Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1560 E. 2021/321 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2018/1560
KARAR NO : 2021/321

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ……
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin kooperaitfte yeni yönetim seçilmesi üzerine, daha önceki yönetim tarafından yapılan işlemler konusunda araştırmaya gidildiğini, şüpheli ve usulsüz işlemler tespit ediliğini ve önceki yönetim kurulu başkanı ….hakkında zimmet, resmi ve özel evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından Ankara C.Başsavcılığı’nın …. sor. sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, eski evrakların bir çoğunun da eski yönetici tarafından müvekkili kooperatifin yeni yönetimine teslim edilmediğini, belgelerin ortaya çıkması ile bu durumun açığa kavuşacağını, davalının da…… no’lu üyeliğini muvazalı ve usulsüz olarak elde ettiğinden üyeliğin iptalinin gerektiğini, müvekkiline davalının üyeliğine ilişkin olarak, kooperatif üyesi……’den alınan ihbar mektubuna göre davalının üyeliğinin kuvvetle muhtemel muvazalı ve usulsüz elde ediliğinin belirtiliğini, buna göre kayıtlarında yaptıkları incelemede ise…no’lu üyeliğin daha önce …. adına kaydediliğini, sonrasında hissesini devrettiği belirtilen ….’nin davalı …’ı tanımadığı ve davalıya hisse satışı yapmadığını açıkça belirttiğini, bu durumunda hissenin …’den alınmadığını ortaya koyduğunu, bu nedenle davalının mutlak surette devir işlemine esas belgeleri sunması gerektiğini, işlemin sakat olduğunu ortaya koyan bir durumda üyelik kayıt işleminin yetkisiz organ tarafından tesis edildiğini, kooperatife yeni üye kayıtlarında yönetim kurulunun yetkili olmadığını, genel kurulun yeni üye kaydı için yönetim kuruluna yetki vermediğini, bu nedenle 2005 yılında davalının …. no’lu üye olarak kaydedilmesinin tamamen usulsüz olduğunu, hisse devrinin 22/11/2005 tarihinde gerçekleştiği görülmekle beraber 2005 yılı resmi defterlerinde davalının isminin 01/01/2005 tarihinden itibaren bulunmasının da düşündürücü olduğunu, bu durumun da evrakta sahtekarlığın göstergesi olduğunu, diğer bir durumun ise davalının hissesini devraldığı ….’nin 2005 yılı içerisinde 11. aya kadar üye gözükmesi gerektiği halde defterlede gözükmediğini, 2004 yılı defterinin de tamamen boş olduğunu, tüm bunların usulsüzlüğü gizlemeye yönelik olduğunu, diğer bir husus ise kooperatif hisselerinin devrinde devir yapacak üyenin birikmiş borcu kapatılmadan yapılamadığını, mali kayıtlar incelendiğinde görüleceği üzere devir eden üyenin devir tarihinde ciddi miktarda borcunun bulunduğunu, bu nedenle devir işleminin ne hukuka ne de teamüllere uygun olduğunu, davalının bazı eylemlerininde malik sıfatıyla hareket etmediğini ortaya koyduğunu, davalının adına 2 adet hisse olduğunu ve davalının ödemelerinde şaşkınlık verici bir durum olduğunu, davalının 7-8 yıldır yaşadığı konutun ödemelerini, banka havalesi ile yapmakta iken, dava konusu olan konutun ödemeleri ise eski başkan tarafından kesilmiş gelir makbuzları ile yapıldığının görüldüğünü, bu durumun da ortada başka bir hesap olduğunu ortaya koyduğunu, hissenin birisinin banka havalesi ile ödenirken diğerinin elden ödenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, 2014 yılından sonra yönetimin kendilerine geçmesi sonrasında davalının her iki hisse bedelini de banka kanalıyla ödemeye başladığını, bu durumun da haklılıklarını ortaya koyduğunu, davalının 10 yıllık süre içerisinde asla malik gibi davranmadığını, davalının kendisinin de konutun sahibi olmadığını bildiğinden … no’lu üyeliğe ilişkin olarak eylemsiz kaldığını, müvekkili tarafından şaibeli durumu açıklaması istenilmesine rağmen beyanda bulunmadığını, kendisinin oturduğu konutun eksik işleri kendisi tarafından karşılanmasına rağmen …no’lu konutun eksik işlerine karşımadığını ve eylemsiz kalmaya devam ettiğini, bu daireye ilişkin eksikliklerin kooperatif çalışanı ….tarafından karşılandığını, bu durumunda davalının malik sıfatı ile hareket etmediğini ortaya koyduğunu, nitekim kooperatif çalışanı ….tarafından mağduriyetin 2015 yılındaki ve 2016 yılındaki Genel Kurullarda ortaya koyduğunu, genel kurulun ….’ın mağduriyetini önlemek için karar almak zorunda kaldığını, bu hissenin kooperatif çalışanına ayrılmış bir hisse olduğunu bilmeyen bir üye olmadığını, hatta ilgili bağımsız bölümün eksikliklerinin de kooperatif çalışanı …. tarafından karşılandığını ve bu şekilde iskanının alındığını, ancak sonrasında davalının malik olduğunu hatırlayarak bütün eksiklikleri tamamlattığı, sonrasında ise malik olduğunu hatırlayarak …. hakkında haksız elatmanın önlemesi davası açtığını belirterek, fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak kooperatif üyeliği işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, muvazalı ve usulsüz işlem nedeniyle elde edilen üyeliğin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; taraflarına dava dilekçesi ekindeki delillerin tebliğ edilmediğini, bu nedenle deliller ibraz edildikten sonra beyanda bulunacaklarını, davada davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın aktif husmet nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafından açılan davanın muvazaa nedeniyle üyeliğin iptali istemi olduğu ancak davacının bu nedenle dava açamayacağını, dava hakkının kural olarak dava hakkı sahibine ait olduğunu, müvekkilinin kooperatife üye kaydını yapan, akabinde kur’a ile dava konusu dairenin tahsisini yapan, yine dava konusu konutun aidatlarının ödenmesi için müvekkiline yazı gönderenin bizzatihi davacı koopratif olduğunu, bu durumun davacının aktif dava ehliyeti olmadığını ortaya koyduğunu, ayrıca davacının dava açmakta hukuki yararının da olmadığını, dava konusu bölümün müvekkiline isabet ettiğini ve adına tahsis ediliğini, yapılan yazışmalarda da bu durumun koopratif tarafından açıkça kabul ediliğini, nitekim müvekkilinin 2014 yılında kooperatife gönderdiği yazıda dairenin kendisine teslim edilmesini istemesi üzerine koopratif tarafından verilen cevabi yazıda, kendilerinin ya da çalışanlarının daireyi kullanmadığını, dava konusu konutun müvekkiline ait olduğunu, kooperatifin taşınmazı kullanmadığını, dilekçede belirtilen …’a da konutu kullandırtmadıklarını, anılan konutun müvekkiline ait olduğunu açıkça beyan ettiğini, ayrıca kooperatif yönetimi tarafından gönderilen diğer bir mail ile de bu durumun açıkça kabul ediliğini, bu nedenle farazi olarak müvekkilinin üye kaydında sorun olduğu sonucuna varılsa dahi söz konusu beyanların zımni kabul mahiyetinde olduğunu, davacının iddilarının tamamen asılsız, kötü niyetli ve gerçeklerle ilgisi olmayan iddialar mahiyetinde olduğunu, davacının dilekçesinde sunduğu iddiaların dilekçelerinde belirttikleri kooperatif yazışmaları ile uygun olmadığını, kaldı ki kooperatifin bir zararının da olmadığını, öte yandan eski yönetiler hakkındaki sorumluluk dosyasının bu dosya ile ilgisinin bulunmadığını, iş bu davanın müvekkilininin Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında…. hakkında, el atmanın önlenmesi davası nedeniyle duyulan kişisel husumet nedeniyle açılmış olduğunu, savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “Dava; kooperatif üyesi gözüken, davalının üyeliğinin muvazalı olduğunun tespit ile iptali istemine ilişkidir. Davacı söz konusu üyeliğin …’ye ait iken usulsüz şekilde önceki yönetim tarafından hissenin davalıya devredildiğinden bahisle davalının kooperatfi üyeliğinin usulsüz ve muvazalı olduğunu iddia etmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davacı yönetimin bu konuda genel kuruldan yetki almadan dava açıp açamayacağı, genel kurul tarafından yönetime ….tarafından dava açılması halinde davaya müdahil olma yetkisi verilmesinin, davacıya bu hususta yetki verilmesi anlamını taşıyıp taşımadığı, hukuki yarar, dava şartlarının varlığı halinde davacının davasında haklı olup olmadığı, yapılan işlemin muvaazalı olup olmadığı iptali gerekip gerekmediğine ilişkidir.
DAVACININ AKTİF HUSUMET EHLİYETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davacı tarafından kooperatif üyesi olan dava dışı ….ye ait üyeliğin davalıya usulsüz olarak 2005 yılında devrediliğinden bahisle davalının üyeliğinin muvazaa nedeniyle iptali isteminde bulunmuştur. kooperatifte ortaklık işlemlerine ilişkin Tip Sözleşmenin 10 ve devamı maddelerinde yer verilmiş, 10. maddede kooperatif üyeliğine ilişkin kanundaki genel düzenleme haricinde özel şartlara yer verilmediği gibi, 11. maddesinde yönetim kuruluna üye başvurusu neticesinde ortaklığa kabulün yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirileceği hususu belirtiliş, yine ana sözleşmenin 12/2 maddesinde “Yönetim Kurulu, Genel Kurulca Kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez” düzenlemesine yer verilmiştir. Öte yandan ana sözleşmenin 17. maddesinde “Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirmek suretiyle 10. maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredebilir. Yönetim kurulu bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz. Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer. Kooperatifçe, bu devir nedeniyle taraflardan ayrıca bir ödeme bulunmaları istenmez.”
Davacının, genel kurul tarafından belirlenen sayıda üye kaydediliğine ilişkin bir iddia ve itirazı olmadığı gibi, davalının kooperatif üye aidatlarını ödemediğine yönelik bir itirazı bulunmayıp, itirazı ödemenin doğrudan kendisi tarafından yapılmadığı ve davacının gerçek üye olmadığına yöneliktir. Davacı kooperatif üyesi ….’ye ait üyeliğin usulsüz şekilde davalıya devrediliğini belirterek üyeliğin muvazaalı olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda muvazaa iddiasını yahut usulsüz işlemle üyeliğinin bir başkasına devrediliğini iddia edecek kişi önceki üye … olup, davacı üyelik kaydı yapılarak üyeliği devam eden ve aidatları bir şekilde ödeyen, akabinde üye olarak kuraya katılan ve tahsisi yapılan üye hakkında bu nedenle dava açamayacağı gibi, davacı yönetime genel kurulca bu konuda dava açması hususunda verilmiş bir yetki de bulunmamakta, 3. kişinin açacağı davada yanında yer alması için verilen bir yetki bulunmaktadır. Bu nedenle davacının muvazaaya dayalı olarak üyeliğin iptali istemli dava açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının kooperatif üyeliğinin usulsüz ve muvazalı olarak elde edildiğinin sundukları deliller ile anlaşıldığını, yeni yönetimin davalının üyelik iptali işlemini kanunun tanıdığı sınırlı yetkiler nedeniyle iptal edemediğini, bu nedenle mahkeme kararı ile üyeliğin iptali için davanın açıldığını, üyeliğin iptali için davanın açıldığını, üyeliğin eski yönetim tarafından usulsüz ve muvazaalı olarak devredildiğini, mevcut üyelerin haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu, kanun boşluğu sözkonusu olduğunu, bu dava ile hukuksuz işlemin kaldırılmasının amaçlandığın…’nin borçlarını ödeyerek üyelikten ayrıldığını, davalıya herhangi bir devir yapmadığını,….”nin davacı sıfatının olmadığını, ortakların haklarının korunması için bu davayı açmakta hukuki yararın olduğunu, eski kooperatif başkanı Erhan Demirkol hakkındaki soruşturmanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyesi davalının üyeliğinin muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatif vekili, kooperatif üyesi olan dava dışı …’nin üyeliğinin eski yönetim tarafından davalıya usulsüz olarak devredildiğini, üyelik devrinin muvazaalı olduğunu, davacının iki üyeliğinin olduğunu, dava dışı üyeliğine ilişkin ödemeleri banka kanalı ile yaparken dava konusu üyeliğe ait ödemeleri eski kooperatif başkanına elden yaptığını, …. no’lu üyeliğe ilişkin davacının eylemsiz kaldığını, bu üyeliğe tahsis edilen dairenin eksik işlerinin davacı tarafından başlangıçta yapılmadığını, dairenin eksik işlerinin kooperatif çalışanı … tarafından yapıldığını, davalının bu aşamadan sonra malik gibi davrandığını ve hissenin asıl sahibi kooperatif çalışanı …. hakkında elatmanın önlenmesi davası açtığını ileri sürmüş ve davalının üyeliğinin muvazaalı olduğunun tespiti ve iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, davacı kooperatifin müvekkilini üyeliğe kabul ettiğini, müvekkiline üyeliğe bağlı 2007 yılında 3/1-1 no’lu daire tahsisi yaptığını, aidatları ödemesi için yazı gönderdiğini, müvekkilinin tüm ortaklık vecibelerini yerine getirdiğini, müvekkilinin 2014 yılında dairenin kendisine teslimini istemesi üzerine, kooperatif tarafından verilen cevabi yazıda, dava konusu konutun müvekkiline ait olduğunu ve kooperatif ya da çalışanlarının daireyi kullanmadığını bildirdiğini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davayı açmakta hukuki yararının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
1163 sayılı Yasa’ya göre, kooperatife ortak olmada ‘açık kapı ilkesi’ geçerlidir. Ortaklığa kabulde belli bir şekil şartı da bulunmamaktadır. Ortaklık ilişkisi, yönetim kurulu kararı ile kurulabileceği gibi, eylemli şekilde veya zımnen de tesis edilebilir. Öte yandan, ortaklığın sona erme nedenleri de yasa ve ana sözleşmede belirtilmiştir. Yasa ve ana sözleşmede belirtilen nedenler dışında ortaklığa son verilemeyecektir. Bir ortağın ortaklık koşullarını yitirmesi veya başka nedenlerle ortaklığının sona erdirilmesine kooperatif genel kurulu veya yetki vermesi şartıyla yönetim kurulu yetkilidir.
HMK m. 359/3 ve HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın bulunmamasına, somut davada, muvazaalı tasarruf iddiasına dayalı üyeliğin iptali istemine ilişkin olup bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti olmakla birlikte, davacı kooperatif tarafından davalıya üyeliğe bağlı 2007 yılında 3/1-1 no’lu dairenin tahsis edilmiş olması, o tarihten itibaren de davacı kooperatifin davalıdan üyelik hak ve vecibelerini yerine getirmesini istemiş olması karşısında davanın esastan reddi gerekmekte ise de istinafa davacının gelmiş olması ve davacı aleyhine davanın esastan reddi yönünde kaldırma kararı verilemeyeceğinden istinaf itirazları yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 353/(1).b.1 maddesi gereğince; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E.,….K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.03.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
II-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
III-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
03.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır