Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1583 E. 2022/415 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.04.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
DAVACI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalının müvekkili kooperatif üyesi olması nedeniyle kullanmış olduğu … plakalı araçla kaza yaptığını ve taşımakta olduğu malların hasara uğradığını, hasar bedelinin ve mazot borcunun tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı tarafça ileri sürülen alacak ilişkisinin zamanaşımına uğradığını, kendisinin kooperatif üyesi iken 2002 yılında kaza yaptığını ancak kaza yaptığı sırada kullandığı aracın davacının iddia ettiği gibi … plaka sayılı araç olmadığını, kaza yaptığı aracın … plaka sayılı araç olduğunu, kooperatife iş veren firmanın kendisine ve kooperatife karşı Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/698 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, ayrıca kendisinin kooperatife mazot borcu da olmadığını, üye olduğu dönemde kullandığı bütün mazotların parasını ödediğini, 2012 yılında kooperatif üyeliğinden ayrıldığını savunarak, davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Dava tarihi itibariyle her ne kadar davalı kooperatif üyeliğinden ihraç edilmiş ise de ihtilaf kooperatif üyeliği dönemine ilişkin olmakla, davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğu kabul edilmiştir.
Alacağın 2004 yılında oluştuğu, kooperatif ilişkisi boyunca zamanaşımı işlemediği, ilişkinin 2012 yılında davacının ihracı ile kesildiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin 2012 yılında başladığı, ve 2014 yılında zamanaşımı süresi dolmadan icra takibi ve sonrasında 17/05/2016 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı savunması mahkememizce yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun hüküm vermeye yeterli ve elverişli bulunmakla, esasen davalı da 2002 yılında kooperatif üyesi iken kaza yaptığı aracın … plakalı araç olduğunu kabul etmesi, davacı defter ve kayıtlarına göre, davacının, davalıya ve dava dışı davalı alacaklısı … … Sigorta A.Ş’ye toplam 25.000 TL ödeme yaptığı, 33,01 TL’nin ise davalıya gönderilen ihtarname masrafı olduğu, dolayısıyla davacının 2012 yılı kayıtlarına göre, davalıdan kooperatif üyeliğinden ihracı öncesinde 25.033,01 TL borcunun bulunduğu, takibe itirazında davalının haksız olduğu” gerekçesiyle, davanın kabulüyle, davalının itirazının iptaline, %20 icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif kayıtlarında yer alan (ancak neye istinaden olduğu bilirkişi tarafından da anlaşılamamış) 12.07.2004 tarihli ve 12.500,00 TL. bedelli cari hesap borcu nedeniyle müvekkilinin kooperatife borçlu olduğu kanaatine varılmasına itiraz ettiklerini, dava konusu alacak hakkında zamanaşımı itirazlarını tekrar ettiklerini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, yapılan kaza nedeniyle üçüncü kişiye ödenen hasar bedeli ve mazot borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tapu iptali ve tescile, üyelik tespitine, tahsis hakkına dayalı davalarda olduğu üzere üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı talepler ile ilgili olan, diğer anlatımla üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlıklarda üyelik devam ettiği sürece zamanaşımı süresi işlemez. Somut olayda ise talep, üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgili olup, 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/4 (TBK’nın 147/4.) maddesi uyarınca, kooperatif ile ortağı arasındaki 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
Dosya kapsamından, davalının kooperatif üyesi olduğu dönemde kullandığı araç ile yaptığı kaza sebebiyle taşıdığı malların hasar gördüğü, davalı ve davacı kooperatif aleyhine üçüncü kişi tarafından dava açıldığı, kooperatifçe hüküm altına alacağa karşılık üçüncü kişiye ödeme yapıldığı, bu nedenle 26.05.2004 tarihinde 12.500,00 TL., 12.07.2004 tarihinde 12.500,00 TL. olmak üzere toplam 25.000,00 TL.’yi davalının cari hesabına borç olarak kaydettiği, bilirkişi tarafından davalının mazot borcu olmadığı, icra takibinde talep edilen 33,01 TL. borcun ise 2006 tarihinden ihracına kadar davalıya gönderilen ihtarname gideri bakiyesi olduğunun tespit edildiği, davalının davacı kooperatif yönetim kurulunun 05.06.2012 tarih ve 35 sayılı kararı ile ihracına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, takip konusu tutarların, davalının cari hesabına borç kaydedilme tarihleri dikkate alındığında icra takip tarihi itibariyle BK’nın 126/4 (TBK’nın 147/4) maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgili olmayan uyuşmazlıklarda uygulanması gereken ilkeye dayalı olarak zamanaşımı definin reddi ile uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın niteliğine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.04.2018 tarih ve 2017/800 E., 2018/380 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,

Buna göre;
“1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL. karar ve ilam harcının peşin alınan 427,51 TL.’den düşümü ile kalan 346,81 TL.’nin davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafça yapılan 35,00 TL. posta gideri, 98,10 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 133,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde yatıranlara iadesine,”
II-Yukarıda (II) nolu bente açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
09.03.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2022