Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1598 E. 2022/989 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin aidat borçlarını ödemediği iddia edilerek ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali için dava açıldığını ve kabul edilen davanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, tespit edilen borcun ödendiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkiline 61.492,01 TL borcu bulunduğu belirtilerek yine ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin itiraz ettiğini, müvekkiline tahsis edilen bir konut bulunmadığını, davalı kooperatifinin usülsüz işlemelere devam ettiğini ileri sürerek, 2004 yılında yapılan kura ve konut tahsis işleminin iptali ile müvekkili adına bir konutun tahsis ve tescil edilmesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 160.000.00 TL konut bedeli ile kira geliri kaybına maruz kalmaya başladığı tarih olan( tahsis tarihi ) ağustos 2004 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte on yıllık kira geliri kaybı olan 10.000.00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; davacının 26/01/2015 tarihli yönetim kurul kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, aktif dava ehliyeti bulunmadığını, kura çekiminin 26/06/2004 tarihinde noter huzurunda yapıldığını, kura çekiminin iptali isteminde bir aylık hak düşürücü sürenin de geçirilmiş olduğunu, davacının kooperitif üyeliğini devir aldığı 03/08/1988 tarihinden itibaren düzenli bir ödeme yapmadığını, ihraç kararının şekil noksanlığından iptal edildiğini,30/09/2014 itibariyle borcunun 61.492.01TL olduğunu, 04/06/1998-13/01/2015 tarihleri arasında toplam 25.669,42 TL ödeme yaptığını, kooperatif dairelerinin 120.000.00 TL civarında olduğunu, davacının kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/551 esas 2015/282 karar sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili; müvekkili hakkında genel kurulun yönetim kuruluna verdiği yetkiye istinaden üyelikten ihraç kararı alındığını, ihraç kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının borcunu ödemediğini, ihracın haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Dosyaya sunulan son bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu asıl davada davacıya tahsisi gereken konutun bulunmadığı, bu sebeple davacının tazminat talep edebileceği, Yargıtay içtihatları uyarınca davacının ödediği aidat tutarı, normal bir üye tarafından yapılan aidat ödemeleri ve ödenen aidatların dava tarihi itibariyle güncellenmiş değeri, tahsis edilecek konutun dava tarihi itibariyle değeri de gözetilerek davacının talep edebileceği tazminat miktarının 98.489,42 TL olduğu, birleşen davada ihraç kararının iptali gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiş, son bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek rapor dosya içerisinde mevcut delillerle uyumlu, detaylı ve gerekçeli olduğundan hükme esas alınabilir mahiyette görülmüş, rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne , birleşen davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: tazminat miktarı hesabının minimum değerle yapıldığını, müvekkilinin almaya hak kazandığı tutardan indirim yapılarak tazmine gidilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkiline daire tesisinin kooperatif tarafından zamanında yapılmadığını, müvekkilinin, dairelerin kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren daire üzerinde hak sahibi olduğunun aşikar olduğunu yani 2004 yılından bu yana kendisine getirisi olabilecek bir kira gelirinden de mahrum bırakıldığını, 41.746,67-TL’nin de müvekkiline verilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:26.06.2004 tarihli kooperatif genel kurul kararında sehven şerefiye payı olarak adlandırılan asgari 4.000.00-TL’lik ödemenin daire inşaatları için her üyeden talep edilen ek ödeme niteliğinde olduğunu, üyelikten ihraç kararının geçerli olduğunu, ihraç kararının iptali istemli birleşen davanın reddinin gerektiğini, davacı dışındaki üyelerinin tamamının ödediği asgari 4.000,00-TL ve gecikme bedelinin davacının borcuna eklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, birleşen davadaki ihraç kararının geçerli olması nedeniyle davacının sadece üyelerinin açabileceği asıl davada aktif dava ehliyetinin kalmadığını, bu nedenle öncelikle asıl davanın 6100 sayılı HMK 114/1.d, 115 ve 117/2 maddeleri ile 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/1 maddesi gereğince usul yönünden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kararın dayanağı raporda davacının asıl davada talep edebileceği tazminatın fazla hesaplandığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl dava, kooperatif üyeliği iddiasına dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde daire değeri ile kira tazminatına, birleşen dava ise kooperatif ihraç kararının iptali istemlerine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacı tarafından asıl davada kooperatif üyeliğine bağlı hakların verilmesine yönelik istemde bulunulmuş ve davacı bu dava tarihinden sonra ihraç işlemi yapıldığından ihraç kararının iptali davası açılmıştır. Yapılması gereken, ihraç kararının iptali davasının sonucunun beklenmesi ile asıl davanın akıbetine karar verilmesi alacakken hatalı şekilde iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir. Zire asıl davadaki taleplerin akıbeti sonradan açılan dava sonucuna bağlıdır. Ancak gelinen aşamada usul ekonomisi ilkesi gereği bu hususun eleştirilmesi ile yetinilmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince ayrı ayrı istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/56E., 2018/155K. sayılı dava dosyasında verdiği 14/03/2018 tarihli kararına yönelik asıl davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı vekilinin ayrı ayrı İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile kalan 44,80-TL’nin asıl davada davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
b)Asıl dava yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.727,82-TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 1.682,00-TL’nin mahsubu ile kalan 5.045,82 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
c)Birleşen dava yönünden;Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile kalan 44,80-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
08/06/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/202
Başkan … Üye … Üye … Katip …