Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1651 E. 2021/772 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19.06.2017
ESAS-KARAR NUMARASI …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 11.06.2012 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya 01.07.2012-28.02.2015 tarihleri arasında güvenlik hizmeti verdiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya 07.06.2012 tarihli 49.400,00-TL bedelli 29.02.2016 tarihine kadar geçerli kesin teminat mektubu verdiğini, sözleşme uyarınca yüklendiği tüm edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve sözleşmesinin sona erdiğini, daha sonra açılan yeni ihalenin de müvekkili tarafından kazanıldığını, sözleşme süresinin 01.03.2015-28.02.2018 tarihlerini kapsadığını ve halen sözleşmenin yürürlükte olduğunu, müvekkilinin davalıya başvurarak sona eren ilk sözleşmenin kesin kabulünün yapılmasını talep ettiğini ve SSK’dan ilişiksizlik belgelisinin davalıya sunulduğunu, sözleşmenin 36/2. maddesinde işçilerin işten çıkış bildirgeleri, kıdem-ihbar tazminatı ve diğer ücretlerin ödendiğine ilişkin belgelerin sunulması gerektiği ancak bu durumda kesin kabul işlemlerinin yapılacağı hüküm altına alınmışsa da 6552 sayılı torba yasa ile kıdem tazminatının ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, bu nedenle de müvekkilinin kıdem tazminatı konusundaki yükümlülüğünün ortadan kalktığını, davalının yapılan başvuruya rağmen müvekkiline olumsuz cevap verdiğini, davalı kurumun sözleşme, kanun, mevzuat ve Yargıtay içtihatlarına aykırı davrandığını ileri sürerek, 07.06.2012 tarihli 49.400,00-TL bedelli teminat mektubunun iadesi ile bu suretle muarazanın menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 11/4. maddesi uyarınca davacının SGK’dan ilişiksizlik belgesini müvekkili kuruma sunmadığını, bu nedenle teminat mektubunun iade edilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Taraflar arasında imzalanan 11.06.2012 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 11.4 maddesinde kesin teminatın iade şartlarının düzenlendiği bunların; taahhüdün sözleşme ve eki ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmiş olması, yüklenicinin taahhüt konusu işten ötürü idareye herhangi bir borcunun bulunmaması ve SGK’dan alınacak ilişiksizlik belgesinin idareye verilmiş olması şartlarına bağlandığı, yine sözleşmenin 36-2. maddesinde; yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş sözleşmelerini tasfiye ettiğini gösterir işten çıkış bildirgelerinin, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, varsa fazla mesai, yıllık ücretli izin alacağının ödendiğini gösterir banka dekontları ve ibranameleri ibraz etmedikçe kesin kabul işlemlerinin yapılamayacağının düzenlendiği, aynı maddenin birinci fıkrasında ise; iş bitiminde yüklenici tarafından kıdem tazminatının ödendiğine dair kanıtlayıcı belgenin sunulmaması halinde yüklenicinin kesin kabulünün yapılamayacağı yani kesin teminatın iade edilemeyeceği hususları düzenlenmiştir.
Davacının anılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında işi 28.02.2015 tarihinde tamamladığı, kabul işleminin yapılması için davet edildiği, ancak davacı yüklenicinin 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 Sayılı Torba Yasada düzenlenen ve 08.02.2015 tarih ve 29261 sayılı RGD’ye yayınlanan yönetmelik gereğince kamu kurumu nezdinde çalışan işçilerin kıdem tazminatlarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle personele ödemesi gereken kıdem tazminatı konusunda sorumluluklarının kalmadığını belirterek kesin kabulün yapılmasını istediği, ancak kurumun da kıdem tazminatı yönünde anılan düzenlemeye rağmen müteselsilen sorumluluğunun devam edeceğinden bahisle, sözleşmenin 36.2 maddesi ile idari şartnamenin 47/2-a fıkrasında yer alan düzenlemelere göre söz konusu işte çalışan personelin çalıştıkları dönem için hesaplanan ve yazı ekinde yer alan kıdem tazminatları ve kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin 30 gün içerisinde kurumun banka hesabına yatırılması gerektiği, aksi takdirde belirtilen tutarın kurumdaki alacaklarından (hakediş, teminat mektubu, %10 hakediş kesintisi) tahsil edileceğinin bildirildiği, ancak davacının bu kapsamda herhangi bir işlem yapmadığından kesin kabul işlemlerinin tamamlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraflar arasında imzalan 11.06.2012 tarihli sözleşmenin 36.2 maddesi ile idari şartnamenin 47/2-a maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının sözleşme kapsamında hizmeti yerine getirdiği ve işi teslim ettiği, ancak SGK’da ilişiksizlik belgesini almadığı gibi sözleşme kapsamınca çalışan işçilerin kıdem tazminatı ya da kullanılmayan yıllık izin ücreti borcunun olmadığına dair belgeleri davacıya sunmadığı ve de kesin kabulün yapılmadığı anlaşılmakla bu aşamada teminat mektubunun iadesi şartlarının gerçekleşmediği nazara alınarak davanın REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
SGK’dan ilişiksiz belgesi alınmamasının sebebinin müvekkili değil, davalı kurum olduğunu, zira ilgili evrakları SGK’ya göndermediğini, raporda müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğinin tespit edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, davalının ilgili belgeleri SGK Bursa İl Müdürlüğü’ne göndermediğini, bu nedenle belgenin alınamadığını, davanın kabulü gerekirken reddinin doğru olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen 11.06.2012 tarihli sözleşmenin davacı yüklenici tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiği iddiasıyla yüklenici tarafından davalı iş sahibine verilen 07.06.2012 tarihli 49.400,00-TL bedelli teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında verilen kesin teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. K. sayılı dava dosyasında verdiği 19.06.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
25.05.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır