Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1778 E. 2022/912 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(K A R A R I K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N E S A S H A K K I N D A K A R A R)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
Davacı vekili müvekkili kurumun …… İşletme Müdürlüğünün bant yollarının temizlenmesi, gözetlenmesi ve işletilmesi hizmet alımı işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşme kapsamında davalı şirket çalışanları olan …, …… işçilik alacaklarına ilişkin olarak açtığı davalar sonunda takip dosyalarına ödeme yapıldığını ileri sürerek toplam 68.175,09 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı esasa ilişkin cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
İlk derece mahkemesince “… davalı ile yapılan sözleşmenin 18/03/2009 tarihinde fesh edildiği, işçilerin devralan (… Ltd.Şti) alt işveren yanında çalışmaya devam ettiği, bu kapsamda davacı asıl işverenin ödediği yıllık izin ücretini ve isabet eden ilam ferilerini davalı şirket son alt işveren olmadığından rücu edemeyeceği, ancak kıdem tazminatını isabet eden ilam ferilerini ve icra ferilerini ödeme tarihi itibari ile rücu edebileceği, Alacaklıya karşı müteselsil borçlu olanlar, kendi kusurlarına dayanarak birbirlerinin durumunu da ağırlaştıramazlar, bu nedenle öncelikle alacaklının net olarak icra takibinde talep edebileceği tutarların hesaplanması, icra dosyasına yapılan ödemede fazlalık olup olmadığı hususlarının da denetlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bu kapsamda bilirkişice, raporda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, işçiler tarafından icra takibine esas olması gereken miktar, sözleşmenin fesih tarihi, talepler dikkate alınarak hesaplama yapılmış, , bu kapsamda kıdem tazminatı ve ferileri ile ilgili olarak yapılan hesaplamanın 36.414,68 TL olmasına göre bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile 07/04/2015 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde ilk derece mahkemesinin ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının son alt işverenden istenebileceği gerekçesiyle bu kısmın rücu hesabında dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesi uyarınca üst işverence dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca asıl işverenle, alt işverenler işçiye karşı müteselsilen sorumludur. Dava dışı işçiler tarafından üst işveren ve alt işverenler aleyhine iş mahkemelerinde açılan işçilik alacaklarına ilişkin davalar sonucunda alınan ilamların icraya konulması üzerine ödeme yapan üst işverenin, bu tutarları Türk Borçlar Kanunu’nun 167’nci maddesi uyarınca diğer alt işverenlerden rücuen istemesi mümkündür. Ayrıca taraflar arasında bağıtlanan ihale sözleşmesinin 22’nci maddesi, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin altıncı bölümü ile ihale sözleşmesinin eki niteliğindeki Teknik Şartname’nin 4’üncü maddesinde rücua ilişkin benzer düzenlemeler yer almaktadır.
Alınan ilk bilirkişi raporunda bilirkişi davacı üst işverenin ödediği tutarlardan bir takım kesintiler yapmış, ancak bunların yasaya aykırı olduğu anlaşılarak ikinci ve yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu bilirkişi raporuna göre davacı üst işverenin, davalı alt işverenden dava dışı işçiler:
… için : 10.761,83 TL
… için : 5.787,20 TL
……363,31 TL olmak üzere
TOPLAM : 68.175,09 TL rücu alacağı bulunduğu ve buna ödeme tarihi olan 07.04.2015’ten itibaren avans faizi işletilebileceği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya ve toplanan bu delillere göre davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmelidir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/744E., 2017/509K. sayılı dava dosyasında verdiği 19/07/2017 tarihli HÜKMÜNÜN KALDIRILMASINA, YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA.
Buna göre:
“Davanın kısmen kabulü ile 68.175,09 TL’nin ödeme tarihi olan 07.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
Fazlaya ilişkin istemin reddine.
Alınması gereken 2.487,62 TL harçtan peşin alınan 1.164,27 TL ‘nin düşümü ile kalan 1.323,35 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına.
Davacı tarafından yatırılan 1.164,27 TL peşin ve 27,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen 36.416,68 TL miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 4.355,83 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 697,50.TL (müzekkere ve tebligat gideri: 197,50 TL ve bilirkişi ücreti: 500,00 TL) yargılama giderinin kabul oranı % 53 olan 369,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,”
II- Peşin alınan istinaf harcının iadesine.
III- A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine.
V- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafı
31/05/2022 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2022

….