Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1640 E. 2021/766 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.04.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin uzun yıllar önce kurulduğunu, inşaatların büyük kısmını 2003-2004 yılında tamamlayıp son teslimatı 2009 yılında yaptığını ancak alacak ve ihraç nedeniyle henüz tasfiyesini tamamlayamadığını, 2017 yılında yapılan genel kurulda aidatlarını süresinde ödemeyen üyeler için %10 gecikme faizi uygulanmasına karar verildiğini, yönetim kurulu kararı ile gider ve borç hesaplarının yapıldığı üyelere 7.017,00-TL ödeme yapılmak şartı ile hesapların kapatılacağının bildirildiğini ancak bazı üyelerin bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bunun üzerine takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 14.12.2011 yılında dairesini üçüncü bir kişiye sattığını ve kooperatif ile hiçbir ilgisinin kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Dayanak 19.06.2013 tarihli ve 05 sayılı yönetim kurulu kararının içeriği incelendiğinde; tasfiye halindeki davacı kooperatifin çeşitli borç ve giderlerinin karşılanması, bu şekilde kooperatifin tasfiye sürecinin yürütülüp tamamlanması amacıyla alınmış bir karar olduğu görülmüştür. Bu karardan sonra davacı kooperatif karar gereğince 18.12.2013 tarihinde üyelerine yazı göndermiştir. Bu yazıda her bir üyenin yukarıda belirtilen kooperatifin borç ve giderleri nedeniyle kalem kalem ayrıntıları ve miktarları açıklanan toplam: 7.017,00-TL ödeme yapmaları istenmiştir. Ödeme süresi yani vade olarak da 2014 yılı Kasım ayını bildirmiştir. Alacak olarak istenen iş bu toplam 7.017,00-TL nin nelere ilişkin olduğu ve herbir kalem yönünden miktarlarının da ne kadar olduğu bilirkişilerin raporunun 2. sayfasındaki tabloda yazılıdır. Bilirkişiler davacı kooperatifin defter ve kayıtlarını da inceleyerek iş bu tabloda istenen ve toplam miktarı da 7.017,00-TL olan alacağın her bir kalemi yönünden tek tek inceleme ve hesaplama yaparak istenebilir olanları gerekçeleriyle ve dayanaklarıyla birlikte raporlarında bildirmiş ve hesaplamışlardır. Bilirkişilerin bu raporu hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülmüştür. Ayrıntılı açıklama, tespit ve hesaplamaları bilirkişilerin raporunda belirtildiği üzere neticeten tasfiye halindeki davacı kooperatifin davalı üyesinden, takibe dayanak yönetim kurulu kararı ve kooperatif kayıtlarına göre yani tasfiye sürecinin yürütülmesi ve tamamlanması kapsamındaki borçları ve giderleri nedeniyle 5.394,89-TL’si asıl alacak ve 962,52-TL’si de işlemiş faizi (gecikme zammı) olmak üzere toplam: 6.357,42-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı üyenin takibe ve borca yaptığı itirazı bu miktar yönünden haksız bulunmuştur. İtirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. Davacı kooperatif icra takibinde daha fazla miktar üzerinden (10.492,59-TL) alacak talep ederek itirazın iptalini talep ve dava etmişse de kabul edilen miktar nedeniyle fazlaya dair kısımla ilgili itirazın iptali talebinin ise sübut bulmadığından REDDİNE,
Davacı kooperatif her ne kadar icra inkar tazminatına da karar verilmesini istemiş ise de; takip ve davaya konu edilen alacağı oluşturan kalemlerin nitelikleri ayrı ayrı incelendiğinde davalı üyesi yönünden miktarı belli ve hesaplanabilir olmadıkları, ancak bilirkişi incelemesi ve hesaplamaları sonucu tespit edilebilmiş olması nedeniyle niteliği itibariyle likit sayılan alacaklardan olmadığı kanaatine varıldığından koşullarının oluşmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin ise REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı istinaf dilekçesinde özetle:
Dairesini 14.12.2011 yılında davadışı bir kişiye sattığını, kooperatif başkanının bir borcu olmadığını kendisine bildirdiğini, buna rağmen bu paranın alınmasının doğru olmadığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davalı kooperatif üyesinin davacı kooperatife genel kurul uyarınca belirlenen aidat borcunun bulunup bulunmadığı ve bu nedenle girişilen takibin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davalının kooperatif ortaklığını devretmemiş olduğunun tespit edilmiş olmasına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda davalının 5.394,89-TL asıl alacak 962,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.357,42-TL borçlu olduğu tespit edilmiş ve hükmün gerekçe bölümünde davalının itirazının bu miktar yönünden haksız bulunduğu ve itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verildiği belirtilmiş ise de, hüküm bölümünde asıl alacak ve işlemiş faiz toplam olan 6.357,42-TL üzerinden ve asıl alacak olduğu belirtilerek, TBK’nın 121/ son maddesine aykırı olarak faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde takibin devamına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK m. 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek istinaf yoluna başvuranın sıfatı da dikkate alınarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1,b,1 maddesi uyarınca, davalının diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … K. sayılı dava dosyasında verdiği 30.04.2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın kısmen kabulüne, Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 5.394,89-TL asıl alacak, 962,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.357,42-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 434,27-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 179,19-TL harcın mahsubu ile kalan 255,08-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL. başvurma harcı, 179,19-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 124,80-TL tebligat gideri, 10,20-TL müzekkere gideri ve 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 835,00-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 509,92-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 55,20-TL tebligat gideri, 35,00-TL posta masrafı ve 98,10 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere 188,30-TL’nin davanın ret oranına göre belirlenen 58,38-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
8-Artan gider avansı olması ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,”
III-İstek halinde peşin alınan istinaf karar harcının davalı tarafa iadesine,
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
25.05.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.