Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1549 E. 2021/1854 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE :…. … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.01.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ….
Davalı (karşı davacı) vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı (karşı davalı) vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilinin 12.05.2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan aidat ve asfalt vergisi ödemelerine ilişkin karar alındığını ancak davalının buna ilişkin borcunu ödememesi üzerine takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (karşı davacı) vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve davacı kooperatifin davadışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşme uyarınca inşa edilecek … adedinin arsa sahiplerine, 76 tanesinin ise davacı kooperatife ait olacağının kararlaştığırıldığını, davacının arsa sahiplerine ait daireleri yapıp teslim ettiğini, geri kalan 76 dairenin ise yapımı için yüklenici, davadışı bir firma ile sözleşme imzaladığını, sözleşme uyarınca 76 dairenin 42 tanesinin yükleniciye ait olacağını ancak yüklenicinin sorumluluğunu yerine getirmediğini, kooperatifin teslim etmesi gereken daireleri zamanında teslim etmediğini, bunun üzerine davacının üyelerden aidat toplamaya karar verdiğini oysa sözleşmenin feshedilip tazminat davası açılması gerektiğini, kooperatif yönetim kurulunun kendisine verilmeyen yetkiyi kullanmak için teminat olarak bırakılan 14 dairenin 10 tanesinin satış yetkisinin yüklenici davadışı firmaya bıraktığını, daha sonra üyelere iade edilmek üzere herbir üyeden 32.000,00-TL para toplandığını ancak paraların iade edilmediğini, iskan alınıp kat mülkiyetine geçilmesine rağmen 15.000,00-TL daha toplandığını, müvekkilinin kendisine ait daireyi 13.07.2011 tarihinde sattığını, davacının müvekkili hakkında haksız takibe geçtiğini ileri sürerek davanın reddi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere karşı davanın kabulü ile davacıya fazla ödenen 5.000,00-TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Davanın HMK 105. maddedeki eda davası ve İ.İ. K. 67/1 ve devama maddelerinde düzenlenen itirazın iptaline ve karşı dava olarak istirdat istemine ilişkindir. Davalı/karşı davacı 13.07.2011 tarihinde kooperatifteki mevcut dairesini satarak tapuda devir ettiğini kooperatif üyeliğinin bulunmadığı üyeliğinin sona erkesinden sonra haksız olarak kendisinden alınan bedellerin şimdilik 5.000,00-TL’sinin iadesinin gerektiği iddiasına dayanmaktadır. Davalı/karşı davacının kooperatif üyeliğini usulünce devrettiğine ilişkin dosyaya yeterli delil sunulmamıştır. Ayrıca davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini ve dilekçe ile durumu bildirdiğini iddia etmiş ise de kooperatif üyeliğinin devam etmesini istediğine ilişkin dilekçesi de dosyaya sunulmuş olduğundan davalının savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı karşı davalının kooperatif ortağı olan davalı karşı davacı hakkında iptal kararı alınmayan genel kurul kararı gereği 5.000,00-TL aidat, 364,82-TL işlemiş faiz, 280,00-TL asfalt vergisi borcundan sorumlu olduğu ve itirazının bu miktarlar yönünden iptaline, öte yandan açılan karşı dava bakımından davalı karşı davacı, davacı karşı davacıdan alacaklı olduğunu ispat edemediğinden davanın reddine, alacak yargılamayı gerektirip likit kabul edilmediğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesine, takip alacaklısının reddedilen kısım yönünden kötüniyeti tespit edilemediğinden de kötüniyet tazminatına hükmedilmemesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı (karşı davacı) vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin daireyi 13.07.2011 tarihinde sattığını ve üyelikten ayrıldığını, müvekkilinin yükümlülüklerinin sona erdiğini, sorumluluğun davadışı yüklenici firmaya geçtiğini, mahkeme kararının eksik inceleme sonucu verildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacı kooperatif üyesi olan davalı (karşı davacı)nın davacı (karşı davalı) kooperatife borçlu olup olmadığı, borcun miktarı, karşı dava olarakta davalı (karşı davacı)nın davacı (karşı davalı) kooperatiften alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı (karşı davacı) vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 25.01.2018 tarihli kararına yönelik davalı (karşı davacı) vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Asıl davada, alınması gereken 385,60-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 96,40-TL harcın düşümü ile kalan 289,20-TL harcın; birleşen davada, alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davalı (karşı davacı)dan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı (karşı davacı) tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2021
….