarak hesaplanması sonucunda;
Konya 13.İcra Dairesi …. Esas sayılı takibe davalı borçlu itirazının kısmen iptaline, takibin 23.604,65 TL asıl alacak, 151,00 TL işlemiş yasal faiz alacağı olmak üzere toplam 23.755,65 TL alacağın tahsili yönüyle devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, İİK 67.maddesi uyarınca itiraza konu 23.755,65 TL alacağın %20 si oranında tayin olunan 4.751,13 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının aidat alacağının 24.03.2013 tarihinde muaccel ve erteleme kararı nedeniyle 17.04.2015 tarihinde ödenebilir duruma geldiğini, aidat alacağına 24.03.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, mahkemenin temerrüt tarihini 06.01.2016 olarak kabul etmesinin hatalı olduğunu, davalı kooperatifin edimlerini zamanında ve hiç yerine getirmemekle kusurlu olduğundan davalı lehine sebepsiz zenginleşme yaratacağından çıkma payı alacağından masraf hissesi düşülmesinin yanlış olduğunu, hesaplanan masraf hissesinin de yanlış hesaplandığını, kooperatifin 2012 ticari defterlerinin noter onaysız olduğunu, hesaplamada dikkate alınamayacağını, kooperatif aidatlarının ödenmesine ilişkin erteleme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, erteleme kararının gerekçesinin belirtilmediğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yasa yoluna katılma yoluyla başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: alınan bilirkişi raporları ile davanın haksız olduğunun sübut bulmuş olmasına rağmen davanın reddi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğunu, 24.02.2013 tarihli davacının istifasının görüşüldüğü genel kurulda ödemelerin 3 yıl ertelenmesine karar verilmiş olması nedeniyle, sözkonusu genel kurul kararından itibaren süre dolmadan 01.02.2016 tarihinde takip konusu alacağın talep edilemeyeceğini, iadenin talep edilebileceği tarihin 24.03.2016 olduğunu, aksi takdirde aynı durumda olan üyeler arasında farklılık yaratılacağını, dava kısmen kabul edildiğinden belirlenebilir likit bir alacak olmadığından icra inkar tazminatına karar verilmesinin de yanlış olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 12.02.2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.622,75-TL karar harcından peşin olarak alınan 405,69-TL’nin düşümü ile kalan 1.217,06-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
31.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan V. … Üye … Üye … Katip…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır