Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatife üye olduğunu ve inşaatın bittiğini, yıllarca dairesinde ikamet ettiğini, davacının ve bazı dairelerin projeye aykırı yapılması nedeniyle tadilat için boşaltıldığını, tüm aidatlarını ödemesine rağmen üyelikten çıkarma konusunda bile karar alan davalı kooperatifle daha sonra protokol yapıldığını, normal tip daire şeklinde olan taşınmazın dubleks daire şekline dönüştürüldüğünü, yapılan imalat neticesinde müvekkilinin küçük ama kullanışlı olan dairesinin kullanışsız hale getirildiğini, dairenin eski haline göre 100.000,00 TL.’ye yakın değer kaybına uğradığını ileri sürerek, değer kaybı nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalının ünvanının hatalı yazılması nedeniyle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının 30/12/1997 tarihinde 5 nolu yönetim kurulu kararı ile kooperatife üye olduğunu, bu ortaklığını 18/04/2000 tarihinde yönetim kurulu kararı ile başka birisine devrettiğini, yine 18/04/2000 tarihinde başvurarak onaylı projede zemin katta bulunan küçük ve dubleks daireyi şartlı olarak kabul ederek tekrar üye olduğunu, davacının hangi dairenin kendisine ait olduğunu, küçük ve dubleks daire olduğunu, kura dışı olduğunu ve kooperatifin tüm giderlerine %30 eksik katılım şartı ile ortak olduğunu bilerek müracaat ettiğini, 18/04/2000 tarihinde 47 nolu karar ile ortaklığa kabul edildiğini, 4 adet küçük dubleks dairenin tasdikli projeye göre imal edilmediği gerekçesiyle belediye tarafından iskan verilmediğini, 15/06/2014 tarihinde yapılan … bu dairelerin iskana uygun hale getirilmesine karar verildiğini, kararın oy çokluğu ile alındığını, davacının buna itiraz etmediğini, davacının projeye uygun hale getirilen daireyi 27/02/2015 tarihinde “konutu yerinde görüp, beğenerek, bitmiş durumu ile imza ettiğim gayrimenkulü eksiksiz olarak teslim aldım. Ayrıca herhangi bir eksiklik nedeniyle ileride hiçbir hak iddiasında bulunmayacağımı kabul ve ikrar ederek…” şeklinde beyanı ile teslim aldığını, davacının 18 aylık süreç içerisinde kullanmış olduğu gayrimenkule ilişkin olarak hiçbir talepte bulunmadığını, tasfiye haline girmiş kooperatif toplantılarında da herhangi bir talepte bulunmadığını savunarak, reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “… genel kurul tutanaklarında bina yapı ruhsatında ve tapu kayıtlarında dava konusu dairenin dubleks daire olduğu bellidir. Davacı taşınmaz alırken incelemesi gerekirken bu kayıtları incelemediğini, taşınmazın fiili durumunu görerek üye olduğunu iddia etmektedir. Daireler, üyelere 2003 yılında teslim edilmesine karşın ruhsata aykırılıkların giderilerek genel iskanın alınması 2014 yılı sonrasında gerçekleşmiştir. Yıllarca daire sahibi olup, binada oturan davacının genel iskan alınmamasının sebeplerini bilmediği de düşünülemez, davacı, kooperatif kayıtlarına göre dubleks daire için üye olmuş, %30 üyelik ödemesi yapmış, şerefiye bedeli ise ödememiştir. Dairenin inşaat ruhsatına aykırı şekilde yapılıp, sonra ruhsata uygun hale getirilmiş olması, başlangıçta davacının üye olduğu dairenin dubleks daire olduğunu bilmesi veya bilmesi gerekmesine göre, davacıya bir hak kazandırması iyi niyet ilkelerine uygun düşmeyeceğinden davanın reddine… ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacı müvekkilinin 2003 yılında evini teslim aldıını ve oturmaya başladığını, taşınmazın inşaat ruhsatına aykırı olarak yapıldığının 2013 yılında 10 yıl sonra ortaya çıktığını, yani bu durumu bilmesinin mümkün olmadığını, dosyada mevcut bilirkişi raporunun da bu durumu açıkça ortaya koyduğunu, sayın mahkeme tarafından başlangıçta kendisinin dairesinin dubleks daire olduğunu bilmesinin gerektiği ifade edilmişse de; bu durumun yıllara sonra ortaya çıktığının kooperatifin genel kurul tutanaklarında açıkça belli olduğunu, 1998 yılında alınan inşaat ruhsatının 2011 yılında alınan inşaat ruhsatının 2011 yılında tadil edildiği için böyle bir durumun ortaya çıktığını, davacı ile bütün kooperatif üyelerinin bu durumu 2013 yılında öğrendiklerini, bu durumda kurulan gerekçenin tamamen hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyesi olan davacıya ait dairenin projeye uygun hale getirilmesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davacının imzasını taşıyan 27.02.2015 tarihli teslim belgesindeki beyanını göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 20/03/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
17/11/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …