Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1559 E. 2021/1853 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :….. …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.11.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2014-2015 yılları için lokal hizmetleri alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin verdiği hizmetler karşılığı davalıya 31.03.2015 tarihli 2 fatura keşide edildiğini, davalının fatura bedellerini banka havalesi ile kısmen ödediğini ayrıca davalının müvekkilinin hakedişinden kesinti yaptığını, buna sebep olarakta davadışı 2 işçinin Ankara 10. İş Mahkemesi’nde açtıkları davaları gösterdiğini, mahkeme kararının müvekkili tarafından temyiz edildiğini ve tehiri icra kararı alındığını, davalının müvekkilinin hakedişinden kesinti yaparak, İş Mahkemesi kararlarında hükmedilen alacak için teminat yatırdığını, bu işlemin yasa ve hukuka aykırı olduğunu, bunu kendi bütçesinden karşılaması gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin hakedişinden haksız kesilen 26.042,27-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 2014-2015 yıllarına ilişkin olarak lokal hizmetleri alım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 31 ve 36.6 maddeleri uyarınca davacının çalıştırdığı işçilerin dava açmaları halinde müvekkili kurumca bir ödeme yapılması durumunda ödemenin davacı yüklenicinin hakedişinden veya teminatından karşılanacağının kararlaştırıldığını, davadışı işçilerin müvekkili kuruma karşı dava açtıklarını ve davanın kısmen kabul edildiğini, takibe geçildiğini, müvekkilinin icra takibinin durdurulması için teminat yatırdığını, müvekkilinin yaptığı uygulamanın kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, iddia konusu alacak kalemlerinin yüklenici tarafından işçilere ödenmemesi halinin yüklenici hakedişinden kesinti yapılmasını gerektirmeyeceği belirtilmiş ise de, rapor içeriğinde sözleşme ile ekinde yer alan hükümler irdelenmediğinden itibar edilmemiş olup, mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre, dava dışı işçiler tarafından, Ankara 10. İş Mahkemesi’nde davacı ve davalı hakkında birlikte dava açıldığı ve alacağın tahsiline hükmedildiği, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün….. Esas sayılı dosyalarında birlikte borçlu gösterilerek takibe geçildiği, davacı tarafından kendisini yönünden alınan tehiri icra kararının, müteselsil borçlu olan davalı yönünden takibi durdurmayacağı, takibin devam etmesinin mümkün bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 36/6. maddesinde, hangi nedenlerle olursa olsun, işçilik alacağı nedeniyle idare, yüklenici işçilerine herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa, yüklenici firmanın bu ödemeleri rücuen idareye ödemediği taktirde yüklenicinin hakedişinden tahsilat yapılabileceği düzenlemesinin yer aldığı, haciz baskısı altında bulunan davalının yüklenici hakedişinden kesinti yaparak icra dosyasına teminat olarak yatırmasının sözleşmeye uygun bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davalı idarenin yaptığı uygulamanın doğru olmadığını, eğer davalı zarar gördüyse bu durumda hakedişinden kesinti yapması gerektiğini, yargılama süreci sonucunun beklenmesi gerektiğini, icra dosyalarına hem müvekkilinin teminat ödediğini hem de davalının müvekkilinin hakedişinden kesinti yapıp ikinci defa teminat yatırdığını, davalının takibi durdurmak için müvekkilinin hakedişinden kesindi yapılmasının doğru olmadığını, ayrıca bir işçinin davasından feragat ettiğini ve davanın reddedildiğini, dolayısıyla borcun ortadan kalktığını, davanın kabulü gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen lokal hizmetleri alım sözleşmesi nedeniyle davacı yüklenicinin işçileri tarafından işçilik alacaklarına dayalı olarak açılan davalar nedeniyle davalı ihale makamının icra dosyasına ödediği bedel için davacı yüklenicinin hakedişinden kesinti yapmasının taraflar arasındaki sözleşme ve hukuka uygun olup olmadığı ve bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçilerin alacaklarının tahsili için yapılan icra takibinde davalının, davacının hakedişinden kesinti yaparak, teminat olarak ödediği bedellerin tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. sayılı dava dosyasında verdiği 21.11.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2021

….