Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13.04.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Asıl davada davacılar-birleşen davada davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili; müvekkillerinden …. …… ile davalı …….. arasında 18.07.2012 tarihli; müvekkili … … …. ……ile davalı arasında akdedilen 12.11.2012 tarihli sözleşmeler gereği muhatabın ilgili kurumdan şirketlere ait … lisansı için gerekli izin belgelerini almak, işlemleri takip etmek, gerekli koordinasyonu sağlamak ve şirkete … hizmeti vermek görevlerini üstlendiğini, müvekkili şirketler adına RTÜK nezdinde yapılması gerekenz işlerin yapılmadığını, hazırlanması gereken formların hazırlanmadığını, RTÜK lisanslarının alınmadığını, müvekkili … … yetkilisi değiştiğinde gerekli bildirimlerin yapılmadığını, imtiyaz sahibinin değiştirilmesi konusundaki işlerin takip edilmediğini, gerekli koordinasyonun sağlanmadığını, davalılara tüm aramalara rağmen ulaşılamadığını, danışman yardımı olmaksızın çalışıldığını, Bakırköy 33. Noterliği’nin 27.05.2013 tarih, …. yevmiye No’lu ihtarnamesi ile her iki sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen 25.000,-TL’nin iadesinin talep edildiğini, cevap verilmeyince alacağın tahsili için Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12682 E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, müvekkillerince icra takibi başlatılmasından sonra … … tarafından … … aleyhine, Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/14106 E. sayılı dosyası ile 5.900,-TL bedelli icra takibi başlatıldığını, sözleşmelerin toplam bedeli 30.000,-TL olduğundan ve davalı tarafından 5.000,-TL bedelli fatura gereği icra takibi başlatıldığından karşı tarafın da 25.000,-TL’yi tahsil ettiğini kabul ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili; müvekkillerinden …’nin dava dayanağı sözleşmelerin tarafı olmayıp kendisine husumet düşmeyeceğini, davacı … ….’nin benzer şekilde sözleşmelere taraf olmaması nedeniyle dava açma hakkının bulunmadığını, kaldı ki müvekkili … … sözleşmelerden kaynaklanan tüm edimlerini eksiksiz ifa ettiğini, hatta birleşen davanın davalısı … ….’nin bakiye 5.000,- TL.’lik borcunu ödememesi nedeniyle hakkında Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/14106 E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu ve kendileri tarafından Ankara 6. ATM.’nin 2014/1190 E. sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını savunarak, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkili … … ile davalı … ….’nin … … lisansı için gerekli izin belgelerini almak, işleri takip etmek, gerekli koordinasyonu sağlamak ve … hizmeti verilmesiyle ilgili olarak 12.11.2012 tarihli sözleşme imzaladıklarını, müvekkili yararına kararlaştırılan ücretin 10.000,-TL. olduğunu, müvekkili … … sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini ifa etmesine karşın davalı … ….’nin bakiye 5.000,-TL.’lik borcunu ödemediği gibi müvekkilince Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/14106 E. sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itiraz edip durdurduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davacı …’un 12.11.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan edimlerini ifa etmeyip müvekkili şirkete … yapmadığını, nitekim bu nedenle Bakırköy 33. Noterliği’nden keşide edilen 27.05.2013 tarih ve 33245 nolu ihtarname ile sözleşmenin feshedilip ödenen paranın iadesinin talep edildiğini, Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12682 E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, eldeki davanın konusu olan icra takibinin ise sözleşmenin feshedilmesi ve müvekkilinin icra takibi başlatmasından sonra açıldığını, davacı …’un kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Asıl davanın hukuki dayanağı 18/07/2012 ve 12/11/2012 tarihli sözleşmeler olup toplam 25.000 TL’nin davalı … … ödendiği sabittir. Öte yandan dosya kapsamındaki kayıtların incelenmesi sonucu; 25.000 TL’lik ödemenin 10.000 TL’lik kısmının davacı …. tarafından davalı … adına havale edildiği anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmede davalı …’nin kendisine gönderilen 10.000 TL’nin yetkisiz vekil sıfatı ile kabul ederek davalı … … teslim ettiği ve kendisinin davacı …. ve diğer davacı şirketlerle sözleşmesel haksız fiil ya da sebepsiz zenginleşme nedenlerinden birine dayalı bir alacak borç ilişkisi bulunmadığı görülmüştür. Bu suretle sözleşmelerin tarafı olmayan davacı şirketler arasında borç alacak ilişkisi bulunmayan davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte davacı … ….’nin eski ticaret ünvanın … …. olduğunu ve … …. 18/07/2012 tarihli sözleşmenin tarafı olmasa da davalıya … lisansı alınması işinin eski adı ile … …. yeni adı ile … … tarafından verildiği, bu kapsamda … …’nin davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet ve … sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Hükme esas alınan 28/11/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Asıl davada TTK. ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve … Hizmetleri Hakkındaki Kanuna göre şirket bilgi ve belgelerin eksik olması halinde söz konusu eksikliklerin giderilmesi konusunda yetkilinin şirket sorumlu müdürü veya yönetim kurulu başkanı olduğu ve RTÜK nezdinde sorumlunun danışma firması değil şirket yetkilileri olduğu, lisans verme süresi olarak belirlenmiş bir zaman dilimi bulunmadığı, bu sürenin üst kurulun gündemine göre farklılık gösterebileceği, bundan şirket yetkililerinin veya danışman firmanın bir kusurunun olmadığı, davacı şirketlerin lisans işlemlerinin evraklarda vekaleten imzası bulunan … … Danışmanlığı yetkilisi tarafından yürütüldüğü ve olumlu olarak sonuçlandırıldığı, bu kapsamda lisans iznini geç alınmasında davalı … Danışmanlığının bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla asıl davada davalı … yönünden davanın reddi gerektiği, ayrıca yerinde bulunmayan kötü niyet tazminatınında reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Birleşen davaya ilişkin yapılan değerlendirmede … … sözleşmede üzerine düşen sorumluğu yerine getirdiği, bu kapsamda icra takibine konu alacağa hak kazandığı, taraflar arasında alacağın meblağına ilişkin bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın sözleşmenin geçerliği ve feshine ilişkin olduğu, feshin haksız olduğu hususunun ana dosyada varılan kanaati ile subut bulduğu anlaşılmakla birleşen davada davanın kabulü ile takibe haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatının hükmetmek gerektiği” belirtilerek, asıl davanın davalı … yönünden esastan, davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan ayrı ayrı reddine, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne, davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2013/14106 Esas nolu dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl davada davacılar-bir. davada davalı … … vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında aldırılan ilk raporda, davalı yanın yapması gereken işlemleri noksan yaptığı ve bu sebeple müvekkiller tarafından ödenmiş olan bedelden hakkaniyetli bir indirim yapılmasının uygun olacağının tespiti yapıldığını, taraflarca bu hususa itiraz edilmesinin ardından dosya tekrar rapora gitmiş ise de alınan ek raporda bilirkişinin görüşünün değişmediğini, bunun üzerine alınan yeni bir bilirkişi daha eklenmek suretiyle rapor aldırıldığını, bu kerre ise karşı yanın yerine getirmemiş olduğu yükümlülüğün sorumluluğunun, RTÜK nezdinde 6112 sayılı yasa uyarınca, danışman firmada değil, şirket sorumlu müdürü veya yönetim kurulu başkanında olduğu tespiti yapılarak, bu tespit ve rapora göre dosyanın karara çıkarıldığını, kendilerince 6112 sayılı yasada mezkur düzenlemenin yer aldığı madde tespit edilememiş olmakla beraber madde metninin aynen bu şekilde olduğu varsayılsa dahi, huzurdaki uyuşmazlıkta bu hükmün uygulama alanı olmadığını, zira madde metninde RTÜK’ün kendisine muhatap alacağı kişi veya kurumların belirtildiğini, bir takım bilgi veya belge eksiklikleri durumunda bunun mesuliyetinin lisans almak isteyen şirkette yahut şirketin imtiyaz sahiplerinde olacağının belirtildiğini, aracı olan danışman firmanın muhatap alınmayacağının vurgulanmak istendiğini ancak bunun RTÜK nezdinde müvekkillerine … yapan firmanın bu işleri takip edip sonuçlandırmak bakımından sorumluluğu olmadığı anlamına gelmediğini, davada RTÜK nezdinde sorumlukluğun kimde olacağı uyuşmazlık konusu olmayıp, taraflar arasındaki münasebet gereği noksanlıkları danışman firmanın tamamlamasının gerekip gerekmediğinin tartışıldığını, İlk derece Mahkemesi kararında eksik evrakları ikmal etmenin sorumluluğu kanun ile lisans başvurusu yapan şirkette diye, … hizmeti veren ve bu iş için ücret alan şirketin sorumluluğunun ortadan kaldırıldığını, keza lisans işlemleri için kanunda lisans verme süresi olarak bir düzenlemenin yer almayışı sebebiyle taraflara bir kusur atfedilemeyeceği yönündeki tespitin hukuka aykırı olduğunu, zira bir üst sınırın olmayışı bu işi takip edip neticelendirmekle yükümlü danışman firmaya süresiz bir harekete geçme özgürlüğü tanımadığını, lisans alma işlemi için danışman firma ile anlaşmanın sebebi ve gayesinin, işlemlerin hızlı ve en doğru şekilde yürütülmesi olduğunu, işlemler lisans veren kurum memurlarının çalışma hızına terk edilecek idiyse, danışman firma ile çalışmanın bir anlamı kalmadığını yahut tıpkı ilk raporda yapılan tespit gibi bu noksan hizmetler için makul bir ücret indirimi gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava ve birleşen dava, taraflar arasındaki … hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine yönelik itirazların iptali istemlerine ilişkindir.
……arasında imzalanan 12.11.2012 tarihli sözleşmenin ve …. imzalanan 18.07.2012 tarihli sözleşmenin 3. maddesinin 2. bendinin ikinci cümlesi, “…İşbu sözleşme sözkonusu şirketlere ait lisans alım işlemleri bittiği zaman sona erecektir….” hükmünü içermektedir.
Dosya kapsamından, … … keşide edilen Bakırköy 33. Noterliğinin 27.05.2013 tarih ve ….. Y. Sayılı ihtarnamesi ile … Sözleşmelerinin feshedildiği, bilirkişi kurulunca … … adına lisans başvurusunun 30.04.2012 tarihinde yapıldığı, lisans başvurusunun 30.07.2013 tarihinde ve toplam 1 yıl 3 aylık süre içinde tamamlandığı, … adına lisans başvurusunun 19.07.2012 tarihinde yapıldığı, lisans başvurusunun 12.12.2012 tarihinde, 4 ay üç haftalık süre içinde tamamlandığı, … … adına lisans başvurusunun 19.07.2012 tarihinde yapıldığı, lisans başvurusunun 01.10.2013 tarihinde toplam 1 yıl 2 ay 2 haftalık süre içinde tamamlandığı, …, … … (… …), … … lisans işlemlerinin evraklarda vekaletten imzası bulunan “… … Danışmanlığı” yetkilisi … tarafından yürütüldüğü ve olumlu olarak sonuçlandırıldığı tespit ve görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca sözleşmelerin herhangi bir süreye bağlı olmaksızın şirketlere ait lisans alım işlemleri bittiği zaman sona ereceğini kararlaştırılmış olması ve danışman … … tarafından şirketlere ilişkin lisans işlemlerinin yürütülüp olumlu sonuçlandırılmış olmasına göre İlk derece Mahkemesince danışman … … sözleşme ile kararlaştırılan ücreti hak ettiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, asıl davada davacılar … … …… ve birleşen davada davalı … … …… vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, asıl davada davacılar … ……… ve birleşen davada davalı … ……. vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken asıl dava yönünden (80,70×3=)242,10 TL, birleşen dava yönünden 403,03 TL olmak üzere toplam 645,13 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 609,23 TL’nin asıl davada davacılar … … ….ve birleşen davada davalı … … ……. alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuranlarca yatırılan istinaf avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuranlarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
20.04.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21.04.2022
….