Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1571 E. 2022/832 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.11.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; Davalı idare ile davacı şirket arasında imzalanan 01.01.2011- 31.12.2012 dönemlerini kapsayan 2010/525378 ihale kayıt numaralı sözleşme gereğince davalıya “38 personelle … hizmeti verildiğini”, davalı idare ile şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81/1-ı bendi hükümlerine aykırı olarak davacı firmanın 6.666,64 TL olarak yararlandığı Hazine teşviki ile ilgili hazinece karşılanan tutarı, davalı idarenin haksız olarak hakedişlerden kestiğini, oysaki mevcut yararlanılan miktarın, sigorta primlerini zamanında ödeyen işverenleri teşvik amacıyla konulmuş olup, hakedişlerden kesilmesinin kanunun amacına aykırı olduğunu, davalı kuruma yapılan başvuruya rağmen haksızlığın düzeltilmediğini, yasal mevzuat çerçevesinde davacı şirketin güvenlik hizmeti vererek yasa hükümlerinden yararlanma hakkını kazandığını belirterek, hakedişlerden kesilen teşvik tutarı olan 6.666,64 TL’nin kesintilerin aylık olarak başladığı tarihler itibari ile işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında … … Müdürlüğü’ne özel güvenlik hizmeti satın alınması ile ilgili olarak sözleşme imzalandığını, 5510 Sayılı Yasa’nın 81.maddesine uygun olarak SGK ve…. Düzenleme Daire Başkanlığından görüş sorulduğunu ve alınan görüş çerçevesinde hazine tarafından karşılanan %5’lik prim tutarlarının hakedişlerden kesildiğini, 25/10/2008 tarihli … sayılı … Gazetede yayımlanan Kamu İhale Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğin 4.maddesinde de bu hususun belirtildiğini, öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 14 ve 15.maddelerine göre de kesinti yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce ” Dava, taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi gereğince davacı yüklenici şirketin hakedişlerinden, davalı tarafından 5510 sayılı Yasanın 81/1-i maddesi uyarınca yapılan kesintilere dayalı alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflar arasında akdedilen …Alımı sözleşmesi, davalı idare tarafından ibraz edilen ihale dosyası-faturalar-hakediş belgeleri-ödeme ve kesinti belgeleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı şirket ile davalı … arasında 01.01.2011- 31.12.2012 dönemlerini kapsayan “38 personelle … Hizmeti sözleşmesi” imzalandığı, bu sözleşme gereğince davacı yüklenici şirket tarafından sözleşmede belirtilen hizmetin verildiği ve faturaların düzenlenerek davalı idare tarafından hakedişlerin ödendiği, ancak 5510 sayılı Yasanın 81/1-i maddesi kapsamında sigorta primlerinden Hazinece karşılanan tutarların davacı yüklenicinin hakedişinden kesildiği, davacı şirketin eldeki dava ile yapılan kesintinin haksız olduğunu ve iadesi gerektiğini belirterek, alacak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Görevsizlik kararı veren Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüş ve mahkememizce yeniden rapor alınmamıştır.
Taraflar arasında; hizmet alımına ilişkin sözleşmesinin bulunduğu, hizmetin verildiği ve hakedişlerin ödendiği konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; 5510 sayılı Yasanın 81/1-i maddesi gereğince sigorta primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden ve hazinece karşılanan teşvik tutarlarının davacı yüklenicinin hakedişlerinden kesilip kesilemeyeceği ve davacı yükleniciye ödenmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Alınan bilirkişi heyet raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; 5510 sayılı yasanın 81/1-i bendinde belli şartların yerine gelmesi halinde işverenlerin ödeyeceği uzun vadeli sigorta kollarında işveren hissesinin 5 puanının hazinece karşılanacağı belirtilmiştir. Bu hükümden yararlanabilmek için işverenin özel sektör işvereni olması, işverenin prim ve idari para cezası asıl ve gecikme zammı borcu bulunmaması gerekmektedir.
Davacı şirket bu hükümden yararlanmak suretiyle uygulamaya ilişkin olarak çıkartılan … … Başkanlığı’nın 2008/93 sayılı genelgesinde belirtilen esaslara göre uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin (yaşlılık, malullük ve ölüm sigorta kolları) prim oranlarını 5 puan eksik olarak hesaplanıp kuruma ödendiğini, … … Başkanlığının bu farkı hazineden karşıladığını belirtmiş, davalı idare ise bu indirimin Kamu İhale Genel Tebliği gereği hakedişten kestiğini, Kamu İhale Genel Tebliğinde yapılan değişiklik nedeniyle 5510 sayılı yasanın 81/1-i bendi gereği yapılan indirimlerin hakedişlerden kesilmesi esasının getirildiğini iddia etmiştir.
Sosyal Sigortalar Mevzuatı açısından prim ödeme yükümlülüğü işverene yüklenmiştir. 5510 sayılı yasanın 81/a bendinde uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim oranı “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %20’sidir. Bunu %9’u sigortalı hissesi, %11’i işveren hissesidir” olarak belirtilmiş, aynı yasanın 87.maddesinde ise prim ödeme yükümlüsünün ise işveren olduğu belirtilmiştir. Prim ödeme yükümlüsü olan işveren yönünden, yasa koyucu istihdamı teşvik amacıyla bir indirim öngörmüş ve belli şartları taşıması halinde uzun vadeli sigorta kollarında işveren prim hissesi olarak 81/a bendinde belirtilen %11 oranının %5’ini hazine tarafından karşılanması öngörülmüştür. İndirim işçi hissesine değil doğrudan işveren hissesine yönelik olup, bu durumda işverenlerin uzun vadeli sigorta kollarından doğan ödeme yükümlülüğü %6 olarak uygulanmaktadır.
Görüldüğü üzere, gerek prim ödeme yükümlüsünün işveren olması, gerekse 81/1-i bendinde yer alan indirimin işveren hissesine uygulanması karşısında bu indirimin işverenin prim ödeme yükümlülüğünü hafifletmek için uygulandığı görülmektedir. 5510 sayılı Kanunun amacı özel sektör işverenlerini teşvik etmek olduğundan davacının aylık hakedişlerinden %5 oranında prim avantajı uygulanması kanunun amacına uygun olup, davalı idare lehine veya aleyhine bir durum oluşturmadığı gibi davacı yönünden de sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağı, bu indirim miktarı kadar kısmından davacının yararlanması anılan Kanunun amacına uygun olduğu açıktır. Bu durumda kanunen düzenlenen bir hususun Kamu İhale Genel Tebliği ile aksinin uygulanması mümkün değildir. Yargıtayın yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir.
Öte yandan davalı kuruluş taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin 14. maddesine atıfta bulunmakta ise de; anılan madde fiyat farkı ve ödenmesi ve hesaplanmasına dair bulunmamaktadır. Ayrıca, 5510 sayılı Kanundan kaynaklanan bu prim avantajı uygulanmasının fiyat farkı olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir.
Bu konu ile ilgili yeni yasal düzenleme 6111 sayılı yasa ile getirilmiş olup, 01.03.2011 tarihinden itibaren geçerli olan yeni düzenlemeye göre 5 puanlık indirim 21.04.2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 0.80.91983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 04.01.2002 tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve Uluslar arası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, … destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmamaktadır. Ancak ihtilaf konusu dönem 01.03.2011 öncesine ilişkin bulunmaktadır. Bu sebeple davalı kuruluşun 5510 sayılı yasa gereği davacılara tanınan 5 puanlık prim oranı indiriminden kaynaklanan miktarları hak edişten kesmesi hukuka aykırı olup, bu miktarların kesinti tarihlerinden itibaren davacılara iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davanın kabulü ile, 6.666,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kabul edilen miktarın 3.333,32 TL’sine 04.03.2011 tarihinden itibaren, kalan miktara 06.05.2011 tarihinden itibaren avans faizi(her iki taraf tacir olduğundan) işletilmesine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilince yapılan kesintilerin 5510 Sayılı Kanun’un 81/1-i maddesine …. 17.05.2010 tarihli yazısına, Kamu İhale … Düzenleme Daire Başkanlığı’nın 24.05.2020 gün 973-6521 sayılı yazısına, 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı … … yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren Kamu İhale Genel Tebliği ve bu tebliğde değişiklik yapılmasına ilişkin olarak 25.10.2008 tarih 27035 sayılı … … yayımlanan tebliğin 4. maddelerine uygun olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi gereğince davacı yüklenici şirketin hakedişlerinden, davalı tarafından 5510 sayılı Yasanın 81/1-i maddesi uyarınca yapılan kesintilere dayalı alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/373E., 2017/705K. sayılı dava dosyasında verdiği 14.11.2017 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 455,39 TL’den peşin olarak alınan 113,85 TL’nin düşümü ile kalan 341,54 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
18.05.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.05.2022