Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1799 E. 2021/1852 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
……

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13.02.2018
ESAS-KARAR NUMARASI……
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında sistem kullanım anlaşması yapıldığını, davalı kurumun müvekkili şirket aleyhine 02.03.2015 tarihinde 225.859,82-TL bedelli sistem kullanım ceza faturası düzenlendiğini, faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davalı kurumun … Müdürlüğü’nün 25.12.2014 tarihli yazısında; 28.12.2014 tarihinde saat 06.00-12.00 arasında Antalya……. enerji alan tüm fiderlerin enerjisiz kalacağının bildirilmesi üzerine, müvekkili şirketin … ilçesinin büyük kesiminin enerjisiz kalmaması için fiderler arasında yük aktarımı yaptığını, yükün ödemli kısmının ise … …… aktarıldığını ancak talebin … gelmesi nedeni ile yük aktarımı tutanağının düzenlenmediğini, yapılan tüm çalışmaların 18.01.2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, Antalya da 6-13 Ocak tarihleri arasında hava şartlarının çok soğuk olması nedeni ile elektrik tüketiminin çok arttığını, bu nedenle … ilçesinin bir kısmını besleyen iki adet yeraltı kablo fiderinin arızalandığını, enerjisiz kalan bu semtlerin enerjisi için ……… aktarım yapıldığını, durumun davalı idareye bildirildiğini, tutanağın imza altına alınması için davalı kuruma gidildiğinde, davalının yük aktarımının geçersiz olduğunun müvekkiline bildirildiğini ve sonrasında dava konusu faturanın düzenlendiğini öğrendiklerini, yapılan işlemin teknolojik gelişme mantığına uygun olmadığını, müvekkilinin güç aktarımı yapmasının mevzuata uygun olduğunu, bu nedenle düzenlenen faturanın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müvekkilinin bu fatura nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, bu nedenle yargı yolu itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarakta taraflar arasında 11.08.2010 tarihinde sistem kullanım anlaşmaları imzalandığını ve anlaşmanın 26.02.2015 tarihinde revize edildiğini, Ocak-Aralık 2015 dönemleri arasında müvekkiline ait trafo merkezlerinde demant değerlerinin anlaşmada belirtilen maksimum alışveriş kapasitelerinin çok üzerine çıktığının tespit edildiğini ve anlaşmanın 9. maddesi uyarınca ceza faturası düzenlenip davacıya gönderildiğini, yük aktarım tutanağının tutulmasının kullanıcıların lehine olduğunun ve belli kurallar dahilinde yapılmasının gerektiğini, tutanağın tutulması durumunda ceza faturasının düzenlenmediğini, davacının yük aktarma işleminin kabul edilebilmesi ve yük aktarma tutanaklarının tutulabilmesi için yükü aktaran fiderin merkezindeki kesicinin açılması gerektiğini, bu durumun kendilerine bildirilmediğini, yük aktarımına ilişkin kuralların ……. kurulu kararıyla belirlendiğini, müvekkilinin tüm işlemlerinin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Sonuç olarak, yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacı yanın, yöntem bildiriminde geçen arıza şartı için trafo merkezi ile ilk dağıtım merkezi arasındaki hatta oluşabilecek arızalar olması gerektiğine yönelik kesin bir ifade bulunmadığı şeklindeki iddiasının; taraflar arasındaki anlaşmaya, ilgili mevzuata ve işin tekniğine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki, basiretli bir tacir olan davacı dağıtım şirketinin asli görevi olan elektrik dağıtım işlerinin yürütülmesi esnasında, sorumluluğu altında bulunan dağıtım şebekesi ile ilgili bakım onarım işlerinde, …….. ait trafo merkezindeki kesicinin açılmasının gerekip gerekmeyeceğini bilmesi beklenmektedir. Bu nedenlerle, … tarafından davacı dağıtım şirketine, ilgili sistem kullanım anlaşması bağlamında düzenlenen cezai faturanın, taraflar arasındaki anlaşmaya ve ilgili mevzuata uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Taraflar arasında imzalanmış olan sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ihlal tiplerinden 3. sıradaki “kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması” ihlalinin somut olayda gerçekleştiği, bu nedenle davalı tarafından davacı adına düzenlenen ceza faturasının, taraflar arasındaki anlaşmaya ve ilgili mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkeme kararının hatalı olduğunu, Antalya ilinde 6-12 Ocak 2015 tarihleri arasında mevsim sıcaklıklarının çok düşük seyretmesi nedeni ile elektrik tüketiminin çok arttığını, bu nedenle 06.01.2015 tarihinde ……… … ilçelerini besleyen 2 adet yeraltı kablo fiberinin arızalandığını, enerjisiz kalan bu ilçe için alternatif besleme noktasından güç aktarılması yapıldığını, durumun davalıya bildirildiğini ancak davalının güç aktarımının geçersiz olduğunu belirtip dava konusu ceza faturasının düzenlendiğini, müvekkilinin buna itiraz ettiğini, yapılan işlemin hukuka, sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, … Genel Müdürlüğü’nün kendi kurumu bünyesinde yaptığı toplantılarda yük aktırımının nasıl uygulanacağını ile ilgili kararlar aldığını, bunun 02.02.2015 tarihinde müvekkiline geç bildirildiğini, bilirkişi raporuna yapılan itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, kararın hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen sistem kullanım anlaşması uyarınca davacı kurum tarafından yapılan güç aktarımı nedeniyle davalı tarafından düzenlenen ceza faturasından dolayı davacının borçlu olup olmadığı ve davaya bakma görevinin hangi yargı yoluna ait olduğu hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen sistem kullanım anlaşması uyarınca sistem kullanım ceza ücreti olarak düzenlenen faturadan dolayı, İİK’nun 72/2. maddesine dayalı açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
1-02/12/2020 tarihli … Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı ….. ….. Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Buna göre; 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olması nedeniyle derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa dair inceleme yapılması doğru görülmemiştir.
Bu durumda Dairemizce; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca, esası incelenmeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,a.4 gereğince, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce……sayılı dava dosyasında verilen 13.02.2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2021
…..