Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1735 E. 2021/1930 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
……

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…..

Asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili, davacının, ticari otobüsün sebep olduğu tek taraflı kazada ağır yaralanarak malul kaldığını, otobüs sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunu ve yolcu olan müvekkilin kusursuz olduğunu, kaza itibariyle ticari otobüsün ferdi kaza koltuk sigortası ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanmış olduğunu, maluliyet oranında oluşan zararın davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 175.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacının maluliyeti nedeniyle sürekli olarak bakıcıya muhtaç hale geldiğini, yatağa bağlı yaşadığını ileri sürerek, 175.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava ve birleşen davada davalı vekili, trafik kazasına karışan ticari otobüsün müvekkili sigorta şirketi nezdinde 28/08/2014 ila 28/08/2015 tarihleri arasında kaza tarihini kapsar şekilde Karayolu Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, ölüm ve sakatlanma teminatının kişi başına 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sağlık giderleri teminatının 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıların poliçeden yararlanması için otobüs yolcu listesinde koltuk numarasına kayıtlı olması, biletli olması gerektiğini, tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, davalı şirketin temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…davacı tarafın biletli yolcu olarak bindiği yolcu otobüs sürücünün %100 kusurlu davranışı nedeniyle meydana gelen tek taraflı yaptığı kazada,davacı %100 malul kalmış ve yaşam boyu bakıcı ihtiyacına muhtaç hale gelmiştir. Bu nedenle davacı taraf Taşımacılık Ferdi Kaza Koltuk Sigortası kapsamında oluşan daimi maluliyet ve sağlık gideri kapsamında kalan bakıcı ihtiyacı nedeniyle poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava açmakta haklıdır.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, koltuk sigorta poliçesi,….. alınan mütala raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı tarafın, yolcu olarak bindiği aracın, tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yaptığı, bu kaza nedeniyle davacının daimi şekilde malul kaldığı maluliyet nedeniyle sürekli bakıcıya muhtaç oluşturacak şekilde yaralandığını, bu kazanın oluşumunda sürücünün %100 kusurlu olduğu, davacının müterafık kusurunun bulunmadığı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından; asıl dava ve birleşen davada davanın kabulüne, poliçe limiti dahili dışında kalan maddi tazminatın ve bakıcı gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davaladan tahsiline..” karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigorta poliçesinin … Sağlık Giderleri teminatında bakıcı gideri için teminatın bulunmadığını, poliçede belirtilen … Sağlık Giderleri teminatının poliçe tanzim edilirken … Kurumuna prim aktarımı yapabilmek için yazıldığını, 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile zorunlu poliçelerden kaynaklanan tedavi giderlerinin … kurumuna aktarıldığını, tedavi giderleri teminatının aktif olduğunun kabul anlamına gelmemekle birlikte ve …’nın karşılamadığı sağlık giderleri olarak değerlendirildiğinde de uzun süreli bakıcı giderinin police teminatı içerisinde olmadığının “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigorta poliçe genel şartları A.3.3″te tedavi giderlerinin kapsayabileceği kalemlerin açıkça belirtildiğini, bu maddede doktor ücreti hastane ücreti ve ayakta ve yatarak tedaviye ilişkin gider ile hastane nakil ücretlerinin kapsam içinde olacağının belirtildiğini, uzun süreli bakıcı giderinin A.3.3 nolu genel şartlarda tanımlanan teminat grubu içerisine girmediğini, meydana gelen trafik kazasına karışan aracın 28 kişilik olduğunu oysa kaza esnasında araçta 33 kişinin olduğunun ceza tutanaklarında tespit edildiğini, koltuk sayısına göre 5 kişinin ayakta seyahat ettiğini, davacının araçta ayakta mı yoksa koltukta mı olduğunun tespit edilmediğini, müvekkili şirket aleyhine avans faizine hüküm kurulmasının hukuka ve poliçe genel şartlarına aykırı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… Sayılı dava dosyasında verdiği 14/03/2018 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen davada davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince asıl davada alınması gereken 11.954,25-TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3,000,05-TL’nin mahsubu ile kalan 8.954,20‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Harçlar Kanunu gereğince birleşen davada alınması gereken 11.954,25-TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 3,000,00-TL’nin mahsubu ile kalan 8.954,25‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Asıl ve birleşen davada davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15/12/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2021