Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1777 E. 2021/1090 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, …. adresindeki işletmenin davacı … şirketi tarafından 27.11.2015-27.11.2016 vadeli kapsamlı işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, …’a ait sigortalı işletmede voltaj dalgalanması nedeniyle işletme bünyesinde kullanılan jeneratör, UPS cihazı, otomatik hayvan kaşağıları, arpa ezme makinesi, helezon motoru, DVR cihazı ve kameraları, lazerli alarm sistemi ile çamaşır makinasının arızalandığını, söz konusu hasar nedeniyle sigortalı işyerinde yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen raporda belirlenen 5.166,00-TL hasar tazminatının müvekkilince 03.06.2016 tarihinde sigortalısına ödendiğini, ekspertiz raporunda hasarlı kıymetlerde oluşan arızanın şehir şebekesindeki voltaj dalgalanması nedeniyle meydana geldiğinin tespit edildiğini, ayrıca … sıra numaralı bakım ve servis formuna göre yapılan incelemede elektrik kesintisinden dolayı cihazların zarar gördüğünün tespit edildiğini, … 33/2.j m. uyarınca davalının dağıtım lisansı sahibi sıfatına haiz olması ile ilgili mevzuat çerçevesinde kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle dava konusu yüksek voltaj dalgalanmasından meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, kaldı ki … Yönetmeliği’nin 4. maddesine göre davalının sorumluluğunun açık olduğunu, sigorta tazminatını ödeyen davacı şirketin TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek 5.166,00-TL tazminatın 03.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iddia edilen zararda herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, …. Yönetmeliği’nin 26. maddesi dikkate alındığında, müvekkilince yapılan inceleme sonucunda şebekeden kaynaklanan cihaz hasarlarına neden olabilecek bir arızanın tespit edilmediğini, bununla birlikte Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinin 34. bendine göre davacı şirkete ait alçak gerilim şebekesi ile bina girişleri irtibatını sağlayan yapı bağlantı hatları ile iç tesisatların mülkiyeti ve işletme sorumluluğunun müşteriye ait bulunduğunu, davaya konu olayla ilgili olarak da işyerinin bulunduğu bölgeyle ilgili herhangi bir ihbar ve zarar başvurusunun olmadığını, yokluklarında yapılan tespiti kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Eksper raporu ve dosyada yer alan servis formlarından olayda tarım makineleri, güvenlik kamera sistemi, çamaşır makinesi, alarm sistemi, jeneratör, UPS cihazı ve kayar kapı cihazlarının etkilendiği anlaşılmaktadır. Olaydan etkilendiği iddia edilen cihazların hasar gören unsurları dikkate alındığında, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde voltaj dalgalanmaları sonucunda ortaya çıkabilecek nitelikte hasarlar olduğu görülmüştür. Aynı anda 8 farklı cihazın arızalanması hususu da şebeke gerilimindeki değişiklikten kaynaklandığının açık bir göstergesidir.
EPDK Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği çerçevesinde, davalı … şirketinin davacı abonesine tüketim projelerine uygun enerjiyi vermek, kontrol etmek, olası değişiklikler için gerekli önlemleri almak ve ilgili mevzuatta tanımlandığı şekilde kaliteli ve sürekli enerji temin etmek yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle, belirtilen mevzuat hükümlerinin ihlal edilmiş olması nedeniyle olayda davalı … şirketinin asli oranda kusurlu olduğu, olayın meydana gelmesinde dava dışı sigortalının herhangi bir kusur, katkı ve sorumluluğu olmadığı da dikkate alındığında davalının %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davaya konu makine kırılması sigortası genel şartları birinci maddesine göre, voltaj yükselmesi nedeniyle sigortalı cihazların zarar görmesi hususu teminat kapsamındadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre de, sigortacı halefiyet kuralı uyarınca sigortalısına yaptığı tazminat ödemesini ispat ederek rücu hakkını kullanabilecektir. Makine kırılması sigortası genel şartlarının hasar ve tazminatın sonuçlarını düzenleyen 16. maddesinde ise, sigortacının ödediği tazminat miktarınca hukuken sigorta ettiren yerine geçeceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre hasarın oluşum şekli makine kırılması sigortası genel şartlarına uygun olup, davacı … şirketince yapılan ödemenin teminat kapsamında yapıldığı, hatır/lütuf ödemesi olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda sigortacı dava dışı sigortalının zararını tazmin etmesi nedeniyle halefiyet kuralı gereğince ödediği tazminatı kusurlu olan davalıdan talep edebilecektir.
Bu durumda; Olay tarihinde dava dışı sigortalıya ait işyerinde elektrik akımında meydana gelen voltaj dalgalanmasının işyerindeki cihazların hasara uğramasına sebebiyet verdiği, sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, olayda davalının hasardan %100 oranında sorumlu olduğu kanaatine varılmış, olay tarihi itibariyle hasar tutarının 5.166,00-TL olup, 03.06.2016 tarihinde davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödendiği, meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunduğu ve poliçenin hasar tarihinde yürürlükte bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davacı … şirketinin TTK’nun 1472. maddesine göre, sigortalının hakkına halef olduğundan ödediği bedeli hasara sebebiyet veren davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşıldığından davanın KABULÜ ile; 5.166,00-TL’nin ödeme tarihi olan 03.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı yanın, zararının voltaj dalgalanmasından kaynaklandığını iddia ettiğini, bunun olup olmadığının ancak müvekkili kayıtlarından tespit edilebileceğini, ancak ilk derece mahkemesince dayanak alınan bilirkişi raporunda, voltaj dalgalanmasına dair kayıtların celp edilmediğini, bilirkişi raporunda tümüyle davacı yanın iddialarına ve varsayıma dayalı olarak inceleme yapıldığını, davacının sigortalısının iddia etmiş olduğu zarar için müvekkili kuruma böyle bir başvuruda bulunup bulunmadığı, bulunmamışsa davacının sigortalısının müvekkili kurumdan iddia etmiş olduğu zararın karşılanmasını talep hakkının ortadan kalktığı hususlarının ise hiç araştırılmadığını, raporda davacı yanın sigortalısının iddia etmiş olduğu zararı azaltmak ve önlemek için herhangi bir çabasının, önceden almış olduğu bir tedbirin olup olmadığının incelenmediğini, mahkeme kararının bu yönü ile de hatalı olduğunu beyan ederek kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, TTK m. 1472 uyarınca davacı … şirketine işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı işyerinde meydana gelen hasar nedeniyle, işyeri sahibine yapılan ödemenin olaya sebebiyet verdiği belirtilen davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… sayılı dava dosyasında verdiği 20.03.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 352,89-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 88,23-TL harcın düşümü ile kalan 264,66-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
07.07.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.