Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1848 E. 2021/2064 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkiline ihtarname keşide edip 8.095,00-TL borçlu olduğunu, bunu ödemesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkilinin de karşı ihtarla davalıya 15.000,00-TL bedelli senetle ödeme yaptığını belirttiğini ancak davalı kooperatifin yönetim kurulunun 13.04.2015 tarihli kararı ile müvekkilinin üyelikten ihraç edildiğini, 31.05.2015 tarihli genel kurul toplantısına müvekkilinin davet edilmediğini ileri sürerek müvekkilinin ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hakkındaki kararın doğru olduğunu, davacının iddia ettiği ödemeye ilişkin senedin müvekkilinin kayıtlarında mevcut olmadığını, ödeme makbuzunun da tanzim tarihi olan 30.08.2012’de davacının üye olmadığını, davacının üyelik tarihinin 31.12.2012 olduğunu, üye olunmayan bir tarihte aidat ödemesi yapılmasının düşünülemeyeceğini, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ihraç kararının iptali istemlidir. Davacı ihraç kararının kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve ihtarnamelerdeki borç miktarlarının doğru belirlenmediğini iddia ederek ihraç kararının iptalini istemektedir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.” şeklinde hüküm yer almakdır.
Davacı, davalı kooperatifin üyesi iken, 13.04.2015 tarihli ve 07 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edilmiş ve ihraç kararına ilişkin Konya 9. Noterliği’nin 13.04.2015 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi 17.04.2015 tarihine davacının bizzat kendisine tebligat yapıldığı tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 3 aylık hak düşürücü dava açma süresi 17.07.2015 tarihinde dolmuş olup 20.07.2015 tarihinde açılan bu dava süresinde değildir. Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
17.07.2015 gününün Cuma günü olup, Ramazan Bayramının 1. günü ve resmi tatil olduğunu, bu nedenle davanın bayram süresi sonunda 20.07.2015 tarihinde açıldığını, ikinci ihtarda borç dökümünün yapılmadığını, ihtarın hukuka uygun olmadığını, Kooperatifler Kanunu’nun 16/4-5. hükmüne rağmen müvekkilinin ihracının kesinleşmeden, müvekkilinin isminin hazirun cetvelinden çıkarıldığını, ihraç kararının iptali gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davalı kooperatif üyesi olan davacının ihracına ilişkin 13.04.2015 tarihli yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığı ve davanın yasal süresi içinde açılıp açılmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı kooperatif üyesi olan davacının yönetim kurulunun 13.04.2015 tarihli 07 sayılı kararı ile üyelikten ihraç edildiği, ihraç kararının 17.04.2015 tarihli noter kanalı ile davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde; yönetim kurulu kararının tebliğinden 3 ay içinde genel kurula veya mahkemeye başvurulması suretiyle bu karara itiraz edilmesi gerektiği, itiraz edilmeden çıkarılma kararının kesinleşeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece her ne kadar yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca davanın 3 aylık hak düşürücü süresinin son günü olan 17.07.2015 tarihinden sonra 20.07.2015 tarihinde açılması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, 17.07.2015 Cuma gününün Ramazan Bayramının ilk gününe, yani resmi tatil gününe denk geldiği görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece, davanın hak düşürücü süresi içinde açıldığının kabulü ile, işin esasına girilerek taraf delilleri değerlendirilmek suretiyle davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığı hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, ilk derece Mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK m. 353/1,a.6 gereğince, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 23.03.2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.12.2021

….