Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1633 E. 2022/489 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.10.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili ile davalının 16.03.2013 tarihinde Danışmanlık Hizmeti Sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme uyarınca müvekkilince …bulunan iki ayrı sahada tuz üretimi projesi kapsamında alınan … olumlu kararı ile ilgili iki ayrı davacı tarafından açılan dört adet …. iptali davası için çevresel mahkeme danışmanlığı hizmeti verilmesi (Bu hizmetin kapsamı anılan sözleşmede bilirkişi raporlarına ilişkin bilimsel görüş sunulup işbu raporlara cevap hazırlanması, yeni bir bilirkişi raporu talep edilmesi için teknik sebepler sunulması, söz konusu dava dosyaları için avukata görüş ve destek verilmesi olarak belirlenmiştir.) ve bu sahalar için yeni … raporları hazırlanması edimlerinin üstlenildiğini, davalının bunun karşılığında müvekkiline sözleşme tarihinden itibaren birbuçuk ay içerisinde KDV hariç 150.000,00 TL. Ödemeyi ve davanın kazanılması halinde kazanıldığı tarihten itibaren iki aş içerisinde prim olarak ya 250.000,00 TL. Karşılığı tuz ya da nakit ödeme edimlerini üstlendiğini, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı tarihten dokuz gün içerisinde sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini (Ankara 9 ve 8. İdare Mahkemelerinde görülmekte olan davalarda bilirkişi raporlarına karşı sunulması gereken itirazların sunumu) yerine getirdiğini, müvekkili şirket yetkilisince alanlarında uzman ve daha önce de müvekkili şirkete danışmanlık hizmeti vermiş olan bilim adamlarından bu hususta kaynak toplandığını ve görüş sorulduğunu, davalı şirket yetkilisi …’dan sözleşme konusu işin takibi için gerekli evrakın talep edildiğini ve bu evrakın müvekkili şirkete ulaştırıldığını, şirket yetkilisi … …’nun yetkilisi olduğu … …. çalışanı ve hidrojeoloji mühendisi … tarafından sahalarda üretilen tuzun nakliyesinden kaynaklanacak toz emisyon miktarı ve gürültü hesaplamalarının yapıldığını, toplanan tüm veri ve kaynaklar neticesinde İdare Mahkemeleri dosyalarına sunulacak savunma ve eklerinin hazırlandığını ve 25.03.2013 tarihinde davalı şirket yetkilisi …’a e-posta yoluyla gönderildiğini, davalının İdare Mahkemeleri dosyalarına müvekkili tarafından yapılan çalışmalar sonucu hazırlanan savunmaları üzerinde bir takım kelime oyunları yaparak ibraz ettiğini ancak müvekkili şirkete ödemenin küçük bir kısmını yaptığını, davalının haricen başka bir firma ile anlaşma yaptığının ve müvekkili tarafından ana hatları çizilen, yorumlar getirilen ve davayı aydınlatmaya yönelik ortaya konulan bilimsel tespitlerin bu yeni firmaya teslim edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 130.000,00 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, dava dilekçesi ekinde sözleşme olduğu iddia edilen ekin tarafların toplandığı günü gösteren fotokopi bir toplantı tutanağı olduğunu, evrakın aslı sunulmadığı gibi sunulan nüshaya aslı gibidir ibaresi konulmadığını, bu nedene imzaya itiraza ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, tutanağın imza unsurunu taşımadığını, taraflar arasında yalnızca toplantı düzenlendiğini ve buna ilişkin bir toplantı tutanağı hazırlandığını, fotokopi toplantı tutanağındaki taahhütlerin müzakere sonucu yazılmamış olup müvekkilinin bilgisi dışında eklendiğini, taahhütlerin altında müvekkili şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığını, taraflar arasında yalnızca bir toplantı yapıldığını ve toplantı tutanağı düzenlendiğini, bu toplantıda herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, ileride imzalanacağı yönünde karar alınmadığını, bu tutanağın iptal edildiğine dair 28.03.2013 tarihli tutanağın da düzenlendiğini, davacının iddiaları doğrultusunda davacı yanca müvekkiline hiç bir hizmet verilmediğini, müvekkilince de vekalet çıkarılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Dava; danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi olup olmadığı bu nitelikteki sözleşmenin varlığı halinde 16.03.2013 tutanaktaki belirtilen işlerle ilgili davacının ve davalının yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri hususlarındadır.
Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen davacının antetini taşıyan “Toplantı Tutanağı Formu” başlıklı belgeden; toplantı tarihinin 16/03/2013, toplantı konusunun “1 nolu maddedeki işlerin takibi ve yapılma hk sözleşme” olarak belirtildiği, belgenin üst kısmında davacı adına …’nun davalı adına …’ın imzasının bulunduğu, alınan kararlar bölümünde; davacının yapacağı işlerin ayrıntılı olarak belirtildiği, davalının bu iş için davacıya 150.000 TL +KDV ‘yi bir buçuk ay içinde ödeyeceği, dava kazanıldığı takdirde pirim olarak 250.000 TL karşılığı tuzun 2 ay içinde davacıya nakden ve malen ödeneceğinin karar altına alındığı anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen “TUTANAK” başlıklı 28/03/2013 tarihli belgeden 16/03/2013 tarihinde yapılan toplantı tutanağı formunun görülen lüzum üzerine taraflarca iptal edildiği, belge altında davacı adına …, davalı adına …’nun imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflara ait, yetkililerini de gösterir, ticaret sicil kayıtları ilgili yerlerden celp edilmiş, incelenmesinde; 25/03/2009 tarihli karara göre 20 yıl süre ile … …’nın münferiden davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, 24/06/2011 tarihinde alınan kararla 3 yıl süre ile …’ın münferiden davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının sunduğu delillerle 201101073 sayılı ruhsat için görülen davada davalının bilirkişi raporuna itiraz amaçlı Ankara 9. İdare Mahkemesi’ne ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne sunduğu dilekçelerde; davacı tarafından hazırlanan görüşlerin aynen kullanılmadığı, davalının dilekçesine ek olarak konulan raporların, bilgi belgelerin, haritaların, diğer mahkemelere ait karar örneklerinin, …. kullanacağı askeri yolu gösteren yol haritasının, DSİGM görüş yazısının, ilgili internet sitesinden haberlerin, Tuz Gölüne gelen yer altı suyu kaynağının geldiği yeri gösteren haritanın, Tuz Gölünün 2 parçaya bölünmediğini gösteren haritanın, Prof. Dr. …’ın uzman görüşünün, Şehir Bölge …’ın uzman görüşünün, 10 adet sahanın bulunduğu alanın Tuz üretim sahası olarak belirlendiğine ilişkin harita ve 14.05.2013 tarihli harita ve plan notlarının, Tuz gölü Hassas Bölgelerini gösteren haritanın, davacı tarafından sağlanan argümanlar olmadığı ve bu dilekçelerde yer alan görüşlerin çok daha farklı yaklaşımlar içerdiği bu nedenle davacı tarafından geliştirilmediği, 201101074 201101073 sayılı ruhsat için görülen davada davalının bilirkişi raporuna itiraz amaçlı Ankara 9. İdare Mahkemesi’ne ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne sunduğu dilekçelerde; davacı tarafından hazırlanan görüşlerin aynen kullanılmadığı, davalının dilekçesine ek olarak konulan raporların, bilgi belgelerin, haritaların, diğer mahkemelere ait karar örneklerinin, Tuz Gölü ÇDKP’na göre … … kullanacağı askeri yolu gösteren yol haritasının, DSİGM görüş yazısının, ilgili internet sitesinden haberlerin, Tuz Gölüne gelen yer altı suyu kaynağının geldiği yeri gösteren haritanın Tuz Gölünün 2 parçaya bölünmediğini gösteren haritanın, Prof. Dr. …’ın uzman görüşünün, Şehir Bölge …’ın uzman görüşünün, 10 adet sahanın bulunduğu alanın Tuz üretim sahası olarak belirlendiğine ilişkin harita ve 14.05.2013 tarihli harita ve plan notlarının, … tarafından hazırlanan uzman görüşünün ve Tuz gölü Hassas Bölgelerini gösteren haritanın davacı tarafından sağlanan argümanlar olmadığı ve bu dilekçelerde yer alan görüşlerin çok daha farklı yaklaşımlar içerdiği, bu nedenle davacı tarafından geliştirilmediği, davacının beyanında geçen 20.000 TL’lik ödemenin davacı kayıtlarında bulunmadığı, davalı defterlerinde de bu miktar ödemenin mevcut olmadığı, taraflar arasında davacı tarafça iddia edilen sözleşme ilişkisinin kurulmadığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 16/03/2013 tarihli toplantı tutanağının tarafların temsile yetkili kişileri tarafından imzalanması, konu kısmında “1 nolu maddedeki işlerin takibi ve yapılma hk sözleşme” olarak belirtilmesi, tarafların edimlerinin ayrı ayrı gösterilmesi(icap-kabul) karşısında sözleşme niteliğinde olduğu, davalının anılan belgenin sözleşme niteliğinde olmadığı savunmasına hem açıklanan nedenlerle hem de davalının 28/03/2013 tarihli tutanakla 16/03/2013 tarihli belgenin iptal edildiğini belirtmesi karşısında iştirak edilmediği, 28/03/2013 tarihli tutanağın, davacı taraf adına imza atan …’in davacının SGK’lı çalışanı olması, temsil ve ilzama yetkili olmaması nedeniyle geçerliliğin bulunmadığı, taraflar arasında 16/03/2013 tarihinde sözleşme ilişkisi kurulduğu, bu yönü ile bilirkişi kurulu raporuna iştirak edilmediği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulmuş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirdiğini ispatlayamadığı, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan bedeli isteyemeyeceği, davacı taraf her ne kadar yapılan iş karşılığı kısmi ödeme yapıldığını ileri sürse de bu ödemenin kendi ticari defter ve kayıtlarında dahi kayıtlı olmadığı, diğer yapılan ödemelerin sözleşme tarihinden önceki döneme ait olduğu anlaşıldığından” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, Mahkemece de kabul edildiği üzere tarafların 16.03.2013 tarihinde davalının merkez adresinde bir araya gelerek geçerli bir danışmanlık sözleşmesi imzaladıklarını, ihtilaf konusu olayda davalıya ait iki ayrı sahada tuz üretimi projesi kapsamında alınan … olumlu kararı ile ilgili iki ayrı davacı tarafından açılan dört adet … iptali davası için müvekkili tarafından davalıya çevresel teknik danışmanlığı hizmeti verilmesi (Bu hizmetin kapsamı, anılan sözleşmede bilirkişi raporlarına ilişkin bilimsel bir görüş sunulup işbu raporlara cevap hazırlanması, yeni bir bilirkişi raporu talep edilmesi için teknik sebepler sunulması, söz konusu dava dosyaları için avukata görüş ve destek verilmesi olarak belirlenmiştir.) ve (B planı olarak )bu sahalar için yeni … raporları hazırlanması edimlerinin üstlenildiğini, davalının iptal davalarının bu aşamasında müvekkilinin önerdiği, sözleşmede yer alan teknik bilgi ve (B) planının gerekli olduğundan bilgi ve haberi olmadığını, müvekkili şirket yetkilisi tarafından sözleşmenin taraflarca imzalanmasının hemen ardından gerekli çalışmalar başlatıldığını ve şirket çalışanları arasında görev dağılımı yapıldığını, bu görev dağılımı uyarınca, müvekkili şirket yetkilisi tarafından derhal kendi personeli ve idari davalar teknik sorumlusu olan (Birçok benzeri davada teknik koordinatörlük yapmıştır.) Çevre Mühendisi …’in proje koordinatörü olarak atandığını ve üzerindeki diğer tüm işlerin kendisinden alındığını, işin yapılması için Genel Müdür dahil 26 adet şirket çalışanının görevlendirildiğini, koordinatör tarafından derhal alanlarında uzman ve daha önce de müvekkil şirkete danışmanlık hizmeti vermiş, Tuz sahası ve Tuz gölü ile ilgili daha önce çalışmaları olan bilim adamlarından (Prof.,,,, Üyesi Biyolog … ve diğerleri) sözleşme konusu husus ile ilgili kaynak ve raporların toplandığını, bunların incelendiğini ve görüş sorulduğunu, koordinatör tarafından davalı şirket yetkilisi …’dan sözleşme konusu işin takibi için gerekli evrakın talep edildiğini, iş bu evrakın davalı şirket yetkilisi tarafından müvekkili şirkete ulaştırıldığını, bu belgelerin davalı tarafından sözleşme kapsamında davacıya verilmemesi halinde bu kadar az zamanda müvekkilinin bu kadar dosya ve belgeyi edinme ve üzerinde çalışma imkânı olmayacağını, müvekkili şirket yetkilisi … …’nun yetkilisi olduğu…. çalışanı ve Hidrojeoloji Mühendisi olan … tarafından üretilen tuzun nakliyesinden kaynaklanacak toz emisyon miktarı ve gürültü hesaplamalarının yapıldığını, toplanan tüm veri ve kaynaklar neticesinde İdare Mahkemeleri dosyalarına sunulacak bilirkişi raporuna cevap, teknik savunma ve eklerinin hazırlandığını, bu çalışmaların davalı şirket yetkilisi … ve o sırada davalının avukatı olan …’ya e posta yoluyla gönderildiğini, davalı şirket merkezine de yazılı olarak sunulduğunu, bilirkişinin bu belgeler hakkında görüş bildirmediğini, mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti teşkil edilmesi taleplerinin reddedildiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, bilirkişi heyetinin sadece müvekkili şirket tarafından yapılan işlerin davalı tarafça kullanılmadığı konusu üzerinde durduğunu, sunulan bilimsel tespit, cevap ve hesaplamaların kullanılmamış dahi olsalar sözleşmenin gereklerinin yerine getirilip getirilmediği hususunda yorumda ve tespitte bulunmadığını, müvekkilinin çalışma sonuç ve raporunu teslim ettiğini, edimini yerine getirdiğini, alacaklının bu aşamadan sonra sonuçtan memnun kalıp kalmaması, ortaya konan çalışmaları, verileri kullanıp, kullanmamasının önemli olmadığını, ayrıca davalı tarafından işin istedikleri gibi yapılmadığı, ortaya konan verilerin yeterli olmadığı, sözleşmeye konu davalarda savunma olarak bunların kullanılmayacağı vb. konularda müvekkili şirkete gönderilmiş herhangi bir ihtar da bulunmadığını, sözleşmenin hiç bir maddesinde müvekkili şirket tarafından hazırlanan bilimsel görüş ve hesaplamaların kullanımının gerçekleştirilmediği durumda, davalı şirket tarafından ödemenin gerçekleştirilmeyeceği hususunun hüküm altına alınmadığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki Danışmanlık Hizmet Alım Sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
23.03.2022 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.03.2022