Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …..
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında “Yansıtma ve otopark giriş-çıkış tabela” işinden kaynaklanan ve faturalar ile sabit olan ticari ilişkin söz konusu olduğunu, davalının satın almış olduğu mal ve hizmetlere ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itirazın haksız olduğunu ile sürerek davalının itirazının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı……. arasında imzalanan kira sözleşmesi ile … merkezinde bulunan yerin elektronik ticaret faaliyeti yapılması için kiralandığını, davacının ……….. Merkezinin yönetimini üstlendiğini, kira sözleşmesinden doğan alacaklar dışında kalan bir kısım hizmetlerden kaynaklı faturaları kendi adına düzenleyip tahsilini yaptığını, kira sözleşmesinin 11/05/2016 tarihinde feshedildiğini, fesih sözleşmesinin 6.maddesine göre tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, davacının yönetimini üstlendiği kiralanan yerin malikleri tarafından imzalanan fesih sözleşmesinin hükmü ile bağlı olduğunu, müvekkilinden otopark giriş-çıkış tabelalarına ilişkin fatura tanzim edilmesi ve icra takibi yapılmasının haksız olduğunu, süresinde gönderilen faturaların iade edildiğini belirterek haksız davanın reddi ile dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce davalının imzaladığı kira sözleşmesinde yönetici tarafından verilecek yansıtma ve otopark giriş çıkış tabelaları hizmetinden dolayı yöneticiye veya kiralayana herhangi bir ücret ödeyeceğinin yazılı olmadığını, davacı ile davalı arasında bu hizmete ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığını, verilen bu hizmetlerden dolayı davacının hizmet bedeli aldığının da ispat olunamadığını, bu nedenlerle davacının söz konusu hizmetlerden dolayı kestiği faturaları dayanak göstererek fatura bedellerini talep edemeyeceğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmetmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin faturalarla sabit olduğunu, hizmet sözleşmesi ile kira sözleşmesinin birbirinden bağımsız olduğunu, müvekkiline ait ticari kayıtlarına göre davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, kira sözleşmesine göre fatura bedellerinin talep edilemeyeceğinin tespitinin yerinde olmadığını, müvekkilinin kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, kira sözleşmesinin reklam hükümleri kabul edilse dahi reklam alınamayacağına dair anlaşılan avm alanaları ile reklam faturası kesilen …. alanlarının aynı alan olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden karar verilmesini ya da mahkemeye gönderilerek düzeltilip yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, yansıtma ve otopark giriş çıkış tabela hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Borçlar Hukukuna egemen olan nisbilik ilkesi gereğince borç ilişkisi tarafları arasında hüküm ve sonuç doğurur. Bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamındaki hak ve alacaklar ancak sözleşmesinin taraflarına karşı ileri sürülebilmektedir. Sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiye karşı sözleşmeden doğan haklar ileri sürülememektedir. Taraflar kendi aralarında bulunan hukuki ilişki kapsamında birbirlerine karşı hak ve alacak talep edebilecektir.
Somut davada davalı şirketin … … Merkezinin malikleri ile kira sözleşmesi akdederek … … merkezinde kiraladığı alanda elektronik ticaret faaliyeti yürüttüğü, davacı şirketin ise … merkezinin yönetim işini üstlendiği bu yönetim işinden kaynaklı olarak faturalar düzenlediği anlaşılmıştır. Davalı şirket ile … merkezinin malikleri arasında akdedilen kira sözleşmesi kapsamında davalı şirket kiralananı 01.08.2012 tarihinde teslim almış, 11.05.2016 tarihli fesih sözleşmesi ile de davalı şirket ile … merkezinin malikleri arasındaki kira ilişkisi sona erdirilmiştir.
Dosya kapsamında anlaşılacağı üzere davacı şirket davalının savunmalarına esas olan sözleşmelere taraf değildir. Yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında davalı şirket ile … merkezinin malikleri arasında akdedilen fesih sözleşmesi ile birbirlerini ibra etmiş olmalarının davacı şirket ile davalı şirket arasında bulunan hak ve alacaklara etkisi bulunmamaktadır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında kira sözleşmesinden bağımsız olarak … merkezinin yönetim işinden kaynaklı ilişki bulunmaktadır.
Davacı ve davalı şirketin ticari kayıtlarından anlaşıldığı üzere, kira dönemi kapsamında davacı davalı adına faturalar düzenlemiş ve davalı tarafından da bu faturalar kapsamında davacıya ödemeler gerçekleştirilmiştir. Faturaların konusunun ”………. katılım payı”, ”yansıtma bedeli kuleboard (reklam) bedeli”, …… yansıtma bedeli” olduğu görülmüştür.
Davalı şirketçe uyuşmazlık konusu 28.05.2016 tarihli 10.384,00 TL bedelli…..’ açıklamalı ve 13.04.2016 tarihli 15.340,00 TL bedelli ” … Yansıtma Bedeli” açıklamalı faturalar dışında kalan tüm fatura bedelleri davacı şirkete ödenmiştir. Bu kapsamda taraflar arasında her ne kadar yazılı bir sözleşme bulunmasa da fiili bir sözleşme ilişkisini kurulduğu kabul edilmelidir. Nitekim davalının, ilk derece yargılamasında davacı tarafından hizmet sunulmadığına yönelik savunması da bulunmamaktadır. Yargılamanın tüm aşamalarında, davalı tarafından … merkezinin malikleri ile kira sözleşmesinin feshedildiği, feshe ilişkin sözleşmenin 6. Maddesinde ”Taraflar, iş bu fesih sözleşmesinde belirtilmiş olan yükümlülüklerin ifası şartı ile kira sözleşmesi kapsamında doğabilecek olan tüm hak ve alacaklar bakımından birbirlerini geri dönülemez olarak ibra etmektedir.” hükmünün yer aldığı, fesih sözleşmesi ile davacı şirketin de bağlı olduğu savunması yapılarak davaya konu faturalara ilişkin borcu olmadığı beyan edilmiştir. Bu savunma sözleşmenin tarafı olmayan davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden, davalının fatura bedellerine ilişkin borcunun olmadığının kabulü mümkün değildir.
Açıklanan hususlar kapsamında, ilk derece mahkemesince davacı ile davalı arasındaki fiili sözleşme ilişkisi gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce , davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. Maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ile davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……sayılı dava dosyasında verdiği 21/05/2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1- Davanın KABULÜNE; Ankara 7. İcra Müdürlüğünün….. E Sayılı takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA,
2- Asıl alacağın %20 sine tekabül eden 5.146,80 TL tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.757,88 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin anılan 310,81-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.447,07 -TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
Davacı tarafça sarf edilen 29,20-TL başvurma harcı ve 310,81-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 263,70-TL posta masrafı ve 98,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 2.201,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine ”
II-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15/12/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021
….