Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1348 E. 2021/1757 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE ……. …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.12.2017
ESAS-KARAR NUMARASI…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.04.2009-01.07.2012 tarihlerini kapsayan hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davadışı işçinin iş akdinin davalı tarafından fes edilmesi nedeni ile Ankara 7. İş Mahkemesi’nde davalı ile birlikte müvekkili aleyhine dava açtığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilip, ilamın icra konması nedeni ile müvekkili tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca çalışan işçilerin tüm işçilik alacaklarından davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu, Yargıtay’ın bu konuda emsal kararları bulunduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından ödenen 22.630,00-TL’nin davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, aksi düşünülse bile sorumlu olunan miktarın belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında 01.04.2009-01.04.2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 16.03.2009 tarihinde 2 yıl süreli genel ve yardımcı hizmetler alt sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 3.3. maddesinde alt yüklenicinin sözleşme kapsamında görevlendireceği tüm personelinden ve ekipmanından sözleşme süresince ve hizmetin yürütülmesi sırasında sorumlu olduğu, 3.7. maddesinde ise alt yüklenicinin sözleşme kapsamında çalıştıracağı personelin kıdem, ihbar ve her nevi tazminat ve işçilik taleplerinden tek sorumlu olacağı, yine sözleşmenin 3.9. ve 7.1. maddelerinde alt yüklenicinin sorumluluğuna dair benzer düzenlemelerin bulunduğu, her ne kadar sözleşme süresinin 2 yıl olacağı kararlaştırılmış ise de sözleşmenin 9.2. maddesinde sözleşme süresinin uzamasına dair hükmün bulunduğu, asıl işverenin dış ilişkide alt işveren ile müteselsilen sorumlu olduğu, ancak iç ilişkide taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği, taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçiye ödenen yıllık izin ücretinin tamamından son alt işverenin sorumlu olduğu, kıdem tazminatından alt işverenlerin işçiyi çalıştırdıkları sürelerle sorumlu olduğu, alt işverenlere rücu edilecek dava giderleri ve icra giderlerinin de sorumlu oldukları miktar dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, dava dışı …’ın davacı iş yerinde 01.09.2006-30.06.2012 tarihleri arasında çalıştığı, 01.04.2009-30.06.2012 tarihleri arasında davalı sigorta şirketinin sigortalı işçisi olarak çalıştığı, 13.388,62 TL kıdem tazminatı ödemesinin davalı alt işverenin sadece davacı dışı işçiyi çalıştırdığı döneme karşılık 3 yıl 3 ay süreyle ve en son aldığı aylık brüt ücret 2.312,99-TL ile sınırlı sorumlu olduğu, 1.496,72-TL yıllık izin ücreti ödemesinin tamamından son alt işveren olması nedeniyle davalının sorumlu olduğu, yapılan hesaplama sonucunda 13.580,18-TL’nin ödeme tarihi 23.09.2014 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.7. maddesinde davalıya ait alt yüklenicinin sözleşme uyarınca çalıştırdığı tüm işçilerin kıdem, ihbar ve her türlü işçilik alacaklarından sorumlu olacağının hüküm altına alındığını, Ankara 7. İş Mahkemesi’nin kararında müvekkilinin tüm işçilik alacaklarından sorumlu tutulduğunun ve müvekkilinin bu bedeli ödemek zorunda kaldığını, Yargıtay’ın örnek kararlarında yüklenicinin tüm işçilik alacaklarından sorumlu olduğunun belirtildiğini, mahkemece davanın tam kabulü gerekirken, kısmen kabulünün doğru olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle dava dışı işçi tarafından işçilik alacakları için taraflar aleyhine açılan dava sonucunda davacı ihale makamı tarafından icra dosyasına ödenen bedelin davalı yükleniciden talep edip edemeyeceği ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, üçüncü kişiye işçi alacağı olarak ödenen bedelin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine istinaden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….sayılı dava dosyasında verdiği 14.12.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.11.2021

….