Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1420 E. 2021/392 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; kooperatif ortaklığından kaynaklanan aidat borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalı yanın herhangi bir borcu olmadığından bahisle kötüniyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “Dava; kooperatif üyesi olan davalının parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, birikmiş aidat alacağının için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı (alacaklı) kooperatif vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasıyla 32.100,00 TL asıl alacak, 21.887,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.987,38 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davalıya 03/03/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının 07/03/2017 tarihli süresinde yaptığı itirazı üzerine takibin 08/03/2017 tarihinde durduğu anlaşılmıştır. Eldeki dava 24/05/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı kooperatif, icra takibine de konu ettiği toplam 53.987,38 TL tutarındaki aidat alacağı işlemiş faizinin davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise davacı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Davacı kooperatifin varsa takip tarihi itibariyle alacağının tespiti bakımından, davacı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının kooperatifin ortağı olduğu, kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorunda bulunduğu, davacı kooperatifin takip tarihi itibariyle davalı ortağından 32.100,00 TL ana para (aidat) ve 17.928,00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 50.028,00 TL alacaklı bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu, Kooperatifler Kanunu gereği tüm kooperatif ortaklarının ödemekle yükümlü olduğu kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider payından sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporuyla tespit edilen aidat ve ve 6098 sayılı TBK hükümlerine uygun olarak belirlenen gecikme faizi yönünden davalının icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin 32.100,00 TL’lik asıl alacak ile 17.928,00 ‘TL işlemiş faiz kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 32.100,00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi…” gerekçesi ile “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin 32.100,00TL’lik asıl alacak ile 17.928,00 TL işlemiş faiz kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 32.100,00 TL ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 50.028,00 TL’lik alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı istinaf dilekçesinde özetle: icra takibinde borç tablosunun üyeliğinin başladığı Mayıs 1993’ten öncesi dönem olan Haziran 1992’den başlatıldığını, mühasip üye … ile karşılıklı mutabakata vardıklarını ve 2006 yılından önce aidat borcu olmadığı sonucuna ulaştıklarını ancak tarafına herhangi bir evrak ya da belge verilmediğini, kooperatifin banka kayıtlarının incelenmediğini, davacı tarafından 21.03.2017’de başlatılan 4.157,06-TL’lik icra takibi nedeniyle kooperatif avukatının hesabına bu meblağı yatırmasına rağmen ayrıca konulan maaş haczi nedeniyle 4.157,06-TL’nin tarafından tahsil edildiğini, bilirkişi raporunda bu ödemelere yer verilmediğini, davacının borç tablosunda Haziran 1992 tarihinden, alacak talebinde ise 05.02.2002 ve 05.12.2016 tarihleri arasını talep ettiğini, BK’nin 126/4 (TBK 147/4) maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, işlemiş faiz oranının 6098 sayılı TBK’nın 88. maddesine aykırı olarak yasal faiz oranının üzerinde fazla miktarda belirlendiğini, yaptığı birçok ödemenin faiz borcu olarak görüldüğünü, davacının bilgisizliğinden yararlandığını, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uymadığını, itirazında kötüniyetli olmadığını, aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığını, kooperatif kayıtlarının eksik ve hatalı olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava; kooperatif üyesi olan davalının parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, birikmiş aidat alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 13/03/2018 tarihli kararına yönelik davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.417,41 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 818,45-TL’nin mahsubu ile kalan 2.598,96 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
10.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır