Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1536 E. 2021/635 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ…
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ….. no’lu ortağı olduğunu, kooperatif yönetim kurulunun 05.01.2017 tarih ve 62/38 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını, bu durumun müvekkiline Kayseri 1. Noterliği’nin 10.01.2017 tarih…. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bildirildiğini, müvekkilinin kooperatif ortağı olarak çiftçilik yaptığını, yönetim kurulu kararında ortaklıktan çıkarılma sebebi olarak gösterilen hususların tamamen gerçek dışı olduğunu ve hiçbir maddi delile dayanmadığını, kooperatifin bir üyeyi üyelikten çıkarma sebeplerinin yasada sınırlı olarak belirtildiğini, üyelikten çıkarılma kararının ancak genel kurul kararı ile mümkün olabileceğini beyan ederek davalı kooperatifin müvekkiline ilişkin usul ve yasaya aykırı üyelikten çıkarma kararının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespitine; işbu taleplerinin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin kooperatife ödediği ortaklık pay bedeli ile sair tüm hak ve alacaklarının ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin ana sözleşmesinin 9/d maddesine göre, genel kurul kararlarına uymayanların, yükümlülük ve borçlarını yerine getirmeyenlerin, kooperatifin menfaatlerine uygun olmayan maddi ve manevi zarar verici davranışlarda bulunanların, ortaklık şart ve niteliklerini kaybedenlerin, ortak olma niteliği taşımadıkları sonradan anlaşılanların ortaklıktan çıkarılabileceğini, ortaklıktan çıkarılma kararının davacıya noter aracılığıyla tebliğ edildiğini, davacının sosyal medya hesaplarında sık sık kooperatif başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanları ile ilgili hakaret, tehdit, iftira gibi suçları işlediğini, konuyla ilgili savcılık şikayetlerinin de mevcut olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 06.10.1988 tarihinde 3476 sayılı yasanın 4. maddesi ile değiştirilen 16/1. maddesine göre; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.” hükmünü içermektedir. 3476 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “haklı sebep” kavramı tek başına çıkarma nedeni olarak kabul edilemez, yasada yer verilen “açıkça gösterilir” ifadesinin dar yorumlanması gerekir. Bu nedenle davalı kooperatifin anasözleşmenin dayanılan hükmü kanuna aykırıdır. Yasanın amir hükmü gereği ana sözleşmede ortaklıktan çıkarılmayı gerektiren nedenlerin açıkça gösterilmesi, önceden herkes tarafından bilinebilir olması gerekir, genel içeriği ve sınırları belirsiz nedenler ihraç gerekçesi olamaz.
İhraç gerekçesi olarak gösterilen ve davalı kooperatif tarafından hakaret, tehdit, suç uydurma, vb.faaliyetler şeklinde nitelenen sosyal medyada ve diğer ortamlardaki paylaşımlar hakkında ihraç tarihi itibariyle verilmiş bir mahkumiyet kararı yoktur. Davalının bu paylaşımlarla ilgili mahkumiyet kararı verildikten sonra ihraç kararı verilmesine engel bir durum da yoktur.
Ayrıca, kooperatifin ihraç kararı verebilmesi için üyelik yükümlülüklerine, kanun ve ana sözleşmeye aykırı davranan üyenin kooperatif yönetim kurulu tarafından ihlal edilen yükümlülük ile ilgili uyarılması, ihlal edilen yükümlülüğün niteliği ve türüne uygun, makul ve hakkaniyete uygun bir süre verilmesi, yapılan uyarıya uymayan ortağın kooperatiften çıkarılması gerekir. Davalı kooperatifin davacıya uyarı yaptığına dair dosyada herhangi bir delil yoktur.
Nitekim yine davalı kooperatifin ana sözleşmenin 9/3-d maddesi uyarınca benzer sebeplerle verdiği ihraç kararının iptali talebiyle açılan davada, “davalı kooperatif anasözleşmesinin 9.maddesinde, “koopeatif menfaatlerine uygun olmayan ve kooperatifin maddi ve manevi varlığına zarar veren hareketlerde bulunmak” eyleminin ortaklıktan çıkarma nedeni olarak kabul edildiği, Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesine göre ortaklıktan çıkarma nedenlerinin anasözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiği, ihraç kararından önce davacılara ihtar çıkartılmadığı, anasözleşmede çıkarılma nedenlerinin soyut ve yoruma açık ifade edildiği, 3476 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle haklı sebep kavramının artık çıkarma nedeni olarak kabul edilemeyeceği, yasada yer verilen açıkça gösterilir ifadesinin dar yorumlanması gerektiği, anasözleşmenin dayanılan hükmünün kanuna aykırı olduğu, ayrıca yasa ve anasözleşmeye aykırılığın tespiti halinde ortağın uyarılarak aykırılığın giderilmesi için makul bir süre verilmesi gerektiği, aykırılığın devamı halinde ortaklıktan çıkarma kararı verilebilecğei gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davacıların ortaklıktan çıkarılmalarına ilişkin sayılı yönetim kurulu kararının iptaline” dair Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı kararı Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin ….. sayılı kararı ile onanmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı kooperatifin davacının üyelikten ihracına yönelik yönetim kurulu kararının İPTALİNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının ülke gündeminde olan FETÖ-PDY gibi örgütlerle müvekkili kooperatif ve …. Fab. A.Ş. yöneticileri hakkında, eski başkan…. ile birlikte hareket ederek sık sık…. gibi kurumlara suç duyurusunda bulunarak dosya açılmasına neden olduklarını, çok yoğun bir şekilde sosyal medya üzerinden anti-propaganda yaparak bunlar hakkında kamuoyunda algı operasyonu yaratmaya çalıştıklarını, yöneticiler hakkında FETÖ-PDY ile ilgili olarak kesinleşmiş hiçbir karar olmadığını, asılsız iddilar ile şikayette bulunan kişilerin Kayseri Şeker Fabrikası eski başkanı, yöneticileri ve işten çıkarılan işçiler olduğunu, davacının yöneticiler hakkında asılsız iddia ve yalan-yanlış haberlerle, sosyal medya ve bulundukları her ortamda konuşmalar yaparak, haberler yaptırarak kamuoyunda olumsuz biz izlenim yarattıklarını ve böyle bir iftira kampanyasını kullanarak ticari itibarlarını zedelemeye çalıştıklarını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… sayılı dava dosyasında verdiği 10.05.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
14.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 16.04.2021

….
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır