Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1632 E. 2022/488 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2018/1632
KARAR NO : 2022/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.12.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/195 E., 2017/768 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre Şişli, İstanbul ve Ankara Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilince sözleşme gereğince fuarla ilgili tüm edimlerin yerine getirildiğini ve takibe konu faturanın düzenlendiğini ileri sürerek, davalının itirazının 17.549,57 TL. üzerinden iptaline, asıl alacağa fatura tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; HMK 6. madde hükmü uyarınca yetkili mahkemenin müvekkili şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, icra takibine giren toplam meblağ 18.079,66 TL olmasına rağmen davacının 17.549,57 TL üzerinden harç yatırdığını, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, takip konusu faturanın müvekkiline icra takibinden sonra gönderildiğini, faturanın ödenmesi için davacı şirketin defalarca arandığını ancak aramalara cevap vermediği gibi müvekkilini temerrüde düşürmeye çalıştığını, davacı şirketin kötüniyetli yaklaşımı karşısında ödeme yapılamadığını, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesiyle ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Her ne kadar davalı vekili icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de; Taraflar arasında düzenlenen Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 36. maddesine göre Ankara Mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığı, böylece tacirler arası yapılan yetki sözleşmesi gereğince HMK’nun 17.maddesine göre Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili duruşmada alınan imzalı beyanı ile, itirazın iptali davasını asıl alacak üzerinden açtıklarını ve işlemiş faiz taleplerinin bulunmadığını belirtmiş; davalı vekili ise imzalı beyanı ile, faturanın davalı şirkete tebliğ edilmeden ödeme yapılamayacağı için itiraz ettiklerini, asıl alacağı kabul ettiklerini, ancak yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemeyi kabul etmediklerini, icra takibinin haksız olduğunu belirtmiştir.
….Davalının kabul ettiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı firmanın edimini yerine getirdiği ve icra takibine konu alacağının mevcut olduğu ve ödenmediği, dava tarihi itibariyle davacı firmanın haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili faturanın tebliğ edilmesi gerektiğini, bu nedenle itiraz ettiklerini ve yargılama sonucunda yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiş ise de; faturanın icra takibinden önce tebliğ edilmemesi, borçlunun itirazına haklılık kazandırmaz. Borçlu icra takibi yapılmakla ve ödeme emrinin tebliği ile birlikte temerrüde düşmüştür ve borcu ödemekle sorumludur….bu nedenle borçlunun itirazında haksız olduğu, böylece davalının likit olan borca haksız olarak itirazda bulunduğu” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının 17.549,57 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak sureti ile devamına, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, alacaklının temerrüde düşmesi söz konusu iken bu durumun göz ardı edildiğini, müvekkili işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.198,82 TL istinaf karar harcından peşin alınan 299,71 TL.’nin düşümü ile kalan 899,11 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
23.03.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.03.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır