Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1424 E. 2021/1654 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında iki adet hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, asgari ücret fiyatlarındaki artışların yanlış hesaplanması sebebi ile davacı şirketlerin hak edişlerinden yapılan haksız kesintilerin davalıdan tazmininin gerektiğini, hak ediş ödemesi yapılırken, ihale tarih itibari ile yürürlükteki 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgari ücretin % 50 fazlası üzerinden ödenmesi ve asgari ücret fiyat farkının farkı hesaplanırken bu miktarların gözetileceğinin açıkça hüküm altına alınmış olmasına rağmen, hatalı hesaplama yöntemiyle dönem dönem eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL’nin, kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 144.452,25 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, husumet, zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taraflar arasındaki sözleşme gereği hesaplamanın fiyat farkına ilişkin…… sayılı… Kararnamesine uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Taraflar arasında kurulan ….. ihale kayıt numaralı 2 adet hizmet alımlarına ait tip sözleşmelerin incelenmesinde sözleşmenin bedelini dahil olan giderler başlıklı 7.2.1 maddesinde ihale konusu iş kapsamında çalıştırılacak 109 adet silahlı özel güvenlik görevlisine ücret olarak ihale tarihi itibariyle yürürlükteki 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgari ücretin %50 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 14.maddede fiyat farkın ödenmesine ilişkin usul ve esasların tespit edildiği, sözleşmenin sadece 14.maddesindeki “eski ve yeni asgari ücret ifadesi dikkate alındığında farkın ücretin %50 artırımlı haliyle değil artırımsız haliyle hesaplanması gerektiği buna karşın sözleşmenin bedeline dahil olan giderler başlıklı 7.maddesindeki “Sözleşmenin bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7.2.1. maddesinde; ihale konusu iş kapsamında çalıştırılacak 109 adet silahlı özel güvenlik görevlisine ücret olarak, ihale tarihi itibariyle yürürlükteki 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgari ücretin % 50 fazlası ödeneceği, Fiyat farkına ilişkin düzenlemeye Sözleşmenin 14. maddesinde yer verilmiş olup, anılan maddede; “14.2. Fiyat farkında 31.12.2002 tarih, 24480 sayılı mükerrer sayılı … Gazetede yayımlanan fiyat farkı kararnamesinin 07/05/2004/ tarih …. sayılı … Gazetede yayımlanan değişiklikleri işlenmiş hali çerçevesinde aşağıda belirtilen 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılacak olan hizmet alımlanna ilişkin fiyat farkı hesabında uygulanacak esaslarda değişiklik yapılmasına dair esasların 8. maddesine göre fiyat farkı verileceği, asgari ücret tespit komisyonunca ihale (son teklif verme) tarihinde 16 yaşını doldurmuş işçiler için belirlenmiş asgari ücretin değiştirilmesi halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki fark… ” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi kurulu marifeti ile inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 19/04/2017 tarih rapor ve 07/10/2017 tarihli ek raporlarında; taraflar arasında……sözleşmesi kurulduğunu, Sözleşmenin; “Sözleşmenin bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7. maddesindeki; “7.2.1. İhale konusu iş kapsamında çalıştırılacak 109 adet silahlı özel güvenlik görevlisine ücret olarak, ihale tarihi itibariyle yürürlükteki 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgari ücretin % 50 fazlası ödenecektir. ” hükmü dikkate alındığında; işçilere ödenecek olan ve sözleşme bedeline dahil olan ücret, asgari ücretin % 50 fazlası olarak öngörüldüğünden, fiyat farkının da % 50 artırımlı ücretler esas alınarak, davacıya iadesi gereken toplam tutarın 144.452,25 TL olduğunu, kesintilerin iadesi için ihtarname keşide edilmediğini bu nedenle dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; davacı taraf davalı şirkete özel güvenlik hizmet sözleşmesi uyarınca hizmet vermiş olup sözleşmede yapılan düzenleme uyarınca davacı tarafın sözleşme bedeline dahil olan ücret asgari ücretin %50 fazlası olarak öngörüldüğünden, davacı taraf fiyat farkını %50 arttırımlı ücretler üzerinden talep etmekte haklıdır.
TBK m.117 uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Davacı taraf haksız kesintilerin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi için usulüne uygun şekilde davalı tarafı temerrüde düşünmediğinden dava tarihinden itibaren avans faiz talep edebilir.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, taraflar arasında kurulan sözleşme örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında kurulan sözleşmede yapılan açık düzenleme uyarınca davacı tarafın bilirkişi kurulu tarafından hesaplanan asgari ücret artışından kaynaklanan fiyat farkını talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun, sözleşmelerde açıkça belirtilen şartlara aykırı olarak değerlendirildiğini, sözleşmelerdeki hükümlerin tartışmaya ve yoruma açık olmayıp net hükümler içerdiğini, fiyat  farkı  ödenmesi gereken hizmet alım ihalelerinde; ödenecek farkın,  sadece  brüt  asgari ücret artış farkı ve söz konusu  farka isabet  eden işveren prim farkı toplamı olduğunu, davaya konu sözleşmelerde asgari ücretin artırılması sonucu yükleniciye fiyat farkı ödenmesinin sadece asgari ücretteki artış miktarı  ve  bu artış miktarından  kaynaklanan işveren  payı  esas alınarak hesaplanmış olduğunu ve hak ediş ödemelerinin de bu doğrultuda yapıldığını, 2013 öncesinde gerçekleştirilen hizmet alım ihalelerinde, fiyat farkının sadece asgari ücretteki artış miktarı kadar hesaplanmakta, tüm çalışanların maaşlarının bu fark tutarı kadar arttırılmakta olduğunu, oransal bir artışın yapılmadığını, ilgili dönemdeki mevzuat incelendiğinde yapılan hesaplama ve ödemelerin mevzuata aykırılık içermediğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında fiyat farkına ilişkin alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 28/03/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.867,53-TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 2.466,88-TL’nin mahsubu ile kalan 7.400,65-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
10/11/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2021

…..