Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1523 E. 2022/356 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; … tarihlerini kapsayacak şekilde, “…. ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, vincin ana şasesinin kırılması suretiyle hasarlandığını, hasarın müvekkiline ihbarı üzerine Kazan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 D.İş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunu, ayrıca … … Hizmetlerinden ekspertiz raporu alındığını, raporlarda hasarın oluşumunda operatörün kusuru ile ilişkilendirilebilecek bir emare olmadığı, kırılmanın malzeme kusurları ve/veya kaynak/işçilik kusurlarına bağlı nedenlerle meydana gelmiş olabileceği, garanti dönemi içerisinde meydana gelen hasarın davalı imalatçı firmanın sorumluluğunda olduğu hususlarının tespit edildiğini, belirlenen 73.632,00 TL hasar bedelinin 62.400,00 TL’sinin 18.03.2015 tarihinde; kalan 11.232,00 TL’sinin ise 11.05.2015 tarihinde dava dışı sigortalı … …. ödendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 73.632,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili firma tarafından imal edilen vinçte herhangi bir şekilde hatalı malzeme kullanılmadığını, imalat hatası bulunmadığını, dosyaya sunulan tespit raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, vinçte mevcut … Kontrol Sisteminin devre dışı bırakılıp bırakılmadığının incelenmesinin gerektiğini, müvekkili firma tarafından imal edilen vincin alıcısına teslim edildiğinde … verildiğini ve vincin teknik şartlara ve diyagrama uygun çalıştırılması için alıcıya eğitim verildiğini, dava dışı … Vinç isimli firmaya teslim edilen vincin …-Sensör adı verilen bir güvenlik sistemi ile donatılı olduğunu, bu sistemin vincin kapasite dışı kullanımına, çalışma diyagramı dışına çıkılarak kullanılmasına engel olan koruyucu bir sistem olduğunu ancak vincin uzayan kolunun(BOM) daha yükseğe-uzağa ulaşabilmesi ya da daha fazla yük taşınabilmesi amacıyla manuel olarak devre dışı bırakılabildiğini, öncelikle …-Sensör adı verilen güvenlik sisteminin devre dışı bırakılıp bırakılmadığının tespiti için bu sistemin teste tabi tutulması gerektiğini, vincin denge ayaklarının tam olarak açılıp açılmadığı-yere basıp basmadığı tespitinin yapılmadığını, … …. kurulurken vincin denge ayaklarının tam olarak açılması ve yere basması gerektiğini, fakat operatörün yükü kaldırma öncesi denge ayaklarını uygun konuma getirip getirmediğinin bilinmediğini, … Kontrol Sisteminin denge ayaklarının konumunu kontrol etme gibi bir fonksiyonu olmadığını, ….tarafından 25.12.2014 tarihinde düzenlenen “çekme ve kimyasal analiz” konulu deney raporundaki analiz sonuçlarına göre vinçte kullanılan malzeme olan OPTİM 700 olması gereken kalitede olduğunu, riziko sonrası davacı … şirketi tarafından görevlendirilen (eksper) uzman kişinin kaynak testi için numune almadığını, sadece malzeme kalitesi açısından 10mm kalınlığında ,,, 700 kalitesinde ve üzerinde kaynak bulunmayan numune aldığını, sonrasında kaynak ve işçilik hatası olduğunun savunulduğunu, raporların çelişkili olduğunu ve doğruyu yansıtmadığını, vincin operatör tarafından yük kaldırma kurallarına uygun olmayan şekilde kullanıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVANIN SEYRİ VE SONUCU :
İlk derece Mahkemesince; “…iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile benimsenen 10/10/2018 tarihli bilirkişi raporu (ek rapor) ve tüm dosya kapsamına göre; davalı firma tarafından imal edilen ve rizikonun gerçekleştiği tarih itibarıyla davacı şirket nezdinde “… Uzun Süreli Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan, … marka ….seri numaralı ….plaka ve …. şase numaralı mobil vinçte meydana gelen hasarın, operatörün, vincin emniyetli çalışma alanı dışına ve kaldırma mesafesini aşarak yükü askılı şekilde uzatmasına bağlı olarak gerçekleştiği, davacı ve davalı tarafından hasar sonrası alınan numuneler üzerinde gerek …. gerekse .. yapılan analizler sonrası çıkan çekme gerilimi sonuçlarının …standardına göre belirlenen çekme gerilimi aralığında bulunduğu, analiz sonuçlarına göre davalı tarafından imal edilip montajlanan malzemede herhangi bir sorunun bulunmadığı, kullanım hatasından kaynaklanan zarardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun, kök rapor ile tamamen çeliştiğini, davalı şirketin açık ikrarına rağmen, yıllarca hurdacıda bulunan ve hasar anındaki durumunu koruma imkanı kalmayan şase parçası üzerinden yokluklarında inceleme yaptırılmasını sağladığını, bilirkişi heyetinin kök raporunda özetle, “…Müvekkil Şirket’e sigortalı…plakalı kamyona montajlı vinçte meydana gelen hasarın operatörün hatalı kullanımı sonucu ile montajda kullanılan malzemenin niteliğinden kaynaklanmadığı, vincin Davalı tarafından montajının yapılması sırasında hatalı kaynak yapılması sonucu meydana gelmesiyle Davalının meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunduğu” kanaatine varıldığını, kendilerince sovtaj tenzili yapılmaksızın hesap yapılması istenmesi üzerine bilirkişi heyetinin ek raporunda, “Asıl Rapor’da, hasarın operatörün kullanım hatası sonucu meydana gelmediği, malzemenin hatalı kaynak yapılması sonucu montaj hatasından kaynaklandığı kanaatine varıldığı, ancak dava dosyasına sonradan sunulan tanık beyanında “vinçte kullanım sırasında operatörün hatasından kaynaklı hasar olduğu” hususunun açık şekilde belirtildiği, dava konusu vincin şasesindeki kırılma ve yırtılmaların, kullanıcı hatası sonucu meydana gelebileceği gibi hatalı malzeme ve hatalı kaynak sonucu da meydana gelebileceği, hasara operatörün hatalı kullanımının neden olduğu, 1.050,00 TL hurda tenzilinin zorunlu olduğu, hesaplamada herhangi bir değişiklik yapılmadığı” yönünde görüş bildirildiğini, davalı şirket tarafından gerek sözlü, gerekse yazılı şekilde “dava konusu vinçte gerçekleşen hasar sebebiyle değişen parçaların hurdaya verilmiş olduğu, adrese gidildiğinde hiçbir şekilde hasarlı parça bulunamayacağı” hususlarının ikrar edildiğini, dosyaya sundukları beyanlarında şase hurdasının kullanılabilecek kısımlarının kullanıldığını, kalan kısımlarının ise hurdaya verilerek hurdadan serbestçe tasarruf edildiğini bir çok kez izah ettiklerini, bu durum karşısında inceleme yapılamayacağından hareketle Mahkemece keşif ara kararından dahi dönülmüşken, davalı şirket vekilinin 13.04.2017 tarihli duruşmada, hasarlı şase parçasının hurdacıdan geri alınarak adreslerine getirtildiği beyanı ve bilirkişi ek raporundaki esaslı kanaat değişikliğinin nedeni incelemenin de, bu sonradan bulunan ve hurdacıdan geri alındığı iddia edilen parça olması noktasındaki gerçeklik ve doğruluğun ispata muhtaç olduğunu, aylarca hurdacıda bulunan bir şase parçasının verildiği andaki halini koruması, hiçbir işlem ya da darbe görmemiş ve hiç bir değişikliğe uğramamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, incelenen şasenin hasar anındaki şase olduğunun ispata muhtaç olduğunu, kaldı ki bilirkişilerce yapılan incelemenin davalı şirket adresinde ve tüm çabalarına rağmen yokluklarında gerçekleştiğini, bilirkişi heyetinin şase incelemesine ek olarak olay anını görmediğini açıkça ikrar eden tanık beyanı ile bağlı kalmak suretiyle kanaat değiştirdiğini, dava konusu olaydaki kusur ve sorumluluğun sözlü şekilde ispatlanabilecek nitelikte olmadığını ve bilirkişilerin tanık ifadesi ile bağlı kalmasının doğru olmadığını, bilirkişilerin ek raporda “Dava konusu vincin şasesindeki kırılma ve yırtılmalar kullanıcı hatası sonucu meydana gelebileceği gibi hatalı malzeme ve hatalı kaynak sonucu da meydana gelebilir.” şeklinde kanaat bildirmelerine rağmen, olay anında şasenin yanında olmadığının ikrar eden tanığın belirttiği hususları kanaatlerine esas almalarını kabul etmediklerini, Mahkemece kök raporun esas alınması, aksi halde yeni bir bilirkişi raporu ile çelişki giderilmeden karar verilmesi gerektiği yolundaki taleplerinin kabul görmediğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, … Uzun Süreli Sigorta Poliçesine dayalı olarak sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle kök raporun vinci çalıştıran ve sigorta ettiren şirket yetkilisi olduğu anlaşılan tanık …’in beyanı değerlendirilmeksizin verilmiş olmasına, buna göre kök ve ek rapor arasında çelişki olduğundan söz edilememesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1- HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/632E., 2018/138K. sayılı dava dosyasında verdiği 08.03.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
02.03.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03.03.2022