Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1373 E. 2022/135 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27.04.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 11.11.2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile …. yapıldığını, iş makinelerinden … eki olarak, sigortalısı …. ve sigorta ettireni (poliçe bedelini ödeyecek kişisi) müvekkili olan sigorta poliçesi yapıldığını, yapılan sigorta ile ilgili sigorta şirketi tarafından bir bilgilendirme formu verilmediğini, bu iş makinasının 01.04.2014 günü müvekkilinin şantiyesinden çalındığını, çalınma olayının sigorta şirketine bildirildiğini, savcılığa şikayet edildiğini, çalınan malın bu güne kadar bulunamadığını, Aliağa C. Başsavcılığınca Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… isimli kişiler hakkında hırsızlık suçundan dolayı dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, davalı … şirketince istenen belgelerin sunulduğunu, davalının hasarın …… Poliçesi Genel Şartları teminatının dışında kalan hallere girdiği ve bu nedenle bir ödeme yapılmayacağını bildirdiğini, … … birleştiğini, her iki şirketin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinin sigortalısı-lehdarı …….ise de poliçe bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin bu davayı açmak için … firmasından muvafakatname aldığını, bu nedenle müvekkilinin davacı sıfatını haiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere, sigorta poliçe bedeli olan 140.769,59 TL’nin riskin gerçekleştiği 01.04.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı münfesih … Sigorta A.Ş. ile birleşen … vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesine söz edilen iş makinası için müvekkilince….tanzim edildiğini, poliçede öngörülen hırsızlık ve kasko teminatının ….. Sigortası Genel Şartları ve Kasko Sigortası Genel Şartları hükümlerine tâbi olduğunu, dava konusu olayla ilgili olarak C. Başsavcılığınca davacıya ait işyerinde çalışan …’ın davacı şirketten alacağı olması sebebiyle sigortalı iş makinesini çaldığı yönünde şüphe bulunduğu belirtilerek hakkında iddianame düzenlendiğinin anlaşıldığını, Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/595 sayılı dosyada iddianamenin kabulüne karar verildiğini, Savcılık ve ceza dosyasının sigortalı iş makinesinin davacı çalışanı … tarafından davacıdan olan alacağına karşılık olarak aracın anahtarının kullanılması suretiyle alındığı yönünde olduğunu, bu durumda ceza hukuku anlamında hırsızlıktan söz edilemeyeceğini, emniyeti suistimal suçunun olup olmadığının ancak ceza yargılamasının sonunda anlaşılacağını, davacı ve … arasındaki ticari ilişkinin hırsızlık ve emniyeti suistimalin konusunu oluşturmayacağını, dolayısıyla poliçede öngörülen rizikonun gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceğini, ceza dosyasındaki tespitler bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacı ile iş makinesini alan kişi arasında ticari ilişki bulunmadığı düşünülse dahi, sigortalı iş makinesinin davacının çalışanı tarafından çalınması sebebiyle talep edilen tazminatın poliçe teminatına dahil olmayacağını, poliçede sigortalının çalışanları tarafından yapılan hırsızlığın teminata dahil olduğu yönünde hüküm bulunmadığını, kaldı ki sigortalı iş makinesinin asıl anahtarının ele geçirilmesi suretiyle alındığını, bir an için olayın hırsızlık olduğu kabul edilse dahi aracın asıl anahtarının kullanılması suretiyle yapılacak hırsızlıklar da poliçe teminatı kapsamında olmadığından davacının talebinin bu yönüyle de poliçe teminatına dahil olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Gerek getirtilen ceza dosyası sureti, gerek hazırlık soruşturma evrakı taraflar arasıda imzalanan sigorta sözleşmesi ve dava dışı … ile finansal kiralama sözleşmesi, dosya içerisinde bulunan ruhsat ve diğer belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile davalı …ile birleşen … Sigorta A.Ş tarafından sigorta edilen ve davacı şirket tarafından dava dışı … ile yapılan sözleşme hükümlerine göre finansal kiralama yoluyla satın alınan iş makinesinin Ceza Mahkemesi’ndeki soruşturma göre davacı şirkete ait şantiyede çalışan işçi ve suç ortakları tarafından çalındığının iddia edildiği, iş makinesinin halen ele geçirilemediği, iş makinesinin çalındığına ilişkin delillerin aksini ispatlayan delil ileri sürülmediği, hırsızlık nedeniyle sigortalı malın elden çıkması halinde taraflar arasındaki sözleşme ve bu sözleşmenin eki olan genel şartlara göre riskin gerçekleştiği ve davalı şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü altında olduğu, mülkiyetin sahibi …’nın verdiği muvafakata göre sigorta bedelinin davacı şirkete verilmesi gerektiği, sigorta poliçesi ve eklerine göre sigorta bedelinden %10 tenzilat yapılması sureti ile…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 121.500,00 TL’nin 24.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …Ş’ den alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, ceza dosyasındaki tespitler huzurdaki davayı etkileyeceğinden taleplerine rağmen mahkemece ceza dosyasının bekletici mesele yapılmadığını, İlk derece Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi tarafından iş makinesinin davacı şirketin işçisi tarafından çalınmasının talep hakkını etkilemeyeceği yönünde görüş bildirildiğini ancak Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Halleri düzenleyen A.4.5 de “Sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribat”ın belirtildiğini, sigortalının hizmetinde çalışan bir kişi tarafından yapılan hırsızlığın ancak bu durumun poliçede açıkça teminat altına alınması halinde teminata dahil olacağını, poliçede sigortalının çalışanları tarafından yapılan hırsızlığın teminata dahil olduğu yönünde hüküm bulunmadığını, ayrıca sigortalı iş makinesinin asıl anahtarın ele geçirilmesi suretiyle alındığını, bir an için olayın hırsızlık olduğu kabul edilse dahi, sigortalı iş makinesinin asıl anahtarının kullanılması suretiyle yapılacak hırsızlıkların da poliçe teminatı kapsamında olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2004/11039E. 2005/8508 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki makine kırılması sigorta poliçesine dayalı olarak teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle şüpheli …’ın davacı işçisi olduğuna ilişkin savunmanın kanıtlanamamış olmasına ve ele geçirilen asıl anahtarların kullanılması suretiyle yapılacak hırsızlıkların teminat dışı olduğuna dair bir hükmün cari olan Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarında yer almamasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.299,67 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 2.075,00 TL.’nin düşümü ile kalan 6224,67 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
02.02.2022 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2022