Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1273 E. 2021/1719 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.03.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili Mahkemenin ….. sayılı dosyasına karşı dava olarak sunduğu ve tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilen dava dilekçesinde; müvekkiline ihraç kararının tebliğ edilmediğini, tebliğ mazbatasında bizzat müvekkiline tebliğ edildiği yazılmış olsa da müvekkilinin böyle bir tebligatı almadığını, tebliğ mazbatasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yaptıkları araştırma sonucu müvekkili adına bu tebligatın ilgisiz bir kimse tarafından alındığını öğrenip işbu usulsüz tebligata muttali olduklarını, bu nedenle müvekkilinin ihracı işlemine karşı yasal süresinde ihraç kararının iptali davasını açtıklarını, müvekkilinin ihracı ile ilgili genel kurul kararının hukuka aykırı olduğunu, ana sözleşme gereğince parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklıktan çıkarılmalarının ancak yönetim kurulu kararı ile gerçekleşebileceğini, genel kurul tarafından ortaklıktan çıkarılma kararı verilemeyeceğini, müvekkiline yasada öngörülen süre ve şekillere uyularak geçerli ihtarnameler gönderilmediğini, ayrıca ihraç gerekçesi olarak gösterilen sebeplerin hiç birisinin ana sözleşmede yazılı olmadığını, müvekkilinin ihraç kararının tebliğ edildiği iddia edilen tarihten sonra yapılan kooperatif genel kuruluna çağrıldığını, üyenin ihracına dair kararın kesinleşmesinden sonraki aşamada zımnen ortaklığa kabul edilmesi anlamı doğuracak işlemler arasında genel kurul toplantısına ortak sıfatıyla davet edilmesi ve genel kurul toplantısına katılması hallerinin bulunduğunu, kooperatif yönetimince usulüne uygun şekilde maliyet hesabı yaptırılıp, yine usulünce tebliğ ettirip,usulünce itirazları da karara bağlayarak maliyet hesabının kesinleştirilmediğini ileri sürerek, davalı kooperatif genel kurulunun 18.08.2013 tarihli ortaklıktan çıkarılma kararının iptali ve müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespitine, maliyet bedelinin tespiti ile verilecek depo kararı sonrası bu miktarı depo edeceklerinden ….. kayıtlı 10 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki taleplerin ayrı davalar olup ayrı ayrı harç ödenmesi gerektiğini, ayrıca genel kurul kararının iptali davasını Kooperatifler Kanununun 53. maddesindeki bir aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacının tebligata ilişkin iddialarının sahtelik hükümlerine göre açığa kavuşturulması gerektiğini, Kooperatifler Kanununun 16. maddesi uyarınca ihraç konusunda asıl yetkili organın genel kurul olduğunu, ana sözleşmedeki “yönetim kurulunu da yetkili kılması”nın genel kurulun yetkisini ortadan kaldırmadığını, müvekkili kooperatifin 15.05.2011 tarihli genel kurul kararı ile üyelere teslim edilen dairelerin şerefiye ve kesin maliyet hesaplarının yapılması, üyelere bildirilmesi ve tahsili yönünde karar aldığını, bu arada davacının da borcu hesaplanarak kendisine 04.06.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ üzerine ana sözleşmenin 61. maddesine göre itiraz etmeyen davacının şerefiye ve maliyet hesabı borcunun kesinleştiğini, davalının ihraç tarihine kadar hiç bir ödeme yapmaması nedeniyle ihraç edildiğini, davacının genel kurula çağrılmasını üyeliğe kabul olarak öne sürmesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, hazirun cetvellerinde yapılan usulsüzlükler nedeniyle dönemin yönetim kurulu üyelerinin yargılandığını, dönemin yönetim kurulu üyelerince oy kaygısı ile taraftar temini amacıyla genel kurula çağrılan eski üyelerin kanuna aykırı uygulamadan fayda temin etmemeleri gerektiğini, davacının emsali üyelerin 2011 fiyatları ile yaklaşık 70,000,00 TL ödedikleri daireye karşılık 20.082,00 TL ödeme yaptığını, en son ödemesi, 13.11.2009 tarihli olup, ihraç tarihine kadar 4 yıldan fazla süre hiç bir ödemesi bulunmadığını, daireyi 09.05.2002 tarihinde teslim aldığını ve 13 yıla yakın zamandır oturduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince;
-Davalı kooperatifçe davacı hakkında verilmiş 18.08.2013 tarihli ortaklıktan ihraç kararına ilişkin ihtarnamenin Kayseri 2. Noterliği’nin 05.11.2013 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı …’a tebliği için gönderildiği, davacıya bizzat yapıldığına dair imza ve şerh bulunan 13.11.2013 tarihli tebligat mazbatasına karşı davacı … vekili tarafından sunulan beyan dilekçelerinde bu tebligat belgesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının iddia edildiği, davacının imzasını taşıyan belge asılları toplandıktan ve söz konusu Noterlik ihtarnamesinin tebliğ mazbatasının aslı da dosyaya getirtildikten sonra …. Emniyet Müdürlüğü … … …. … belge inceleme… konularında uzman Dr. …’dan rapor alındığı, 19.02.2016 tarihli raporda ve ek raporda, 13.11.2013 tarihli tebliğ mazbatasındaki ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin……. sayılı dosyasındaki 15.01.2015 tarihli tebliğ mazbatasındaki imzanın davacı … elinden çıkmadığı kanaatinin bildirildiği, davalı tarafın itirazları üzerine…… alınan raporda da “İnceleme konusu 05/11/2013 yevmiye tarih ve …. yevmiye nolu Tebliğ mazbatasında …’a atfen atılı imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, basit tersimli imza olması nedeniyle aidiyetinin bu beyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemedi”ğinin bildirildiği, bu raporda kesin olarak imzanın davacıya ait olduğuna ya da olmadığına dair herhangi bir kesin görüş ve tespit belirtilememiş olması ve ilk rapor ve ek rapora davalı tarafın itirazları nedeniyle….. bünyesinden seçilen kriminal ve sahtecilik konularında uzman bilirkişiler … ile …’dan rapor alındığı, bu raporda da imzanın davacının eli ürünü olduğuna ya da olmadığına dair kesin kanaat bildirilmediği, bu defa İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak grafoloji ve sahtecilik konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasının istendiği, bilirkişiler…. tarafından düzenlenen raporda, “… adına düzenlenmiş 05/11/2013 tarihli 13/11/2013 tebliğ tarihli …. yevmiye nolu tebliğ mazbatasının aslında …’a atfen atılı görülen imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine ulaştıkları”nın bildirildiği, gerek ilk bilirkişi raporu gerekse en son alınan üç uzman grafolog bilirkişilerin raporlarındaki tespit ve sonuçlar aynı olduğundan davalı kooperatifçe 18.08.2013 tarihli davacının üyelikten ihracına dair genel kurul kararının davacı üyeye usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, ihraç kararı usulüne uygun olarak davacı üyeye tebliğ edilmediğinden bu ihraç kararına karşı açılan iptal davasının da yasal süresi içinde açıldığının kabul edildiği,
-Davacının tapusunun iptali ve tescilini istediği taşınmazın tapuda davalı kooperatif adına kayıtlı ve tescilli olduğu, bilirkişiler Kooperatif Hukuku …..tarafından düzenlenen raporda “…davacının ortağı olduğu davalı kooperatife 04/06/2011 tarihine kadar 20.082,00 TL ödeme yapmış olduğuna, kooperatifçe çıkarılan kesin hesap neticesi üye borç tablosuna göre davacının dava tarihi itibari ile 67.942,98 TL borcu olduğuna, davacı tarafından 25/07/2017 tarihine kadar 4.400,00 TL ödenmiş olduğundan davacının bakiye borcunun 63.542,98 TL olduğuna, Kayseri 4. Noterliğinin 02/04/2000 tarih ve …. yevmiye nolu kura zaptına göre davacıya….. taşınmazdaki…. nolu meskenin isabet etmiş olduğuna, davacıya kura zaptında isabet eden…. meskenin dava tarihi olan 03/02/2015 tarihindeki değerinin 113.136,80 TL olduğuna ” şeklinde rapor düzenlendiği,
-Verilen kesin süreye ve ihtara rağmen davalı kooperatif vekilince ihraç kararından önce davacıya çekilmiş ve tebliğ edilmiş özellikle ihraç edileceğine ilişkin açıklama borç vs. hususları da içeren düzenlenmiş herhangi bir ihtar belgesi sunulamadığı, dolayısıyla davalı kooperatifin davacı üyesi hakkında verdiği 18.08.2013 tarihli genel kurul toplantısındaki gündemin 10. maddesi ile aldığı ihraç kararından önce Kooperatifler Yasasına ve ana sözleşme hükümlerine uygun şekilde borç miktarını, ayrıntılarını, dayanaklarını, ödeme süresinı, ihraç edileceğine dair hususlarını ve ihtarlarını içerir şekilde herhangi bir ihtarname göndermediği, daha doğrusu bu hususları yazılı delil ve belgelerle ispat edemediğinin kabul edildiği, bu sebeplerle ihraç kararının yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olduğu,
-Bilirkişi heyetinin raporunda ayrıntılı olarak tespit edilip hesaplandığı üzere, davacı üyenin davalı kooperatife üyeliğinden dolayı dava tarihi itibari ile borcunun bulunduğu ve bu borcunun da 63.542,98 TL olduğu, bir üyenin kooperatifçe kendisine tahsis edilmiş veya edilecek bir dairenin tapusunun üye adına kayıt ve tescilinin talep edilebilmesi için Yargıtay 23. HD’nin….. sayılı kararı ve benzer mahiyetteki kökleşmiş içtihatlarına göre üyenin kooperatife üyelikten kaynaklanan hiçbir borç ve yükümlülüğünün kalmamış olması gerektiği,
Belirtilerek,
Davacının üyelikten ihraç kararının iptali ve kooperatife üye olduğunun tespitine ilişkin davasının kabulü ile davalı kooperatifin 18.08.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 10. maddesindeki davacı …’ın üyelikten ihracına dair genel kurul karar kısmının iptali ile davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine,
Davacının tapu iptali ve tescile ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tapu iptali ve tescile dair taleplerinin reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira davalı kooperatifin ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerine göre üç kişilik bir teknik heyet marifeti ile şerefiye ve maliyet tesbiti yaptırması, bu tesbit edilen maliyeti üyelere tebliğ etmesi, itiraz olursa usulüne uygun şekilde bu itirazları kesin karara bağlayıp maliyeti kesinleştirmesi gerektiğini, bu yapılmadığı takdirde mahkemece bu maliyetin tespit ettirilmesi üyenin bakiye borcunun mahkeme veznesine depo ettirilmesi suretiyle tapu iptali ve tescili kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu dairenin verilen tedbir kararına rağmen bu kararın maddi hata sebebiyle tapu siciline işlenmemesinden bilistifade dava dışı 3. bir şahsa devredildiğini, bu durumda esasen tapu iptali ve tescille ilgili olumlu bir karar verilmesi olanağının da kalmadığını, bu durumda davacı tarafa dava konusunun temlik edilmesi ile ilgili seçimlik hakların tanınması veya en azından tapunun 3. kişiye devredilmiş olması sebebiyle “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesi gerektiğini, kooperatifle üye arasındaki davada dava konusunun değerinin çekişmesiz olduğunu ve belirlenen maliyet bedeli olduğunu, mahkemece keşifte belirlenen değer üzerinden harç, avukatlık ücreti vs. belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına seçimlik haklarının kullanılması konusunda süre verilmesi veya en azından “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın gerekçesinde bilirkişi Dr. …’ın raporunda Kayseri 2. Noterliğinin …… yevmiye no.lu ihtarnamesine ait mazbata ile mahkemenin …. sayılı 15.01.2015 tebellüğ tarihli mazbatada bulunan davacıya atfen atılı imzaların davacı elinden çıkmadığı kanaatine havi rapor alındığının belirtildiğini, oysa gerekçenin dosyaya uymadığını, bilirkişi raporunda diğer tatbik imzaları ile karşılaştırma yapıldığını, iki mazbata arasında karşılaştırma yapılmadığını, bu nedenle dosyanın İstanbul ATK’na gönderildiğini, İstanbul ATK raporunda noterlik mazbatasındaki imzanın “basit tersimli imza” olması nedeniyle aidiyetinin belirlenemeyeceğinin rapor edildiğini, bunun üzerine ve talepleri gereği dosyanın Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarına gönderildiğini, …… raporunda, incelemeye konu Kayseri 2. Noterliği tebliğ mazbatası ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin….ı 15.01.2015 tebliğ tarihli tebliğ mazbatası arasında mukayese yapıldığını ve aynı kişi eli mahsulü olduğunun belirlendiğini, mahkemece bunun üzerine İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinden talimatla 04.05.2017 tarihli raporun aldırıldığını, bu raporda daha önce mahkemece karşılaştırma istenilen incelemeye konu Kayseri 2. Noterliği tebliğ mazbatası ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında bulunan ve dosya içine alınan 05.01.2015 tarihli tebliğ mazbatası arasında mukayese yapılmaksızın rapor düzenlendiğini, mahkemece imzanın sıhhati konusunda gerçeğe ulaşmadan, Kayseri 2. Noterliği mazbatası ile mahkemenin ……. sayılı mazbatası arasında mukayese yapılması yönündeki ara kararının gereği ifa edilmeden ve ara kararından da dönülmediği halde eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının üyelikten ihraca ilişkin kararın iptaline ilişkin kısmının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, ihraç kararının iptali ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle tapu iptali ve tescil talep etme hakkı bulunmayan davacıya dava konusunun devri sebebiyle seçimlik hakkının sorulmamasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL.’den davacı tarafça yatırılan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL.’den davalı tarafça yatırılan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatıranlara iadesine,
6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
17.11.2021 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …