Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 15.11.2013 tarihli sözleşme ile mevcutta 1. derece sit alanının yeniden değerelendirlerek alanın “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak berlilenmesine yönelik ….. hazırlanacak raporun Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonuna sunulmasını takip eden 7 gün içerisinde, %50 sinin ise Koruma Kurulu tarafından uygun görülmesi sonrasında ……. onayını takip eden 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, davacının hazırladığı raporda teknik ve bilimsel bir eksiklik olmadığını, Koruma ……. iş ve işlemlerinde eksiklik yaşandığını, bu kişinin de davalı tarafından sözleşme gereğince belirlendiğini ileri sürerek, 170.000,00 TL ile sözleşmeden doğan KDV bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili KDV bedeline yönelik talebini 61.200,00 TL olarak açıklamış ,bu miktar üzerinden eksik harcını ikmal etmiştir.
Davalı vekili; Limited şirketlerin tüzel kişiliğinin olduğunu, bu nedenle yetkilisi adına dava açılamayacağını, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediğini, rapordaki eksikler nedeniyle 12.03.2015 tarihli yazı ile davacının değişiklikleri yaparak raporun son halini sunduğunu, Ankara ….. 12.03.2015 tarihli yazısı ile davacının sunduğu raporu uygun görmediğini ve “…… Hizmet Alım işine ilişkin raporunun beklenilmesine” karar verdiğini, davacının hazırladığı raporda TVK Bölge komisyonunun sadece hidrojeolojik değerler konusunda tereddüt yaşamadığını …. ve Jeoformolojik alanlarda da tereddüt yaşadığını, davacının ücreti haketmediğini savuarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…sözleşmenin eser sözleşmesi olarak kabulü mümkün değildir. Yani sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde üstlendiği bir eserin meydan getirilmesinden ziyade bir işin görülmesine yönelik olup TBK’nun veklaete ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Bunun sonucu olarak da davacının yükümlülüğü, ……. na uygun gerçek durumu yansıtan, idare tarafından uygun görülecek bir rapor hazırlamak ile sınırlıdır. Bu konuda hazırlanacak olan araştırma raporunun tarafsız ve bilimsel olması asıl olup, dolayısı ile Rapor sonucunda SİT Derecsinin düşürülmesine ilişkin davalının isteminin idare tarafından kabul görmemesi durumunda, davacı sözleşmeden kaynaklanan edimlerinden kurutulamaz, nitekim sözleşmenin 5. Maddesinde ki yukarıda belirtilen hüümde, sözleşmenin “sit değişkliğine” bağlı olmadığını taraflar açıkça kararlaştırdığı gibi, işin bilimsel olarak yapılacak bir çalışmaya yönelik olmasına göre de, işin niteliğide yapılan işin sonucun önemli olduğu eser sözleşmesi olmadığını ortaya koymaktadır. Davacının yükümlülüğü, bilimsel bir araştırma raporu hazırlanması, raporunda sözleşmede de açıkça belirttiği mevzuatın aradığı biçimde ve usulde hazırlmış olmasıdır. Dolayısı ile usulüne uygun alınan ve bilimsel değerlendirmeyi içeren bilimsel rapor sonrasında “sit değiştirme” talebinin uygun görülmemesi halinde davacı ücretini talep edebilir.
Alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacı tarafından hazıralanan rapor usulen ve şeklen kabule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan Koruma Kurulunun, idare tarafından da kabul edilen ret gereçkçesi ise ” “….. Listesine alındığı, alanın listeye alınması ile birlikte ülkemizin marka değeri, dünya mirası katkısı, b) Ekolojik, Jeolojik, Jeomorfolojik, Hidrojeolojik, açıdan alanda uzun süreli gölün, bütününü kapsayan bilimsel çalışmalar ile birlikte değerlendirilmesi, …… Sayılında yayılnanan 28/11/2013 tarihli ve 56 Sayılı Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Koruma Komisyonun İlke Kararının E Bendi “Jeolojik ve Jeomorfolojik açıdan istisnai ve ilginç özellik barındırması halinde kaynak değerin sınırları dikkate alınarak belirlenmesi” göz önünde tutulduğunda rapordaki “Mevcut veya potansiyel Doğal Sit Alanlarındaki Jeolojik, Jeomorfolajik ve Hidrojeolojik Değerlerin isimlendirme ve değerlendirme tablosunda belirtilen değerlerin puanlamasının komisyonumuzda tereddüte sebep olması nedeniyle, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünce 12/08/2014 tarihinde ihale edilen …… Projesi Hizmet Alım İşine ilişkin çalışma raporu sonucunun beklenmesinin uygun olacağına karar verildi. Denilerek, onayın verilmesinde, kurulun maddeler halideki sayılan hususlardaki tereddütlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacının hazırladığı bilimsel rapor ile idareyi onaya ilişkin inka etmek gibi bir yükümlülüğü sözleşmenin 5. Maddesi kapsamıda olmadığı gibi, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere “raporun içerik olarak kabul görmemesinde davalının tayin ettiği hidrojeoloğun görüşlerinin de esas olduğu anlaşşılmaktadır. Bu çerçevede, davacı tarafından …….Araştırma Raporu hazırlama edimi yerine getirilmiş olduğundan, davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli talep etmekte haklıdır. Bu çerçevede taraflar arasındaki sözleşmede iin bedeli 340.000,00 TL+KDV olup, %18 KDV si ile birlikte davalının ödemede bulunması gereken bedel 401.200,00 TL olup taraflarca ihtilafsız olan 170.000,00 TL ödeme mahsup ediliğinde davacı tarafından 231.200,00 TL (KDV Dahil) talebi yerinde görülmekle davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu, mahkemenin aksi yöndeki tespitinin hatalı olduğunu, sözleşmenin konusunun imkansız olduğunu, sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunu, davacı tarafından hazırlattırılan biyo-ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunun; sözleşmeye, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na, 644 sayılı KHK’ye, Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğe, …. Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Esaslara aykırı olduğunu, hazırlanan raporun ilgili mevzuatla belirlenen şartları taşımadığını, Ankara 2 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunca verilen kararda ret gerekçesinin ‘….rapordaki jeolojik, jeomorfolojik ve hidrojeolojik değerlerin isimlendirme ve değerlendirilme tablosunda belirtilen değerlerin puanlamasının Komisyonumuzca tereddüte sebep olması….’ olarak açıkladığını, davacının idareye rapor sunmak şeklinde yaptığı 3 başvurunun da raporda eksiklikler ve yanlışlıklar olduğu gerekçesiyle idare tarafından olumsuz cevaplandığını, sözleşmenin 15.11.2013 tarihinde imzalanmış olup süresinin 12 ay olduğunu, davacının raporu 4 ay gecikmeli olarak teslim ettiğini, davacının sözleşmedeki edimini süresinde eksiksiz olarak yerine getirmediğini, bakiye alacağa hak kazanmadığını, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle mevzuat gereği hazırlanmış olması gereken ön değerlendirme raporu henüz teslim edilmemiş olduğundan, tam ve eksiksiz raporun 12 ay tamamlanmadan alınması mümkün olmadığı halde 12 ay süreli bir sözleşme imzalandığından dolayı sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunu, davacının kesin hükümsüz sözleşmeye göre bir alacağa hak kazanmadığı gibi, aldıklarını da iade etmek zorunda olduğunu, sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu kabul edilmese dahi, sözleşmedeki asıl edimi alanın statüsünü değiştirmek olan davacının bu edimini yerine getirmemiş olmasının ve sözleşmenin ücrete hak kazanmanın istisnası niteliğindeki 5. maddesine göre dahi, raporu tam ve eksiksiz olarak sunma şartını yerine getirmemiş olması nedeniyle davacının talep ettiği ücrete hak kazanmadığını, davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 15.11.2013 tarihli sözleşme ile davacı “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak berlilenmesine yönelik Araştırma Raporu Hazırlama” işini üstlenmiştir.
Sözleşmenin 5. Maddesinde açıkça; iş bedelinin 340.000,00 TL ve Kdv olduğu, %25’inin sözleşme imzalanmasından itibaren 7 gün içerisinde, %25’inin hazırlanacak raporun işverene sunulması, işveren tarafından yapılacak veya yaptırılacak teknik incelemenin uygun görülmesi ve raporun Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonuna sunulmasını takip eden 7 gün içerisinde, %50 sinin ise Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından uygun görülmesi sonrasında …… onayını takip eden 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Davalı tarafından ilk iki kısım için ödeme yapıldığı tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, son kısım olan 170.000,00 TL ve Kdv sinin ödeme şartlarının sözleşme kapsamı itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafından hazırlanan raporla ilgili olarak, …… nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 12.03.2015 tarihli kararı ile; ” Resmi Gazetenin 28899 sayısında yayımlanan 28.11.2013 tarihli ve 56 sayılı Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonunu İlke Kararının E bendi “jeolojik ve jeomorfolojik açıdan istisnai ve ilginç özellik barındırması halinde kaynak değerin sınırları dikkate alınarak belirlenmesi” gözönünde tutulduğunda rapordaki “Mevcut veya Potansiyel Doğal Sit Alanlarında Jeolojik, Jeomorfolojik ve Hidrojeolojik Değerlerin İsimlendirilme ve Değerlendirilme Tablosu’nda belirtilen değerlerin puanlamasının Komisyonumuzda tereddütte sebep olması nedenleriyle;
Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünce 12.08.2014 tarihinde ihale edilen ….. Projesi Hizmet Alım İşine ilişkin çalışma raporu sonucunun beklenmesinin uygun olacağına karar verildi.” denilmiştir.
Anılan karardan anlaşıldığı üzere davacının hazırladığı raporun gereği gibi hazırlanıp hazırlanmadığının yani işin gereği gibi ifa edilip edilmediğinin tespiti çalışma raporunun sunulmasına bağlanmıştır. Sözleşmedeki ödemeye ilişkin hüküm ve TVKBK kararı birlikte değerlendirildiğinde, ödeme koşulu olan “Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından uygun görülmesi sonrasında Genel Müdürlük veya Bakanlık onayı” şartı henüz gerçekleşmediğinden davacının dava tarihi itibariyle son kısım ücreti talep hakkı doğmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının düzeltilmesi ile esas hakkında yeniden karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. sayılı dava dosyasında verdiği 26/03/2018 tarihli KARARI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının başta yatırılan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap edilen 26.634,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 155,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 253,10 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,”
II- Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
27/10/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2021
……