Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1811 E. 2021/829 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.12.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili ; müvekkili şirketin … … Şube Müdürlüğü’nün 2010 ve 2011 yılında ” temizlik hizmetlerinin yapılması işleri” ihalesine girdiğini, ihalenin müvekkili şirket üzerinde kalması nedeniyle müvekkili şirket ile davalı arasında 20/12/2010 ve 16/12/2011 tarihli sözleşmeler imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeler kapsamında yüklendiği edimini eksiksiz olarak tamamlayıp bitirdiğini, sözleşmenin 11.4. maddesinde teminat mektubunun iadesi için aranan koşulların gerçekleştiğini, davalı tarafın sözleşmeler uyarınca almış olduğu teminat mektuplarını iade etmesi gerekirken iade etmediğini, davalının teminat mektuplarını iade etmek için kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ibraname talebinin haklı bir gerekçe olmadığını, kıdem tazminatı ödeme koşullarının bulunmadığını, davalı kurumda çalışan personelin müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını, müvekkili şirketin sözleşmesinin sona ermesinden sonra sadece bir işçinin dava açtığını, bu işçinin müvekkili şirkette 2 yıl çalıştığını, diğer işçilerin iş akdinin sonlanmadığını, asıl iş verene bağlı olarak çalışmaya devam ettiklerini, müvekkili şirketin hizmet işini 24 ay yaptığını, sözleşmenin 36/19 maddesinde yer alan işin bitiminde yüklenici tarafından kıdem tazminatının ödendiğine dair kanıtlayıcı belgelerin sunulmaması halinde yüklenicinin son istihkakının ödenmeyeceğine ilişkin düzenlemenin mevzuata uygun olmadığını, yükleniciye ek bir külfet yüklediğini, 6552 Sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile 4857 Sayılı Yasa’nın 112. maddesine yapılan yeni değişiklikler sonrası, kıdem tazminatından davalı iş verenin sorumlu olduğunu belirterek, sözleşmeler uyarınca verilen 17/12/2010 tarihli, 17.500,00 TL bedelli ve 14/12/2011 tarihli, 18.000,00 TL bedelli teminat mektupları ile 1.000 TL komisyon bedelinin ilişiksiz yazısının davalı tarafa ulaştığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davacı şirkette çalışmakta iken iş akdi fesih edilen dava dışı işçi … tarafından müvekkili aleyhine ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı için … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında açmış olduğu davanın mahkemece 30/12/2014 tarihinde kısmen kabul edildiğini, kararın temyiz edildiğini, kararın kesinleşmesi halinde müvekkili tarafından yapılacak ödemenin davalı tarafa rücu edilmesi gerekmesi halinde teminat mektupları sayesinde kamu zararının oluşmayacağını, bu nedenle teminat mektuplarının iade edilmemesinde haklı olduklarını, davacı tarafın bildirdiği kanun maddesinde kıdem tazminatının ödenmesi halinde rücu edilmeyeceğine dair hiçbir düzenlemenin bulunmadığını, sözleşmenin 36/1 maddesi uyarınca müvekkili idarenin her türlü işçi alacağı ile ilgili ödediği tutarı faizi ile birlikte yükleniciye rücu edileceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin 14/1 maddesindeki şartların tamamının yerine getirilmediğini, teminat mektupları komisyonlarından müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “Dava, sözleşme uyarınca verilen teminat mektuplarının iadesi, teminat mektubu komisyon bedeli tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi sıfatıyla)… esas sayılı dosyasına verilen 30/12/2014 tarihli karar uyap sistemi üzerinden getirttirilmiş, incelenmesinde; davacı …’un dosyamızın tarafları… Ltd. Şti ve … aleyhine açmış olduğu davanın, kısmen kabulüne 7.974,16 TL kıdem tazminatı alacağının akdin fesih tarihi olan 12/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ihbar tazminatı alacağı 1.654,80 TL, yıllık izin ücreti alacağı 591,00 TL’nin ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, temyiz aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili yargılama aşamasında 11/12/2017 tarihli duruşmada dava açıldıktan sonra davalı tarafın 18.000 TL bedelli teminat mektubunu nakde çevirdiğini bildirmiştir.
Yargılama aşamasında davalı vekili … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden müvekkili tarafından toplam 20.000 TL civarında ödeme yapıldığı, davacı tarafın … ilişiksiz belgesi sunmadığını bildirilmiştir.
Tarafları kabulünde olan sözleşmenin 11.4. maddesinde; “Taahhütün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı bir borcun olmadığı tespit edildikten sonra, … alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlarının tamamının yükleniciye iade edilecektir.” hükmü bulunmaktadır.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve yanların kabulünde olan sözleşmelere göre; davacı tarafın temizlik hizmeti işini yüklendiği, bu işte dava dışı işçi …’u çalıştırdığı, bu işçinin iş akdinin 12/04/2012 tarihinde fesih edildiği, işçi … tarafından … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) …esas sayılı dosyasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağından dolayı açılan davanın kısmen kabul edildiği, davalı tarafça anılan mahkeme kararına istinaden dava dışı işçi için ödeme yaptığı, yanlar arasındaki sözleşmenin 14/1 maddesine göre teminat mektuplarının iade edileceği, davacı tarafça SGK’dan alınmış ilişiksiz belgesi sunulmadığı, davacı tarafın sözleşme kapsamında çalıştırdığı işçi tarafından açılan dava sonucu hükmedilen işçi alacağının davalı idare tarafından davalı tarafa rucü edilebileceği, sözleşmenin 14/1 maddesinde aranan koşulların gerçekleşmediği kanaatine varıldığından davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin “SGK borcu yoktur” ve “vergi borcu yoktur” yazısını davalı kuruma sunduğunu, SGK’dan alınan ilişiksiz belgesinin dava dilekçesi ekinde yer aldığını, akdedilen sözleşmede kıdem tazminatlarının ödeneceğine dair bir ibarenin yer almadığını, 4857 Sayılı Kanun’da 6552 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler nedeniyle asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu uyuşmazlıklarda işçinin kıdem tazminatından davalı idarenin sorumlu olduğunu, teminat mektubunun iadesi koşullarının gerçekleştiğini, dava dışı işçi …’un açmış olduğu kıdem tazminatı davasının teminat mektuplarının iadesine engel teşkil etmediğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık, temizlik hizmeti işi sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektuplarının iadesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; her ne kadar dosyada SGK tarafından verilen ilişiksiz belgesi olmakla birlikte dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 11.12.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak yatırılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
16.06.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.