Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI …….
Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının … Başkanlığı’nca ihale edilen bir projenin danışmanlık hizmet alım işini üstlenip, müvekkilinin bu kapsamda yer alan …… Etap konut projesini taşeron yerine getirmek amacı ile davalı şirketle anlaşmaya vardığını, hizmet bedelinin 120.000,00-TL+KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirip, iş bedelini davalıya fatura ettiğini, davalının faturayı kabul edip herhangi bir itirazda bulunmamasına rağmen müvekkiline eksik ödeme yaptığını, davalının TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca itiraz etmediğini fatura bedelinden eksik ödediği tutarın tahsili için girişilen takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yüklendiği edimi eksik ve hatalı olarak yerine getirdiği için davadışı ihale mekanı olan idarenin müvekkilini defalarca uyardığını, davacının eksik ve hataları kendisine yapılan bildirime rağmen düzeltmediğini, bunun üzerine müvekkilinin bu yapılan yanlışlık ve eksikleri bir başka firma kanalı ile düzelttiğini, davacının düzenlediği faturanın müvekkiline tebliğ edildiğine ilişkin belge sunulmadığını, müvekkilinin davacıya 100.000,00-TL ödemede bulunup davacı aleyhine 23.600,00-TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, davacının yaptığı işin eksiksiz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının faiz talebininde yerinde olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında karşılıklı imza altına alınan herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı ve … tarafından keşif ve metraj işinin eksik ve hatalı işlere ilişkin tespitine ve tamamlanmasına yönelik davacıya gönderdiği herhangi bir yazılı bildirimin olmadığı ancak davalı tarafından dosyaya ibraz edilen cevap dilekçesi ekindeki mail yazışmalarında… ile ilgili eksiklik, aksaklık ve yanlışlıkların düzeltilmesi gerektiğinin davalı tarafça davacıya bildirildiği, davalı tarafından davacının yerine getirmediği eksikliklerin dava dışı ………A.Ş.’ye yaptırıldığı ve işin bu şekilde dava dışı idareye teslim edildiği savunması yapıldığı, bu kapsamda dava dışı…. A.Ş.’ye yaptırılan işlerle ilgili olarak 05.11.2015 tarihli toplam KDV dahil 81.420,00-TL’lik faturanın dosyaya ibraz edildiği söz konusu fatura içeriğinde dava konusu olan………işine ait yaklaşık maliyet çalışması hizmet bedeli açıklaması ile 5.000,00-TL + KDV tutarın hesaplandığı fatura içeriğinde dava dışı işler için hesaplandığı davacı ve davalı ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan 23.600,00-TL alacak kaydı yer aldığı ancak yukarıda açıklandığı gibi dava konusu olan……. ait yaklaşık maliyet çalışması hizmet bedeli açıklaması ile 5.000,00-TL + KDV tutarın davalı tarafından dava dışı…. A.Ş.’ye söz konusu keşif ve metrajlar için ödenen fatura bedeli kadar tutarın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği sonucuna varılarak davalı itirazının 18.600,00-TL’lik asıl alacağa yönelik iptaline, her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından bu yöne ilişkin talep reddedilmiş ayrıca alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin de reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Bilirkişi raporunun eksik ve denetimden uzak olduğunu, müvekkilinin işini eksiksiz tamamladığını, mahkemece davalının davadışı firmaya ödediği bedelin tenkis edilerek hüküm kurmasının doğru olmadığını, bu bedelin müvekkilinin yaptığı işlere ilişkin olarak ödendiğinin belli olmadığını, mahkemenin faiz talebini reddinin de yerinde bulunmadığını, TTK’nın 1530. maddesi uyarınca müvekkilinin faiz hakkı doğduğunu, ihtara gerek olmadığını, inkar tazminatı talebinin reddinin de doğru olmadığını, alacağın likit olduğunu, İİK’nın 67. maddesi uyarınca tazminata karar verilmesi ve mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davanın reddi gerektiğini, dava konusu faturaya karşılık iade faturası düzenlendiğini, bununda faturayı kabul etmedikleri anlamına geldiğini, davacı tarafın yaptığı işi ispat etmesi gerektiğini, davacının bunu ispat edemediğini, davadışı firmaya ödenen iş bedelinin ne kadar olduğununda raporda belirlenmediğini, kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine verilen hizmetin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, davalının hizmet ediminin eksik ve hatalı yerine getirilmesi nedeniyle davadışı bir firmaya yaptırdığı işin bedelinin tenkis edilmesinin, davalının temerrüde düşüp düşmediği, bu nedenle mahkemece faiz talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, mahkemece İİK’nın 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatının reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, taraflar arasında yapılan anlaşmadan kaynaklanan faturaya dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, tacir olan taraflar arasında davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine yüklendiği edimi tam olarak yerine getirip getirmediğine ilişkindir.
Mahkemece alınan 3 kişilik bilirkişi raporunda davacı tarafından yaptığı hizmet bedeline ilişkin olarak açık olarak düzenlenen dava ve takip dayanağı 19.08.2015 tarihli … nolu 225.380,00-TL bedelli faturanın davalıya ait defterlerde kayıtlı olduğu ve davacının buna ilişkin olarak 2 adet banka havalesi ile davacıya 201.780,00-TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Açık olarak düzenlenen faturaların henüz ödenmediği uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiştir. Davalı tacir olup, davacı tarafından düzenlenen faturayı defterlerine kaydettirdiği için fatura karşılığı olan hizmeti aldığının kabulü gerekir. Davalı, aldığı hizmet bedeline karşılık davacıya da kısmi ödeme yapmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın talep gibi tamamen kabulü gerekirken ve ayrıca davalı borçlunun takibe itirazının haksız olduğu anlaşıldığından İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına hükmedilen miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle, hangi işe ve ne gerekçelerle üçüncü kişiye ödendiği ispat edilemeyen bir kısım bedelin mahsubu ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulü ile davacının talep ettiği icra inkar tazminatının reddinde isabet görülmemiş olup, HMK m. 353/1,b,2 gereğince kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlere; Davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlere; Davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
III-Yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.03.2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın kısmen KABULÜ ile, davalının Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 23.600,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, işlemiş faiz isteminin reddine,
Takip talebinde gösterilen asıl alacak 23.600,00-TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca hükmedilen bedelin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 1.611,12-TL karar harcından başta alınan 289,71 TL nin mahsubu ile kalan 1.321,41 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 323,21-TL harç ve masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının peşin ödediği 0,75-TL dosya gideri, 99,00-TL tebligat gideri ve 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.599,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.Ü.T.T. uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.Ü.T.T. uyarınca 386,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,”
IV-Davalıdan alınması gereken 1.270,57-TL istinaf karar harcından peşin alınan 318,22-TL’nin düşümü ile kalan 952,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
20.10.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20.10.2021