Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1738 E. 2021/1850 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE :…… …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.01.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 12.10.2006 yürürlük tarihli bakım, onarım, periyodik yağlama, sıhhi tesisat sözleşmesi uyarınca davalının yüklenici sıfatı ile bu işleri aldığını, 25.11.2007 tarihinde davalının çalışanı davadışı işçinin yaralanarak malül olduğunu, Ankara İş Mahkemesi’nde açılan davada müvekkilinin %30 davalının ise %50 oranında kusurlu bulunduğunu, mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkilinin toplam 79.064,00-TL icra dosyasına ödediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 22.10. maddesi uyarınca iş kazalarından doğan zararın tamamından davalının sorumlu olacağını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek 79.064,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmede davacının ihale makamı işveren müvekkilinin ise yüklenici olduğunu ve yüklenicilerin devamlı değiştiğini, iş kazasında müvekkilinin hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, işyerinde çalışan işçilerin davacının emir ve direktifi altında görev yaptığını, müvekkili şirket yetkililerinin termik santrale girmelerinin dahi mümkün olmadığını, işçilere emir verme yetkilerinin bulunmadığını, davacının kusurundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının gerekli kontrol ve önlemleri alması gerektiğini, davacının tüm zararı müvekkilinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…İncelenen dosya kapsamı, Ankara 19. İş Mahkemesi’nin kesinleşen kararı, icra takip dosyası, banka teminat mektubu, teminat mektubunun paraya çevrilmesi, icra dosyasına yapılan ödemeler, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri, bilirkişi kök ve ek raporları karşısında;
2007 yılında meydana gelen iş kazasında yaralanan dava dışı işçinin yaralanması sonucu iş mahkemesine açılan dava sonucunda hükmedilen bedelin asıl işveren ,,, alınması neticesinde davacının talebindeki rücu koşulları gerçekleştiğinden, iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmış,
Davacının icra dosyasına, kesinleşen mahkeme ilamı uyarınca ödediği bedelin 79.064,00-TL olduğu icra dosyası ve bilirkişi raporuna göre belirlenmiş, bu ödemenin 76.500,00-TL’si (teminat mektubunun nakte çevrilmesi ile) 10.04.2013 tarihinden itibaren, icra dosyasında bakiye 2.564,00-TL’nin ise davacı … usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarında yer aldığı üzere 25.04.2013 tarihinde dava dışı işçiye ödendiği görülmüş,
Bilirkişi kök raporunda, davacı … kesinleşen iş mahkemesi kararındaki %30 kusur oranı düşülmek suretiyle hesaplanan alacak miktarı yönünden yapılan değerlendirme de ise,
Davacı … bu sözleşme içeriğine göre denetleme görevi bulunduğu, 3. kişinin zararını ödedikten sonra davacının diğer müteselsil sorumlu davalıya iç ilişkide sözleşme hükümlerinde rücu hakkını engelleyen bir hüküm bulunmaması halinde dönebileceği dikkate alınarak sözleşme ve eki teknik şartname birlikte değerlendirildiğinde yüklenici tarafından şartname hükümleri uyarınca yetkisi ve sorumluluğu dışındaki sorunlardan sadece davacının sağlaması gereken bir kısım iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını iş sahibinden talep ettiği ve dosya kapsamına göre davacının bu tedbirleri almadığı davalı tarafça iddia edilmemiş ve bu hususta delilde ileri sürülmemiş olmasına göre bu belirtilen husus kanıtlanmadığı sürece sorumluluk ve tazminat yüklenici davalıya ait olacağından, davalı yüklenicinin sorumlu olduğu tazminatın tamamını, anılan iş mahkemesi kararı gereği ödeyen davacının, aradaki sözleşmeye dayanarak tamamını rücu edebileceği gerekçesiyle ek raporla belirtilen 79.064,00-TL davacı ödemesinin, davalıdan rücuen tahsiline,
Taraflar arasındaki ilişki, ticari ilişki olduğu için avans faizi işletilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Somut olayda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin alması gereken tüm önlemleri aldığını ayrıca kazanın olduğu işyerinde emir ve talimat verme yetkisinin tamamen davacı ihale makamına ait olduğunu, davacının kusurundan müvekkilinin sorumlu olamayacağını, ilk raporda bu durumun açıklandığını, müvekkilinin işyerine girme yetkisinin dahi olmadığını, Yargıtay’ın bazı içtihatlarında tarafları kusur oranlarına göre sorumlu tuttuğunu, kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin elemanının iş kazası sonucunda yaralanıp malül hale gelmesi nedeniyle iş mahkemesinde açılan dava sonucunda davacı ihale makamı işveren tarafından icra dosyasına ödenen bedelin davalı yükleniciden talep etmesinin yerinde olup olmayacağı ve miktarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin elemanının iş kazası sonucunda yaralanıp malül hale gelmesi nedeniyle icra dosyasına ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin 22/10. maddesinde yüklenici elemanlarının sebep olacağı her türlü kazadan doğacak zarar ve işletmenin uğrayacağı bütün hasar ve ziyan ile bunlardan doğacak mali, hukuki, idari ve cezai sorumluluğun davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırılmış bulunmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ,,,,. sayılı dava dosyasında verdiği 30.01.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 5.400,86-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.350,22-TL harcın düşümü ile kalan 4.050,64-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
08.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2021