Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1805 E. 2021/1703 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye … Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davacı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin ….. numaralı üyesi olduğunu, kooperatifin 2001 yılından sonra olağan veya olağanüstü genel kurul toplantılarını yapmadığını, 3 yıl üst üste genel kurul yapılmadığından kooperatifin kendiliğinden münfesih duruma geldiğini, yönetim kurulu dahil organların tamamının görevinin sona erdiğini, buna karşın taraflarına gönderilen tarihsiz yazı ile yönetim kurulu tarafından…. sayılı ve 16/05/2017 tarihli karar ile kooperatifin 2016 yılı olağan genel kurul toplantısının yapılmasına karar verildiğinden bahisle vekaletname istenildiğini, aynı şekilde başka bir imzasız ve tarihsiz yazı ile…sayı ve 20/07/2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile… yıllarına ilişkin olağan genel kurul yapılacağı duyurusunda bulunulduğunu, yapılan bu işlemlerin tamamının kanuna aykırı olduğunu, yetkili organlarca ve yasanın öngördüğü şekilde tüm üyelerin toplantıya çağrılması gerektiğini, olayda bu durumun oluşmadığını, geçerli bir yönetim kurulunun yasal olarak toplanmış genel kurul tarafından seçilebileceğini, yapılan genel kurulun yok hükmünde olduğunu ve alınan kararların tamamının geçersiz olduğunu, gerek kooperatifler kanunu gerek ana sözleşmede aidatlar dışında ek aidat alınmasının usul ve esaslarının gösterildiğini, bu usüllere uyulmadan her üyeden 1.000,00 TL ek aidat alınması şeklindeki kararın geçersiz olduğunu ileri sürerek, yönetim kurulu üyelerinin azli ile bu kişiler tarafından alınmış kararlar yok hükmünde sayılarak iptalini, 02.07.2017 tarihli genel kurulun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana tebligat yapıldığı halde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Kooperatifler Kanunu 53. maddesine göre iptal davası açmaya hakkı olan kooperatif üyelerinin toplantıda hazır bulunması halinde iptal davası açılabilmesi için toplantıya katılıp karara ret oyu verilmesi, muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmesi ön koşullarının bulunduğu, hazır bulunma veya bulunmama durumunda ayrıca, çağrının usulü dairesinde yapılmadığı, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden üyelerin iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.
TTK 447. maddesinde genel kurulun butlanına ilişkin koşullar belirtilmiştir.
İşbu davanın 02/07/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali isteğine ilişkin olup, dava tarihi itibariyle 1 aylık hak düşümü süresi içerisinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından 02/07/2017 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin çağrıda davacı asıla toplantı çağrısının yapıldığı, toplantıya katılmadığı anlaşılmıştır.
Toplantıya çağrı yapan yönetim kurulunun…,…olduğu anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlık içeriği itibariyle çağrıyı yapan yönetim kurulunun yetkili olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyaya sunulan Türkiye … … Gazetesi’nin 21/12/2016 tarihli gazete nüshasında kooperatifin 13/12/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine…, …. seçildiği anlaşılmıştır. Davalı kooperatifin 13/12/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile işbu dava konusu genel kurul toplantısı için çağrı yapan yönetim kurulu üyelerinin seçildiği, 13/12/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle açılmış bir davanın bulunmadığı, davacı tarafça da yargılama sırasında dava açılmadığının beyan edildiği, bu şekli ile iptal edilmemiş 13/12/2016 tarihli genel kurul toplantısı kapsamında seçilmiş yönetim kurulu üyeleri olan dava konusu 02/07/2017 tarihli genel kurulu toplantıya çağıran genel kurulun seçilmiş yönetim kurulu olup çağrıya yetkili oldukları kanaatine varılmıştır.
Toplantı adresi olarak çağrıda belirtilen adresin belirlendiği, ….. Temsilcisinin de bulunduğu, tadilata girdiğinden gereken önlemlerin alındığı belirtilerek bir yan caddede toplantının yapıldığı, bu şekli ile çağrı usulsüzlüğü yönünden iptali gerektirir bir hususun olmadığı kanaatine varılmıştır.
İptal davası ön koşulları arasında toplantıya çağrılan ve katılmayan ortak yönünden çağrının usulü dairesinde yapılmadığı, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği, katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarına ilişkin koşulların olmadığı, davacının çağrıya rağmen toplantıya katılmadığı, ön koşul yönünden bu hususların oluşmadığı anlaşılmakla davacının iptal talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Ancak alınan kararların yoklukla malül olması durumunda 53. maddedeki koşulların oluşup oluşmamasının sonuca etkili olamayacağı, kanunun emredici hükümlerine aykırı olan kararların yoklukla batıl kararlardan olduğu, işbu 02/07/2017 tarihli toplantıda gündemin 8. maddesinde belirtilen ödemeyi yıl sonuna kadar yapmayanlardan aylık %2 gecikme cezası alınmasına ilişkin kararın TBK 88 -100 hükmü kapsamında yasal faizin 2 katını aşamayacağı, %9 yasal faiz oranının iki katı yıllık %18 olup, aylık %2 kapsamında faiz oranının yıllık olarak %24’e tekabül etmekle, bu oranın yasaya aykırı olduğundan alınan kararın bu kısmının iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davanın niteliği gereği, kabul ve reddedilen gündem maddeleri de nazara alınarak yargılama gideri oranlaması yapılmış ve Davanın kısmen kabulü …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekil istinaf dilekçesinde özetle: Dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, kooperatifin münfesih olduğunu, alınan kararların geçersiz olduğunu, … … Kaydı celp edilmeden karşı yanın ibraz ettiği … … Gazetesine göre değerlendirme yapıldığını,13.12.2016 tarihininde genel kurul yapılmadığını, bu genel kurula göne seçilmiş üyelerin usulüne uygun çağrı yaptığı gerekçesinin hatalı olduğunu, böyle bir genel kuruldan hiçbir üyenin haberinin bulunmadığını, belge ve bilgilerin…. getirtilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılması ile davanın tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Kooperatifler Kanununun 81. maddesine göre üç yıl üst üste olağan genel kurul toplantısını yapmayan kooperatifler dağılmaktadır. Buradaki “dağılma” tüzel kişiliğinin sona erdiğini ifade etmemektedir. Kooperatifler Kanunu m.98 ve 6102 sayılı TTK m. 533/1 gereği dağılan (infisah eden) bir kooperatif tasfiye sürecine girmektedir. Tasfiye halindeki kooperatifin tüzel kişiliği tasfiye sonuçlanıp kooperatifin unvanı … sicilinden silinene kadar devam eder. Buna bağlı olarak tasfiye halindeki kooperatiflerin organları da, tasfiyenin amaçları ile sınırlı olmak üzere devam eder.
Öte yandan, 6102 sayılı TTK m 410/1 maddesi uyarınca, görev süresi dolmuş olsa dahi yönetim kurulu tarafından genel kurul toplantıya çağrılabilir.
Somut olayda da kooperatif üç yıl üst üste genel kurulunu yapmamış olması yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağıramayacağı anlamına gelmemektedir.
Bu açıklamalara; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye … Mahkemesi’nin ….sayılı dava dosyasında verdiği 09/05/2018 tarihli kararına yönelik davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
17/11/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2021